Türkiye'nin uluslararası bazda sözde geçerliliği olan bazı imzalarını geri çekme vaktinin çoktan geldiğini düşünüyorum.

Mesela İnterpol denen uluslararsı polis teşkilatından çekilmemiz gerekiyor. Düşünün; 30 yıldır Ömer Sabancı'nın katilini Belçika'dan alamadık. FETÖ elebaşını her şey ortada olduğu halde ABD'den alamıyoruz. Son olarak pis bıyıklı terörist Salim Müslim vakası da ortada...

 Görünürde önemli bir paylaşım organizasyonu gibi görünse de kendine müslüman bir yapı olduğu belli. Yani bize bir hayrı olmayan bir kuruluş.

Peki İnterpol nedir, görevi kayıtlarda nasıl yer alıyor?

Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı INTERPOL (ICPO-INTERPOL) en büyük uluslararası adli polis teşkilatıdır. Uluslararası seviyede suçların önlenmesi, bastırılması, sanıkların izlenmesi, ilişki kurduğu kişilerle irtibatlarının tespit edilmesi, yakalanması, tutuklanması ve iade edilinceye kadar devam eden işlemlerin yürütülmesi ile uluslararası organizasyon olan İNTERPOL’e üye ülke sayısı günümüz itibariyle 190’dır. İngilizce, Fransızca, İspanyolca ve Arapça dilleri teşkilatın resmi dilleri olarak kabul edilmiştir.

20.Yüzyılın başlarında uluslararası suç ve suçlu faaliyetlerindeki ülkeden ülkeye sınır tanımayan hızlı gelişmeler, bu alandaki mücadelenin uluslararası işbirliği seviyesinde yürütülmesini gerekli kılmıştır.

Türkiye’de İNTERPOL hizmetleri, İçişleri Bakanlığı’na bağlı Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesindeki İnterpol Europol Daire Başkanlığı tarafından yürütülmektedir.

Aslında iyi düşünülmüş bir yapı ama tek yönlü çalışıyor. Kayıtlara göre İnterpol'un bize bir suçlu iadesi varsa bizim iade sayımız onun üstünde. Yani adamlara yarayan bir işleyiş.

Durum bize yaramayan bir minvalde syrediyor. Öyleyse çek imzayı geriye, istediğin suçluyu ister ver ister verme. Mesela bir devlet başkanına suikast yapan bir suçluyu bile vermekte işi ağırdan al. Hiç olmazsa, "Siz yıllarca böyle davrandınız, ne oldi rengunuz mi soldi?" deme özgürlüğümüz olsun.