Kargaları seven var mı bilmiyorum. Ama ben seviyorum.

Nedeni de "çok uyanık" olmaları...

Bir de kendi aralarında öyle  bir savunu birliği yapmışlar ki, birinin başına bir sorun çıksa; diğerleri hep birlikte hareket edip taarruza geçiyor o tehlikeyi savuşturmak için...

Çocukluğumda fındıklıktaki çınar ağacının dallarından  bahçedeki fasulyeler için sırık kesecektim. Tırmandığım çınar ağacında meğer karga yuvası varmış. Ağaca yaklaştığımda başımın 3-5 metre kadar yükseğinden bir karganın pike yapıp " Gaaaak!..."  diyerek geçtiğini gördüm, ama umursamadım.

Çınarın dallarına tutunup biraz yukarıdan dal kesmeye başladığımda;  habire "Gaaaak!... Gaaaak!..."   diye  feryat eden karganın yanına 2-3 dakika içinde çevrede ne kadar karga varsa gelmesin mi?

Ben hala durumu bilmiyorum, kargalar habire bana doğru "Gaaaak!" diye pike yapıp  uzaklaşıyor.

Bir tanesi 'freni tutmamış' olacak ki  yaptığı pikenin olanca hızıyla kafama çarpmasın mı?

Bereket ağaca sağlam tutunmuşum... Yoksa, 6-7 metre yükseklikten yere çakılacaktım.

Ama işin aslını sonra öğrendim. Öfkeli karga grubundan bana saldıranı kafamdan bir tutam saçımı  gagasıyla yolup aldığını duyduğum/hissettiğim acıdan anladım.

Sonrasını sormayınız. Bayağı korktum karga saldırısından... Arkamdan habire saldırı pikelerini yapadursunlar, elimdeki küçük nacakla kendimi eve zor attım.

Meğer, Rahmetli anneciğim unutmuş, karga yuvasının bulunduğu o çınara çıkmamamı bana söylemeyi.

Yuvalarına çok bağlı oluşları nedeniyle seviyorum kargaları.

                                                             ***

Kargalar kendilerine yönelik  -hele de yuvalarına- bir tehlike sezdiklerinde vargücüyle "Gaaaak!..  Gaaaak!..."  diye  bağırırken/öterken sergiledikleri duyarlılıklarını  iyi anlıyorum.

Nihayet onlar da anne/baba... Yuvaları, yavruları var.

Onlar da bizim gibi duyarlı, aile bağı/sevgisi konusunda.

                                                                ***

Dikkatinizi çekmiştir mutlaka... Son yıllarda toplumsal anlamda aile yaşamımızın karşılaştığı sorunlar giderek giriftleşiyor. Anneler sokak ortasında kurşunlanıyor, bıçakla  öldürülüyor. Hem öyle ki, hemen her gün kadın cinayetleri yazıyor gazeteler. Tv ekranlarına geliyor bu vahşet sahneleri.

Aile kurumuna dehşetli bir saldırı olduğuna hepimiz tanığız.

Konuya ilişkin Bakanlık var, koruyucu Emniyet güçleri var. Yine de aile faciaları yaşanıyor ülkemizde...

Hep mi bitti birbirimize olan sevgimiz? Bitti mi sevgi duygumuz?

İnanınız  -kimilerimizin sevmediği- karganın yuva sevgisi, yavru koruma duyarlılığını yaşamıyoruz.

Unuttuk mu böyle bir duygumuzun varlığını?..