TRT ekranlarında izleyici karşısına çıkan Payitaht Abdülhamid dizisi büyülemeye devam ediyor. Kara kutu diye adlandırdığımız Fehim Paşa sevilen dizinin aksiyon çıtasını bir hayli yükseltti.

Normalin dışında yaptığı tertipler ve kullandığı kelimeler herkes tarafından olumlu karşılandı.

Abdülhamid’in baş hafiyesi olan paşamızı diğerlerinden ayıran en büyük fark olarak herkese sevgiyle ve kibarca yaklaşması diyebiliriz. Kendisi kibar görünse de ekibi bir hayli agresif. Yakıp-yıkmak, asıp-kesmek için adeta can atıyorlar.

Bu arada Fehim Paşa hiçbir savaşa katılmamasına rağmen genç yaşında (25) "paşa" ve otuzuna gelmeden ise "ferik" rütbesini almış.

Kibar paşamız hemen hemen herkesle ‘Sevgilim’ diye diyalog kuruyor. Düşmanları onun yaptıklarından haberdar oldukları için, ondan korkarlar ve yaptıkları her şeyi anlatmayı tercih ederler. Çünkü sessiz kalırlarsa, başlarına gelecekleri biliyorlar.

Öldürülmek için elinden geleni yapan ‘Şık Manol’ yeter ki bana bir şey yapmasın ben her şeyi anlatırım gibi düşünse de, paşamız böyle bir yaklaşımı doğru bulmuyor. Eğer her şeyi anlatırsa nasıl kemiklerini kıracaklar, nasıl acı çektirecekler…

Fehim Paşa’ya hep kibar diyorum ama siz bakmayın böyle dediğime… En gaddar düşmandan bile daha öfkeli. Ama şöyle bir durum var: yaptığı hiçbir şey taklit değil, her şey kendine özgü. Onun için eşi benzeri olmayan bir saha elamanı da diyebiliriz. İyi ki vardın paşam…

***

Şerden Hayır vesile olmaz
İslam halifesi olan, milleti ve devleti için türlü zorluklarla mücadele eden Abdülhamid, oğlu Şehzade Abdülkadir’den neler çekmiş görüyoruz. Oğlunun kumar oynadığını öğrenince adeta çılgına dönen Abdülhamid’i şimdiye kadar hiç böyle öfkeli görmedik. 

Abdülkadir’e bağırdığı sahneyi izlerken irkildim. Sanki olayın içindeymişim, bana bağırıyormuş, yanı başımda oluyormuşçasına etkilendim.

“Geminin altındaki su gemiyi yüzdürür, içindeki suysa batırır” söylemiyle Abdülhamid’in ne kadar çaresiz olduğunu görüyoruz. Düşmanları yetmezcesine bir de kendi canından olanların verdiği zararla uğraşıyor. Kim bilir, belki de 33 yıl süren yükselişin bitmesinde bu olayların büyük bir rolü vardır.