Son zamanlarda Trabzonspor başkanı Ahmet Ağaoğlu her nedense basın karşısında adeta birilerini veya birşeyleri şikâyet edip kendisi hakkında gereksiz yere destek arayışına çıktı. İnsan düşünmeden edemiyor “Böyle bir şeye neden ihtiyaç hissetti?”

Hastahanelere düşüp kilo kaybettiğini, Trabzonspor’un iflasın eşiğinde olduğunu vs yüksek sesle altını çizerek “Bold italik harflerle” görselleştiriyor. Gerek yoktu ki. İnsanlarımızın birden bire neden dikkatine ihtiyaç duydu anlamadım. E, sayın başkan sen ve ekibin bu göreve getirildiğiniz zaman Trabzonspor’un hali ve mecali ortada idi.

Sonra tüm zorluklardan haberdar olan basın yayın yerel kuruluşlar artı taraftar sizlere hep destek verdi. Siyasi taraftarımızda parti ve taraf gözetmeden size destek çıktı. Sizden istenilen tek şey kulübü bu şartlar altında ne edip edin stabil hale getirin. Artık şu menajer ahtapotlarından, yönetici vurgunlarından, kan emen teknik adamlardan, pahalı devri bitmiş hiçbir ticari değeri kalmamış emektarlardan bu kulübü kurtarın dendi. Hiçbir gün ne bir yerel basında ne de bir meclis toplantısında sizlere hiç kimse olumsuz eleştiri getirmedi. Her zaafta “Kulübün durumu ortada” denilerek sizleri arkaladık. Ama başkanın şimdilerde gazete sahifelerinde adeta ağlamaya başlaması ise akıllara başka şeyler getirmeye başladı.

Kulüp legal ve meri olan yönetim tarafından yönetilsin.

Arkadan kurulmasın. Uzaktan kumandalarla çalışmasın.

Bu yönetimde kendisini idare edecek genç aklı başında her şeyi gereği gibi yöneebileceki arkadaşlar çoğunlukta. Sadece şu son zamanlarda 1461 Trabzon’un hali içler acısı. Adeta “Fevkalade kötü yönetiliyor”  intibaı uyanmış. Taraftarın dilinde “Acaba gözden mi çıkarıldı?” şeklin de istifhamlar var. Bu denli nüve takım Türkiye’nin tüm süperlig ekiplerinde başka başka proje ve adlarla yönetilmektedir. Eğer 1461 kötü durumda ise demek ki kötü bir yönetim şekli burada zayıf ve etkisiz kalmaktadır. Ya çekidüzen verilsin veya başka ellere devredilsin. Fakat Trabzonspor kulübü tarafından terki, lağvı veya gözden çıkarılması maazallah kulübün tekrar 20 yıl geri gitmesi anlamı taşır. Bugün Trabzonspor “A” takımı şu veya bu şekilde ayakta kendi öz evlatları sayesinde ayakta duruyorsa bunu bir nebze de “Sadi TEKELİOĞLU” na ve onun yönetim tarzına gençlere yaklaşım usulüne borçlu olduğu gerçeğini unutmayalım.