Kıştan yaza geçmek diye bir tabir varsa bu sözü hakkıyla yerine getiren bir takım Trabzonspor. Maçın ilk yarısını izleyen bütün Trabzonsporlular dahil ne kadar futbolsever varsa bu Trabzonspor’un bırak Karagümrük'e gol atması elemesi bile mucize olur dedirten bir futbol koyuyordu sahaya. Bir ilk kırk beş dakika var ki Trabzonspor'da kimin ne yaptığı belli değildi. Topu oynayan Karagümrük, baskı yapan Karagümrük, pozisyona giren Karagümrük her şeyi yapan Karagümrük buna karşın rakip kaleye isabetli şut dahi atamayan bir Trabzonspor vardı. Meğer herkesin göremeyip de Abdullah Avcı'nın gördüğü bildiği bir şey varmış.

Avcı’nın avını avlarken en baştan dediği gibi futbol da bir hesap kitap işi farklı bir av sanatı. Avını iyi takip eder, nereye kaçabileceğini, nasıl koşabilecegini de iyi kestirirsen Avcı'nın da yaptığı gibi avını da rahatlıkla avlarsın. O da önce rakibini izledi, ne yapabileceğini kestirdi, öğrendi, ondan sonra da darbeyi vurdu.

Avını avladı.

İkinci yarı avının ne yapabileceğini iyice öğrenen Trabzonspor rakibinin şaşkın bakışları altında golleri peş peşe sıralarken aynı zamanda da bir gece önce Ankaragücü’nü zar zor yenen finaldeki rakibi Beşiktaş'a da göz kırparken dikkat et sıradaki av sensin diye. Avcı'nın çok yönlü olayı bazı anlarda öyle bir futbolcu ortaya çıkarıyor ki bir anda herkes onu konuşmaya başlıyor. Bu gecenin sürprizi de artık Trabzonspor'da fuzuli yer işgal ettiği düşünülen Umut Bozok'u gecenin yıldızı yapmasaydı. Yine bir Avcı klasiği yine bir Avcı'nın av sanatını izlediğimiz bir gece oldu.Bir önceki maçta amatörce hata yapıp kırmızı kart gören Enis Destan dün  gece neler kaybettiğini ilerde daha iyi anlayacak