Trabzon üzerinde yıllardır kurgulanan bir provokasyon programı vardır ve geçmişten beri sıkça uygulanmış bu olaylar zinciri sinsice hayata geçirilmeye çalışılmaktadır. Coğrafi ve asabi yapımız ani refleks ve tepki koyma gereği yıllarca projelendirilen hain planlar, sağduyulu vatandaşlarımız sayesinde büyümeden çok şükür engellenmişlerdir.

Son olarak Uzungöl’de kurgulanan olay, aktörlerinin dahi Trabzonlu olmadığı lakin mekanın Trabzon olduğu bir kargaşaydı. Geçmişte olduğu gibi yaşandı ve bitti.

Aynı günlerde Erbil’de diplomatımıza yapılan saldırı ve sonrasındaki bu olay tesadüfi değildir. Aktörler süreç değişse de; temel fikir Trabzon üzerinden devletin birliği ve bütünlüğüne karşı planlanmıştır.

TAYAD olayı, ,ayin için limana gelen topluluk olayı, Sürmene olayı, şimdi de Uzungöl olayı. Tamamında organize işler ve bölgemize yönelik tertipler vardır.

Hukuk ve ahlak ölçülerini aşan hiçbir davranış biz Trabzonlulara yakışmaz, bedeli de ağır olur. Trabzon halkı cahil, vandal değildir. Trabzonlu vatan, bayrak ve millet sevgisini inancında birleştirmiş şahika noktasıdır. Bizde hain çıkmaz bulamazsınız. Boşuna da vakit harcamayın.

Yıllardır Trabzon üzerinde yaşanan ağır ekonomik şartlar, yatırımlardan faydalanamama, işsizlik sayısının artması, kültürel ve sportif Haksızlıkların uygulanması Trabzon’umuzu ve gençlerimizi maalesef etkilemektedir.

Trabzon sokakların da insanların çoğu siyasi aktörlerden ve onların temsilcilerinden mevcut yönetim şekliyle, basın yolu mesajlarından ibaret söylemlerle, genel de ve yereldeki bu sorunların çözümüne inanmayan ve umudunu kesen binlerce kişiyle dolu.

Bu insanlar sadece bir görüşün; bir partinin seçmeni değil. Hemen hemen her partilinin ortak düşünce şekli bu.

Maalesef yığınla sorun yumağı üzerine bir de, göç verdiğimiz şehrimizden gidenlerin yerine ne örfünü, ne ahlakını, ne de fikrini bilmediğimiz bir yığın insanın gelmesine müsaade edilmiştir.

Bu bağlamda; verilen siyasi kararlar halkın bakış açısının sandığa yansıma şekli verilen desteğe rağmen alınamayan bir desteği doğurmuştur. Bir partiyi desteklemek, bir partiye oy vermek onu savunmak her vatandaşın hakkıdır. Lakin partiye dinden daha fazla değer vermek çok yanlıştır. Oluşabilecek eksiklikleri sorgulamamaya ve görmezden gelmeye neden olmaktadır. Çare milletle bütünleşmektir ve gerçeklerle yüzleşmektir. Gerçeklerin de maalesef acı olması gibi bir durum var.

Tüm vatandaşlarımızı sağduyulu olmaya, daha bir akıllı olmaya serinkanlılıklarını muhafaza etmeye, çıkar ve istismardan beslenen istismarcıların oyununa gelmemeye; doğaya, yaylalara, bağa, bahçeye üretim yapmaya konsantre olmaya çağırıyorum.

Bu şehrin cefasını çekenler de var, sefasını sürenler de var.

Bilinmelidir ki bu şehri karşılıksız bekleyenlerde var!

Bizim derdimiz Trabzon ve ata mirası bu topraklardır.

“Kadim medeniyetimizin gönül mimarlarının sevgi dilini örnek alıp ona göre davranmalıyız.”

Tüm hemşerilerimi devletin yanında saf tutmaya davet ediyorum. Devlet halkın can, mal ve namus güvenliğinin teminatıdır. İnancımız devletimizin baki, düşmanlarının ise kahrolacağıdır.

Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti.

Yaşasın Türk milleti.