Kadıköy’de Fenerbahçe’ye 3 gol atıp 3-3 bitirdiği maçta Kayserispor’u izleyen Rıza Hoca ‘Çok zor geçecek’ dediği karşılaşmaya tedbirli ve temkinli bir anlayışla çıkarttı Trabzonspor’u.

Bero’yu rakibin etkili oyuncuları olan sağ kanadını engellemek için sol ileri koydu, oyunu karşı kaleye taşımak için de dripling özelliği olan Castillo’yu sağ kanada yerleştirdi.

Bero becerebildiği kadar koşup mücadele etti ancak Castillo aldığı her topu ezerek oyunu ileri taşıyamadı. Yine de Onazi sakatlanıp çıkana kadarki görüntü şöyleydi: Trabzonspor gol atamaz ama yemezdi de..

Lakin Onazi çıkıp ta yerine Sosa girince, oyun neredeyse Kayserispor lehine tek kaleye döndü.

Bunda ,mücadele etmeyen Sosa’nın defansif yönde hiç katkısı olmamasının yanında Okay’ın ön liberoda yalnız kalmasının da rolü vardı. Çünkü kendisini toparlayıp hatalarını örten Onazi olmayınca Okay tam bir canlı bomba’ya döndü.

Trabzonspor’un değil, Kayserispor’un ön liberosu gibi oynadı, her aldığ5ı topu rakibe attı.

***

O dakikadan itibaren ‘Bir puan iyidir’ diye düşündük..

Abdulkadir’in 9 artı 5 ‘te kaçırdığı mutlak gol pozisyonuna rağmen yine aynı düşüncedeyim.

Bu futbolla Kayseri’den alının bir puan iyidir.

Bu sonucun da ahlanacak vahlanacak bir tarafı yoktur.

Sonuçta bu sezon ligin flaş takımlarından Kayserispor’dan deplasmanda alınan bir puan vardır.

Dahası ligin en çok gol yiyen takımı olan Trabzonspor’un en kötü dediğimiz bölgesi olan defansının ortası bu maçta takımın başarılı bölgesi oldu.

Önce Durica sonra da Uğur’un iyi ve dirençli futbolu gelecek haftalar için de umut verirken, zaten onların ve 77. dakikada mutlak bir golü önleyen Onur’un katkısıyla Trabzonspor sezon başından beri ilk kez bir maçı gol yemeden tamamladı.

Nasılsa Burak ve Rodallega döndüğünde gol atmada sorunumuz olmayacak,

O zaman’ iki puan kaybettik’ diyerek hayıflanmak yerine ,yerine bir puan aldık diye sevinmek lazım.

Çünkü galibiyeti hak edecek bir futbol oynamadık..