Köyden kente göçü önlemek amacıyla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Ahmet Eşref FAKIBABA, ‘Çiftçi aileye 300 tane damızlık koyun vereceğiz. Koyunu alan asgari ücret alacak, sigortasını da yapacağız. Sadece köyde arazi tapusunu ipotek olarak alacağız.’ dedi. Bu projenin amacı köyden şehre gidişleri önlemek ve köye geri dönüşleri sağlamak.

Peki hiç düşündük mü köydeki insanın ya da köye göç etmek isteyen insanın sorunu 300 koyunu ve asgari ücreti olmaması mıdır?

Bence değil!!!

Neden mi?

Şimdi size Trabzon özelinden başlayarak genel bir köy hayatı tablosu çizeceğim.

Köylerdeki çoğu evin suyu yok ya da sürekli olarak kesinti yaşıyor, evlerin ısınması genelde köylerde soba ile yapılıyor doğalgaz yok kömür yakan kaloriferler yok, evin bazı ihtiyaçlarını karşılayacağın market yok, hastalandın acele hastaneye gitmen gerekiyor hastanen yok bırak hastaneyi sağlık ocağın yok, ulaşım için köylerin büyük bir kısmına otobüs-dolmuş yok, olsa da insanlar köy yollarına araçlarını vurmak istemiyor çünkü yollar köstebek yuvası, eczanesi yok ve en önemlisi de geleceğimiz olan çocuklarımızın güzel standartlarda eğitim - öğretim alabileceği OKULLAR yok.

Bu kadar yokluk arasında 300 koyun ve asgari ücret bizi ne köye bağlar ne de şehirden köye göçü sağlar.

Burada şunun kararını vermek gerekiyor. Köylerimize göçü sağlamak ya da köydeki insanların şehre göçünü önlemek için köylerimizin alt yapısını mı oluşturmamız gerekiyor yoksa bir şekilde insanları köye bu tür projelerle çekmeye çalışıp sonrasında bu yok dediklerimizi mi yapmak gerekiyor.

Değerli arkadaşlar şunu açık bir şekilde ifade etmem gerekiyor ki biz sırf bu desteği almak için köyde ikamet gösterip 300 koyunu ve asgari ücreti almanın yolunu bir şekilde buluruz. Sonrasında ikametgâh köyde olsa da biz yine şehirde yaşar proje kapsamındaki asgari ücretle de bir personel alıp köydeki koyunların başına koyarız. Tabi bu devirde çoban bulmak ve çobana hak ettiği parayı vermek zor. Sıkça duyuyoruz basında 4.000,00 TL ile köyde çoban bulamıyoruz haberlerini.

Köyde yaşayıp 23 sene evvel şehre göç eden bir ailenin en küçük çocuğuyum. Ailemin köyden şehre göç etmesinin en büyük nedeni köyde lise öğrenimi göreceğimiz bir okulun olmamasıydı. Şehre göç ettikten sonra zaten köydeki ilkokulda kapandı, peki düşünmek lazım kaliteli bir lise olsaydı durur muyduk? Belki o günün şartlarında durabilirdik, yaşamadık bilemiyorum. Çocuklar servis ile şehre gitsin orda eğitim alsın akşamları servisle evine gelsin mümkün mü belki mümkün ama bunun üniversitesi var, dershanesi var, alt yapı çalışmaları var, maddi imkânsızlıklar var, kısacası var da var.

Fakat şunu açık yüreklilikle söylemek istiyorum ki Sayın Bakanımız Fakıbaba’yı tebrik ediyorum, aslında mantıken doğru bir adım, doğru bir proje fakat köyde yaşamayı ve kentten köye göçü teşvik edecek kadar yeterli değil…

Bakanımız bu adımı attıysa belediyelerimizin, STK’larımızın, diğer Bakanlıklarımızın kısacası devletimizin de bu konunun üzerine düşüp diğer eksiklikleri tamamlaması gerekiyor. 2. Üniversiteyi, Trabzonspor Stadını (yapamadık), sanayi sitesini turizm tesislerini köylere yapmamız ve oraları yaşanabilir hale getirmemiz gerekiyor. Ülkemizin kurtuluşu köye dönüştür, tarımı ve hayvancılığı geliştirmektir, köyleri cazibe merkezi haline getirmektir.

300 koyun ve asgari ücret bütün sorunları çözer mi, çözmez mi, asıl sorun nedir, bu sorunlar nasıl çözülür, strateji, plan proje nasıl uygulanır nacizane bizim de fikirlerimiz var ama bu fikirler en iyi köyde yaşayan ve köye gitme hevesi olan kişilerden öğrenebiliriz.