Şükür, KTÜ'nün "onur doktorası" verdiğini de gördük!.. Onur doktorası ile taltif edilmeyi kim istemez? Tabii ki, bu durumu yaşamak için; doktora alanı ile ilgili bilimsel çalışmalarda bulunmak gerekir. Bu çalışmaların iç ve dış bilim çevrelerinden de kabulünü almasını düşünürsek; "Onur Doktorası" almak öyle sıradan bir iş değil elbet.

İşte, bu bakımdan KTÜ yönetimini onur doktorası vermesini "şükür"le karşıladık.

Çünkü biliyoruz ki; KTÜ yönetimi bu konuda şimdiye değin hiç  "eli açık" davranmadı.

Ama bu sefer öyle olmadı.

TBMM Başkanı  "Onur Doktorası" ile taltif edilmiş...

KTÜ yönetiminden bu konuda basına yapılan açıklama şöyle;

"Üniversite Senatosu tarafından, Türkiye'de demokrasinin gelişmesi ve hukuk devletinin yerleşmesi için büyük mücadele vermesi sebebiyle Onur Doktorası ile taltif edilen  Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın İsmail KAHRAMAN için 12 Ekim 2017 Perşembe günü saat 10.00'da KTÜ Prof.Dr. osman Turan Kültür ve Kongre Merkezi'nde "Onur Doktorası Takdim Töreni" düzenlenecek, ardından Sayın İsmail Kahraman '15 Temmuz ve Milli İrade' konulu konferans verecektir. Basın camiasına duyurulur."

***

Duymasına duyduk...

Çok şükür kulağımız var, algı gücümüz, aklımız da...

Onun için de sorma hakkımızı kullanıyoruz;

-Bayram değil, seyran değil, eniştem neden öptü beni böyle?

15 Temmuz menfur/alçak darbe girişimini bastıran halkımızın demokrasi algı ve sağduyusu bugünleri yaşamamızı sağladı, şükür...

İkiyüz kırk sekiz yurttaşımız demokrasi için canlarını feda edip şehit oldular.

Peki, ya bu demokrasi kahramanları olmasaydı, ne olacaktı?

Ruhları şad, mekanları Cennet olsun...

***

Demokrasi ortamından yararlanıp; "saman altından su yürütüp" kanlı bir darbe girişimi hayalini yaşayan  FETÖ şebekesinin, iştahı kursağında kalınca demokrasi şehitlerimizin önemini daha iyi anlıyoruz, şimdi...

Kahraman ulusumuzun demokrasiyi sahiplenip; onu yaşatması konusundaki sevdası/tutkusunu 248 şehidimiz sergilemeseydi ne olacaktı?

Bir düşünsek...

***

Ülkemizde ötedenberi "al plaket-ver plaket" ucuzluğu yaşanıyor.

Şimdi KTÜ de "eli sıkıldıktan" kurtuldu, buna seviniyoruz. Ama bilim çevrelerinin siyasetçileri taltif için ünvan dağıtımına başlamasından  da korkuyoruz.