GELİN DE ARAMAYIN?
Sıkıntı büyük..

Çözülecek gibi de değil.

Bize anlatılanları çok ilginç bulduk. Aynı zamanda şaşırıp şok olduk.

Yaşananlar karşısında, elde arama Hayrettin Hacısalihoğlunu demeden de edemedik. Trabzonspor’da yönetenler değil, yönetilenler Trabzonspor’u idari anlamda yönetmeye başlamışlar.

Kısa bir cümleyle ne anlatmak istediğimizi, Trabzonspor’da görev yapanların anladığını düşünüyoruz. Hani millet sözde kızıyordu ya Hayrettin Hacısalihoğlu’na, çok despot çok disiplinli birisi diye.

Ne yalan söyleyelim, şuan Trabzonspor’daki işleyiş, Hacısalihoğlu’nu aratan noktaya gelmiş.

Neredeyse enseye tokat atılıyor. Neredeyse at izi it izine karışmış duruma gelinmiş. Bir çalışan, kendi keyfine göre üstelik bir yöneticiye şık olmayan bir cevap veriyorsa.

Bir çalışan işverenini azarlama derecesinde ona bir şeyler söylüyorsa.

Bir çalışan işvereninden gelen talebini tersliyorsa...

Bir çalışan bir başka yöneticiden güç alıp, diğer yöneticileri kırıp, döküp, eziyorsa...

Bir çalışan kendini işverenden üstün görüp, işvereni kala almıyorsa. Varın gerisini sizler düşünün. Ve yaşananlar olayları Tuzun koktuğu yere getirmiş demektir.

Ve o nedenle diyoruz ki, gel de arama Hayrettin Hacısalihoğlu’nu. Adam demek ne kadar doğru bir iş yapıyormuş.

NASILSA ÇİFTLİK!
İnsan aklına mukayyet olamıyor.

İnsanlar dışarlarda iş ararken.

İnsanlar dışarda bir dilim ekmeğe muhtaçken.

İnsanlar dışarda birkaç yüksekokul bitirmesine rağmen iş bulamazken.

İnsanlar işe girmek için aramadığı kimse, yapmadığı iş ve gitmediği bir yer bırakmazken.

İnsanlar işsizlik yüzünden bunalıma girerken. İnsanlar iş bulamamanın yarattığı sendromdan dolayı intihar ederken.

Sözümüz tabi ki Trabzonspor’da (PARDON ÇİFTLİK) çalışanlara.

Hemen belirtelim (sözümüz torpilli olup yan gelip yatanlara ve yöneticiler tarafından güçlü kılınanlara) tabi ki işini layığı ile yapanları tenzih ediyoruz.

Neyse konuyu dağıtmayalım.

Siz güç zehirlenmesi yaşayanlar, hayat size güzel, nasılsa bir çiftlik var, iki üç yöneticiyi yanınıza almışsınız, istediğiniz neyi, flütü ve zurnayı istediğiniz gibi çalıyorsunuz.

Nasılsa dinleyeniniz var!.

Unutmayınız, bu devran hep böyle gitmez ve gitmeyecek.

Editör: Haber Merkezi