Fotoğrafı vermeyeceksin.

Verdiğin an, kaçarı kuçarı yok, hadi  sana geçmiş olsun derler.

Hele birde düşme.

İşte o zaman “yandı keten helva”

Burak Yılmaz, daha doğrusu ‘geceleri yaşayan adam’ olarak dersek daha doğru tanımlama yapmış oluruz kardeşimizi.

Yine gündemde, üstelik Arda Turan ile birlikte karıştığı bir olaydan ötürü.

Kendisi olayın içerisinde olmasada, ismi yine o gibi olaylarla anılıyorya bizi ilgilendiren taraf orası, biz oraya bakıyoruz.

Hani deriz ya ‘Çekirge bir atlar, iki atlar üçüncüsünde çakılır’ diye..

Burak’ında atlaması, yaşadıkları o misal oldu.

Çekirgeyi iki kez atlatmayı başardı.

Bakalım üçüncüsünde ne olur?

ÖRNEK OLMALI
Önceden yazdık, şimdide yazıyoruz, futbolculuğuna, golcülüğüne, adamlığına bir şey dediğimiz yok diye.

Peki, nesine ittirazımız var Yılmaz’ın?

Cevabımız, Trabzonspor forması altında yaşayıp, yaşattıklarına!

Futbol yaşantısında zirve yapmış, ekonomik olarak herşeyi elde etmiş bir Burak Yılmaz’ın, bundan sonra kalan futbolculuk yaşantısının genç nesillere örnek olması daha doğru bir gidişat, süreç olmaz mı?

Yemin billah, bizlerin isteği budur.

Yaş 34’e gelmiş dayanmış.

Çim sahalara vedasına çok az bir zaman kalmış bir futbolcudan başka ne beklenebilir ki?

Küçük bir tavsiye Burak kardeşimize.

Bak zaman su gibi akıp gidiyor.

Yarın sende futbolu bıraktığın zaman, bizim tarafta olacaksın….

En azından zararın neresinden dönersem kar hasabını yaparak, kendini futbol sonrası yaşantına hazırlamalısın.

Türk futbolu tarihinin sayfalarına bir bak.

Senin gibi ne futbolcular gelip geçtiğini çok rahat göreceksin, o sayfalarda.

Ve en önemlisi ne yıldız futbolcular unutulup, yok olup kendi köşelerinde yaşam mücadelesi vermektedirler.

DOĞAN İYİKİ VAR
Para vermenin bir sanat olduğunu bizlere rahmetli İbrahim Cevahir söylemişti.

Yani kimse cebine dalıp, öyle kolay kolay para veremez.

Helede bu zamanda.

Ancak bu sanatı günümüzde icra eden bir isim var, o  isim Trabzonspor Kulübü Başkan Yardımcısı Ertuğrul Doğan’dır.

Trabzonspor’un ekonomik olarak çakıldığı günlerde, Doğan imdada yetişip, Trabzonspor’un derdine derman olmuş.

Adeta Trabzonspor’u ipten almış.

Tebrik ediyoruz kendisini.

Doğan’ın yaptığı özveri, aldığı ve yüklendiği sorumluluk, selfi ile uğraş veren yöneticilere ihtaf olsun.

Yeri gelmişken Ertuğrul Doğan’ın hakkını teslim edelim dedik.

NEDEN OLMAYACAK?
Hacısalihoğlu Aralık’ta yapılacak kongrede olmayacağını söyledi.

Bunu dost sohbetlerinde de söylüyormuş.

Neden olmayacak?

Veya neden olmak istemiyor, orasını tam bilmiyoruz.

Ben yinede olaya farklı bir pencereden bakmak istiyorum.

Hacısalihoğlu ve yönetim kurulu bu göreve zaruriyetten dolayı geldiklerini herhalde bizler gibi onlarda biliyordur.

Neden zaruriyet dedim?

Çünkü Trabzonspor’un bir adım atacak ne hali ne mecali, nede takatı vardı?

Mevcut yönetimin göreve gelmesinin nedeni ise böyle olumsuz süreçten Trabzonspor’u çıkarmaktı.

Acaba diyorum, Hacısalihoğlu ekibiyle birlikte, Trabzonspor’u düzlüğe çıkardıdamı, ‘ben yoruldum artık yokum’ diyor.

Acaba diyorum, Hacısalihoğlu, yönetim içerisindeki yaşanan dalgalanmadan mı rahatsız da ‘ben yokum’ diyor.

Acaba diyorum, Hacısalihoğlu, zaman içerisinde arkadan hançerlenmek istendiğini öğrendide mi, ‘artık ben yokum’ diyor.

Aacaba diyorum, kulüpteki kontrolün elinden çıkacağını hissettiği içinmi ‘ben yokum’ diyor.

Falan filan.

Zaman her şeyin ilaçıdır diyerek, biz süreci takip etmeye devam edelim.