Malatyaspor maçı elbette Trabzonspor tarihinin önemli hezimetlerinden birisi olmuştur. Ben hayatım boyunca daima “Her şerde bir hayır vardır” sözüne inanmış birisiyim.

Bu güne kadar Trabzonspor’un geldiği teker tokmak yol yürüyüşünde “Bu şartlar altında olur böyle tökezlemeler” deyip işi moral motivasyona dayayıp bu zor şartlarda kimsenin moralini bozmamaya çalıştık. Fakat ta ki geçen hafta Ünal-Burak meselesini gördükten sonra ve de bu maçta sahadaki oyuncuların, hocanın duruşunu ve sahadaki mücadele zaafını, kalede kaptanın duruşunu izledikten sonra bu kötü gidişatın sadece

Burak-Ünal ve futbolcular üçgenine bağımlı olmadığı ne yazık ki kendilerinden çok şey beklediğimiz mevcut yönetim kurulunun da bu krizi iyi yönetemeyerek sahada oyuncuların adeta ruh gibi dolaşmalarına sebep olduklarını gözle görüp hissettik.

Zira hayatımızın 60 yılını futbol ile geçirmiş tüm ailesi futbol içinde olmuş birisi olarak bunu görememek benim için zaafın son perdesi olurdu. Evet bu hezimette Trabzonspor yönetiminin kabahati Ünal hocanın sahadaki duruşu ve atfedilen yanlışların da üstündedir.

Bence bu raddede eğer genel kurula uzun bir zaman olmuş olsa idi “Ünal hoca istifa” sloganınndan önce “Yönetim istifa” diye bağırılırdı. Zaten yönetimde olmazsa olmaz arkadaşlardan bazıları bugünleri görmeden birtakım şeyleri gördüler ki “Ben artık yokum” demiş ise “Bu deniz bitti” demektir.  Artık Ahmet Ağağoğlu ve ekibi bu işi daha cevval aktif ve cesur bir ekibe kȃmilen terk etmek zorundadır. Birileri reklamını devam ettirmek uğruna bu yönetimde ayak sürtemez. Zorlamaya, itelemeye gerek yok bu gemi batmak üzere.

Tekrar ediyorum bu hezimette yönetimin olayları iyi yönetememek gibi bir zaafının varlığı şüphe götürmez miktarda vardır.

Zaten başta da gereksiz kişilere teslimiyet göstermeleri bu günün işareti idi fakat sabır her kapının anahtarı zaman herşeyi en iyi gösteren ibre idi. Gerçek fotoğraf ta ayan beyan belli oldu. Demek ki bu yönetimden buraya kadar. Trabzon’da bu görevi bi hakkın yapacak insanlar elbette var. Trabzon’u Trabzonspor’u sahiplenecek kulübü bir kıytırık futbolcunun kaprislerine teslim etmeyecek cesaret ve basirette bir sürü tecrube sahibi genç arkadaşlarımız var. Birilerine reklam yaptırma, onları İstanbul sosyetesinde muteber kişi kılma zamanı geçti. Bu kulüp zaten yönetimin değil siyasi iktidarın desteği ile son altı ayda ayakta kalabildi. Bu desteği de irade sahibi bir yönetim aynı kaynaktan her zaman sağlayabilir. Evet “Herşerde bir hayır vardır” bu hezimet te bize “Denizin bittiği” sinyalini verdi.