Haber ajanslarına düştü.

Haliyle ajanslara düşen haber, gazete ve internet sayfalarıyla buluştu.

Haber manşetlerden şöyle verildi: “BTP lideri Haydar Baş’ın mallarına el konuldu.”

Tabi ki isim Haydar Baş olunca haber de deprem ölçeği şiddetinde kamuoyunda yer buldu.

Haberin içerisine girmeyip, habere manşetten yüzeysel bakanlar olayı hemen siyasallaştırmaya çalıştılar.

Acaba soruları beyinlerde oluşurken siyasetle uzaktan-yakından hiçbir alakası olmayan haberin derinine inenler kısa sürede gerçeği anlamış oldular.

Sonra zaten haberin aslı astarının olmadığı Haydar hoca tarafından yapılan bir açıklamayla kamuoyuna duyuruldu.

Uzun yıllar siyasetin içerisinde olup, kimseyi kırmayıp incitmeyen ve karşılığında bu kadar sevgiye mazhar olan Haydar Baş’ın böylesine bir olaya maruz kalması mutlaka sevenlerini üzmüştür.

Neyse ki iş kısa sürede anlaşılır bir hal alıp atılan iftara bertaraf edildi.

Hocamıza geçmiş olsun diyoruz.

SKANDALIN DANİSKASI!
Dünkü gazetemizin manşeti sağlıkta yaşanan skandal haberiydi.

Olacak şey değil!

Anlatılır gibi de değil!

İnsan sağlığı bu kadar ucuz mu arkadaş?

Yapılan işlemin ne hatası mümkün, ne de telafisi.

Hani hep söyleriz ya, “Karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar” diye.

Tahlil yaptıran arkadaşımızın durumu da aynı karakol hikayesi gibi.

Burada asıl sıkıntı doğruyu kimin söylediği.

Hasta hangi hastanenin tahlil raporuna inansın?

Koskoca Farabi Hastanesi tahlili pozitif, Fatih ve Numune hastaneleri ise negatif olarak veriyor.

Soralım sağlıkla ilgili yetkililere, yaşananlarda hastanın suçu ne?

Hasta kime inanıp, hangisi ‘doğrudur’ deyip yaşadığı sağlık sorununu çözmeye çalışsın?

Evet soruyoruz sizlere!

Hastalar yaşanan bu olumsuzluklar karşısında ne yapsın?

Kısacası insan sağlığı bu kadar mı ucuz?

HADİ GÖRELİM SİZİ
İşte size fırsat.

Üstelik ayağınıza kadar geldi.

Bu fırsatı başka zaman bulmanız mümkün değil.

Dökün eteğinizdeki taşları.

Koyun projeleri önlerine.

Dertlerimiz, sıkıntılarımız bu diyerek yapılması gereken devam eden ve düşünülen yatırımları yerinde gözlerinin içerlerine bakarak anlatın.

Aksilik ve bir başka programları olmazsa Trabzonlu bakanlar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte bugün Trabzon’a geliyorlar.

Bakanlar bir kaç gün bölgemizde Cumhurbaşkanımız ile birlikte bir dizi ziyaretlerde bulunacaklar.

Yani bakanlarla görüşme, hasbihal etme ve onlara dert anlatma zamanı epeyce bulunacak.

Hadi bunu iyi değerlendirelim.

UMUDLAR BİR BAŞKA BAHARA
Yeni sistemde devlette yapılan atamalar siyaset erkanını  ters köşe yatırıyor.

Bakan yardımcıları veya genel müdürlüklere öyle isimler atanıyorki!

Siyasi erk her yapılan atamadan sonra, “Aaaa bu mu oldu?” demek zorunda kalıyorlar.

Peşinen söyleyeyim ki makamlara atanan her isimde ‘cuk’ diye yerine oturuyor.

Peki atama bekleyip de atanamayanlar ne yapıyorlar?

Onlar da umutlarını bir başka bahara taşıyıp atanmalarını bekleyecekler.

Neyse işin latifesini bir kenara bırakalım.

Atanma bekleyip de atanamayanlar mutlaka gözlerini Mart ayında yapılacak Belediye Başkanlığı seçimlerine çevirmişlerdir.

Hiç yoktan umut her zaman umutsuzluktan iyidir.

ANKETLER ‘GENÇ’ DİYOR
Yiğidi öldür hakkını teslim et derler ya...

Biz de yeri gelmişken Genç’in hakkını teslim edelim istedik.

Gerçi Ahmet Metin Genç’in hak teslim almaya da ihtiyacı yok.

Genç’i bilen biliyor.

Gönülleri yapan ve gönülleri fetheden bir yapısı ve tarzı vardır.Ne kadar sevilip, ne kadar ilgi alaka gördüğü, vatandaşlar tarafından ne kadar benimsendiği yapılan her ankette açık seçik şekilde ortaya çıkmaktadır.

Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç öyle bir enerjiye, öyle bir sinerjiye sahip ki partili partisiz kim olursa olsun vatandaş kendisini kucaklayıp onu sarıp sarmalıyor.

Başkan Genç için ‘bizden birisidir’ algısı hakim insanların beyninde.

Ben bugüne kadar Ahmet Metin Genç ile ilgili bir Allah’ın kulundan bir tane olumsuz şey duymamışımdır.

Başkan Genç’in en belirgin özelliklerinden birisi de insana dokunmaktır.

Neredeyse dokunmadığı insan kalmamıştır.

Sorun çözme konusunda ve hakkaniyet içerisinde karar vermede, yine en önemlisi ayrım ve ötekileştirme yapmadan bütün Trabzonluların dertlerine derman olmaya çalışmaktadır.

Kendi inisiyatifi içerisinde olan yerlerde neler yaptıkları ve neler yapmaya çalıştığı da ortadadır.

Hani ‘görünen köy kılavuz istemez’ denir ya.

İşte o misalidir Başkan Genç’in durumu.