Bazen güzellikler gözümüzün önünde durur, görmeyiz, bazen de, dost gönüllü insanlar yanımızda olur, bilmeyiz. İşte size, hemen yanı başımızda olduğu halde, reklamı sevmediği için, tabiri caizse “feleğin çemberinden” geçmiş, güler yüzlü, müstağni insan Şükrü Bozkurt’u tanıtmak istiyorum. Türkiye’nin en başarılı işadamlarından biri olan bu kardeşimizi tanıyamamak büyük eksiklik olur diye düşünürüm.

Şükrü bey bize kendinizi tanıtır mısınız?

1956 Trabzon Çaykara doğumluyum. İlkokulu üçüncü sınıfa kadar Soğanlı Köyü̈ İlkokulu’nda okudum. Devamında ise İstanbul’da ilk ve ortaokul eğitimimi tamamladım. Siyasi olaylardan dolayı Samsun Ticaret Lisesi’nde lise eğitimimi yarım bırakarak iş hayatına atıldım. 1976 senesinde askerlik dönüşü baba mesleği olan inşaat malzemeleri işine başlamaya karar verdim. Zaman içinde iş hayatındaki olumlu atılımların sayesinde farklı sektörlerde birçok iş koluna katıldım.

Bize biraz da, aile hayatınızdan bahseder misimiz?

1979 senesinde Ayşe Bozkurt ile evlendim. 1980 yılında oğlum Oğuzhan Bozkurt dünyaya geldi. Kendisi inşaat yüksek mühendisidir. 1988 yılında kızım Şeyma Bozkurt Uzan dünyaya geldi. Kendisi doktor öğretim üyesidir. Biri erkek ikisi kız üç̧ tane torunum var. Şu an Bozkurt Bellona Ltd. Şti., Bozkurt İnşaat Ltd. Şti., Bozkurt Yapı Malzemeleri Ltd. Şti. ve Bozkurt Mobilya Dekorasyon Ltd. Şti. Olmak üzere iş hayatında yer almaktayım. Bunun yanı sıra ihracat ithalata da yönelik işlere de aktif katılmaktayım. Adı geçen tüm şirketlerin ortak bir hissedarı olmaksızın yönetim kurulu başkanıyım.

Siyasete ilgi duydunuz mu?

Geçmiş̧ yıllarda Ülkü̈ Ocaklarında kurucu üye olarak göreve aldım. MHP İstanbul il yönetiminde bulundum. Şu an İYİ Parti üyesiyim. Birçok sivil toplum kuruluşlarında yönetici üye olarak görev yaptım ve halen yapmaktayım. Bunlardan bazıları; Hoca Ahmet Yesevi Vakfı Mütevelli Üyesi ve Başkan Yardımcısı, Avrasya Bir Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi, ASAM Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi, Edebiyat-Tarih-Çevre Vakfı üyelisi, National Geographic üyesi, Karadeniz Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi, Çaykara Dernekpazarı Vakfı Yönetici Üyesi, Sipahi Ocağı Vakfı Yönetici Üyesi.

Sayın Bozkurt hobileriniz var mıdır?

Elbette herkes kadar olmasa bile, benim de kendime göre hobilerim vardır. Mesela; kitap okumak, amatör olarak antika, cam, seramik ve bakır toplamak gibi.

Aynı zamanda 5000 civarında kitabın yer aldığı bir kütüphanem ve yaklaşık 2500 parça antikanın yer aldığı bir koleksiyonum bulunmaktadır.

Seyahat etmeyi sever misiniz?

Seyahat etmekte hobilerim arasında yer almaktadır. Türkiye’nin bütün vilayetlerini gezdim ve Kuzey Afrika, Amerika, Avrupa, Balkanlar, Orta Doğu, Orta Asya ve Türki Cumhuriyetleri gezdim. Bu ülkelerde Türklerin yani atalarımızın izlerini takip ettim. Hala gezmeye devam etmekteyim.

Spor ile ilginiz nedir? Bir gün Trabzonspor’a başkan olmak ister misiniz?

Spor geçmişimde Trabzonspor üyeliği vardır. Yönetimi düşündüğüm halde Trabzon’da olan siyasi çekişmeler ve kavgalardan dolayı kararımdan uzaklaşmak zorunda kaldım. Bu olaylar yüzden fikrimce hala

Trabzonspor’da birlik ve beraberlik sağlanamamaktadır. Her Trabzonlu gibi elbette bende bu muhteşem şehrin, marka değeri olan gönüllerin şampiyonu ve takımına başkanlık yapmak isterim. İstanbul’da bölge takımımız olan Güngören Güven Belediye Sporu amatör ligden çıkıp, birinci ligde olduğu dönemde yönetici ve kurucu üye olarak görev yapmaktaydım. Sonra yine siyasi olaylardan dolayı takımdan ayrı kaldım.

Sizi bu başarılara taşıyan en önemli yaklaşımınız nedir?

İş ve özel hayatımda her zaman saygı ve sevgiyi bir arada yürütmeye çalıştım. Geçmiş deneyimlerim geleceğimde daha emin adımlarla yürümemi sağlamıştır. Bu sayede, diyebilirim ki her zaman iyi bir baba, iyi bir eş, iyi bir iş adamı ve iyi bir vatansever oldum ve olacağım.

***

Şükrü Bozkurt beyin mütevaziliğinden söyleyemediği bir özelliğimi de ben söylemek isterim. O her zaman yardıma muhtaç insanların dert babasıdır. Ceketinin ceplerinden birisinde bu insanlar için her daim hazır bir parası vardır Şükrü beyin.

Ne diyelim Allah gönlünce versin bu dostumuza.

Menfaat çağının henüz teslim alamadığı bu değerli insanlardan azda olsa hala toplum içinde olması gönlümüzü rahatlatmaktadır.

Selam olsun Şükrü Bozkurt gibi örnek olan insanlara...