Turizm merkezleri Ayder’i, Uzungöl’ü, Kadıralak Yaylası ve Karadeniz’deki daha birçok yaylamızı heba ettiğimiz gibi şimdi de sıra Dünya Doğayı Koruma Vakfı'nca (WWF) korunması gereken 200 ekolojik saha arasında gösterilen, yerli-yabancı turistlerin akınına uğrayan Rize'nin Fırtına Vadisi'ne geldi.

Burada da dere yatağına kaçak yapı inşa etmek için insanlar adeta birbirleri ile yarışıyor.

Bazı işletme sahipleri Fırtına Vadisi’ndeki dere yatağına otel, pansiyon ve restoran inşa etmek için sıraya girmiş hatta başlamışlar bile.

Allah’ın bize bahşetmiş olduğu bu doğal güzellikleri neden el birliği ile yok ediyoruz?

Sormak isterim, doğal güzelliklerimizi beton ile ördükçe bölgeye ve şehirlerimize daha mı çok turist gelecek?

Turistler, buralara geldiğinde bu ‘imar cinayetlerini’ gördükçe sürekli gelmeye devam mı edecekler sanıyorsunuz?

Doğa harikası olan muhteşem mekanlarımız, yaylarımız çarpık ve yoğun yapılaşmadan dolayı eski cazibesini kaybetmeye başlayınca emin olun bırakın yerli turisti yabancı turistler dahi bu cennet bölgemizi ziyaret etmemeye başlayacak.

Çünkü sadece kendi menfaatini düşünen sorumsuzlar yüzünden o muhteşem doğamız katledildiği için. Turizm merkezlerimiz sıradanlaştırıldığı için.

Bu hırs, ihtiras neden? Yazık değil mi milli servetimize. Önce yap sonra yık. Harcanan paralara bak. Hele ki ülkemiz şuanda zor günlerden geçerken.

Siz mantar gibi kaçak yapı yapmaya devam ediyorsunuz, ama devlet fark edince gelip yıkıyor.

O kaçak yapılardan Karadeniz Bölgesi’nde binlercesi yapılıyor.Birde bunlar yıkılırken masrafını da bir de siz düşünün. Bunlara harcanan paralar ile ülkemizde çok daha güzel yatırımlar yapılabilirdi.

Açgözlülüğünüzün yüzünden hem turistleri kaçırıyorsunuz hem de ülkemize milyon liralık zararlara uğratıyorsunuz.

Hem şehrimiz hem de bölgemizdeki diğer iller mega projelerle uğraşmak yerine yıkım işleri ile uğraşıyor. Oyalanıp duruyoruz. Çok yazık oluyor beyler. Artık herkes sağduyulu olmalı.

Neyse ki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile İl Özel İdaresi ekipleri, dere yataklarındaki kaçak yapılarla ilgili yasal işlem başlattı. Dere yatağına inşa edilen 26 kaçak yapıya ilişkin tutanak tutuldu. Kaçak yapıların yıkımına karar verildi.

Açıkça söylüyorum, kim ki hala bile bile kaçak yapı inşa ediyorsa şehrine ve ülkesine ihanet ediyor.

Kim de bu kaçak yapılara ruhsat veriyorsa haindir.

VİZYON PROJE DERKEN!
Geçtiğimiz günlerde Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu STK temsilcileri ile bir araya gelerek şehrimizde vizyon projelere imza atıldığını söyledi.

Sayın Gümrükçüoğlu’nun açıklamalarına şaşmak elde değil.

Belki Botanik Parkı vizyon projelerden sayabiliriz. Şimdi Meydan Parkı ile Karagöz Meydanı’nı da yazmazsak bize kızacaklar. Ama sormak isteriz. Beşirli sahilinde denizin doldurulmasıyla yapılan ve şu sıralar çökmesiyle gündeme gelen Gülcemal Projesi mi vizyon projedir?

Veya şehrimizde yıllarca konuşulmasına rağmen bir türlü yapılamayan ama yapıldığında şehrimizin çehresini değiştirecek olan Hafif Raylı Sistem Projesi mi yapıldı da vizyon projeden bahsediyor Sayın Başkan.

Boztepe’ye teleferik mi yapıldı? Şehrimizde otoparklar mı yapıldı?

Sahi Orhan Başkan vizyon proje derken neyi kast etti?