Kulüp menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu yapın.....
Yok efendim kılıçlar çekilmiş, yok efendim yönetim böyle demiş, Burak Yılmaz şöyle söylemiş, menajer topa girmiş... Trabzonspor’un başka gündemi yokmuş gibi bu insanları Burak’la yatırıp kaldırmanın ne Trabzonspor’a faydası vardır ne de Burak Yılmaz’a bir faydası vardır....
Konu şudur ki ....
Burak Yılmaz ekonomik profesyonelliğe yönelirken içinde bulunduğu durumları, kaptanı olduğu takımın handikaplarını, yoğun bakımda olan Trabzonspor’u servise çıkartmak için yönetimin verdiği mücadelenin üzerine çizdiği profille bu saatten sonra göstermiş olduğu eylemlerle takıma katkı sağlar mı sağlamaz mı...?
Trabzonspor az da olsa yakalamış olduğu ivme ile birlikte Burak Yılmaz’la takım oyunu oynayabilir mi oynayamaz mı...?
O olmuş bu olmuşlara bakmadan takım içerisindeki birlikteliğe ne gibi katkı sunar veya şu hallerde oynadığı maçlarda topa sahip olan futbolcular ne derece Burak Yılmaz’ın etkisi altında onu arayacak olmalarıdır ki işte konu budur. Ünal hocaya da önemli görev düşmektedir....
Geriye dönüp bakıldığında 33 yaşındaki Burak’a büyük takımlar geçen sezonki performansına bakarak talip olabiliyorsa Trabzonspor’un manevi katkısı asla unutulmamalıdır.
Onun içindir ki Trabzonspor gündemini tutan Burak olayının bir an önce gündemden düşmesi için noktayı koyun beyler.
ULUSAL BASIN KALEMŞÖRLERİ......
Oynadınız mı yok...
Ara pası attınız mı yok...
40 bin kişi önünde bir mücadele içinde oldunuz mu yok....
Birden bire iki üç futbolcunun arasından sıyrılıp attığınız golün sevincini yaşadınız mı? Yok....
Hele ki Ay-yıldızlı forma ile ülkenizi temsil ettiniz mi oda yok....
Belki de amatör lisansınızda yoktur. Ama gelin görün öyle yorumlar yapıyorsunuz ki...
Dersiniz ki futbolla doğdunuz, kitabını yazdınız da bu ülke de okuyanınız olmadı...
Yazık yazık...
Türk futbolunu görsel medya önünde masaya yatırmak sizlere kaldı ise ...
Bu TV yöneticilerine söylenecek çok söz vardır....
Gelelim konuya.....
LUCESCU....
Teşekkür ediyorum sör....
Kim seni eleştirme gayreti içindeyse nefretle, yobazlıkla, bilgisizlikle, ukalalıkla kınıyorum...
Dertleri Türk futbolu değildir... Başka çıkarların peşindedirler....
Milli takımın geçmişteki tüm maçlarını unuttum belki de bin tane maçına şahit olmuşumdur....
Sadece son oynanan Rusya ve de İsveç maçıdır ki gördüklerimle ileride olabileceklere şahit oldum....
Risk alınacaksa böyle alınır. Tebrikler...
Çoğu futbol adamının ismini dahi bilmediği futbolcuları bir araya getirerek milli davanın içine soktunuz....
Yapabilirsinizi beyinlerine işlediniz....
Kimseye kulak asmadınız, şans verdiniz oynattınız.....
Geçmişte olduğu gibi Galatasaray’dan 5, Beşiktaş’tan 4, Fenerbahçe’den 5, Trabzonspor’dan 2 futbolcu alınacaktır mantığını kenara bırakıp, ahbap çavuş ilişkisine son vererek kim hak etmişse o oynayacak ilkesini öne çıkarttınız.
Değişim sancılı bir süreçtir derken haklıydınız. Daha çok zamana ihtiyaç varken kısa zamanda meyvelerini almaya başladınız...
Şimdi Rusya ve İsveç maçında oyuna önde basabilen, rakip alanda oyunu sağdan sola çevirebilen, rakibe baskı kurarak dönen topları alabilen, rakip alanda 6-7 pas yapabilen bu takımda şu veya bu oynamaz mı diyebilen gaflet içerisinde olanlar olsa da artık yenilsekte sahada gurur okşayan bir Milli takım var.
Tebrikler sör Lucescu. Kurduğun sistemle unutulmayacaksın.
ALANYA MAÇI HEDEFİ BELİRLER
Bu maç önemli. Zira Trabzonspor’un FB gibi GS gibi BJK gibi Başakşehir gibi devre arası 3-4 futbolcu alma lüksü yoktur. Hemen hemen çekirdek kadroyu oluşturan Trabzonspor, Alanya galibiyeti ile ligde bende ‘varım’ yarışmacı takımın ilerisinde hedefi şampiyoluk olur ki bu da Trabzonspor’un sırtında olan borç yükünün azalmasındaki en büyük neden olur... Yeter ki Sosa oyuna iyi başlasın, yeter ki defans bloğunda olanlar orta sahalarına, orta alanda olanlar forvet bloğuna olan güvenlerini bitiş düdüğüne kadar korusunlar.
Ünal hocaya düşen en büyük görevse tüm futbolcuların beyinlerindeki kazanma arzularını bir noktada toplayarak aynı amaç ve gayenin kazanmak olduğunu onlara hissettirebilsin.....
