Sosyo ekonomik, Politik ve Kültürel değişimin ışık hızına ulaştığı günümüz toplumlarında, baş döndürücü gelişmelerin yanı sıra ortaya çıkan, yeni davranış biçimleri;

-Rejim tartışmaları…

-Gelir dağılım dengesizlikleri,

-Etnik - dinsel gruplaşmalar,

-İstihdam daralması ve işsizlik,

-Şiddetin özendirilip yaygınlaşması … gibi ruh sağlığı açısından toplumu derinden sarsan gelişmeler travmalara ev sahipliği yapıyor.

Gün geçmiyor ki bir caninin bıçaklı, tabancalı, satırlı pervasız ve aleni vahşetine tanıklık etmeyelim. Her an pimi çekilmiş bomba misali aramızda dolaşan bu yaratıkların daha neler yapabileceklerini düşündükçe insanın nevri dönüp, korunma refleksi hareketleniyor!

Tüm bu yaşanan olumsuzlukların neden ve niçin leri yok sayılarak, hiçbir toplumsal analize gerek görmeden “Ateşli Silahlar Yasanında” silah edinimini daha da kolaylaştırıcı yönde lobi çalışması yürütenlerin, biliyorum ki yüzleri asla kızarmaz ama, yürekleri de mi sızlamaz acaba?

Sızlamıyor olacak ki!

Silah ruhsatı için başvurana, işlemleri tamamlanana değin geçici ruhsat verilecekmiş!.. daha da önemlisi eskiden altı aylık ceza almış olanlar ömür boyu silah taşıyamıyorlardı. Bu kısıtlılık hali son yapılan değişikliklerle bir yılla sınırlandırıldı. Diğer değişikliklere ilişkin www.umutçorg.tr. Sitesi irdelenebilir.

Yoksa istenen ve arzu edilen ülkemizi pompalı tüfek cennetine! Dönüştürmek midir? Kuşkusuz silah komisyonunun çok değerli üyelerine akıl verecek değilim, onlar zaten tüm duyarlılıklarıyla akıl danesi!... ama evinde silah olan ya da durumdan vazife çıkartıp silah almaya özendirilen yurttaşlarımızı bir kez daha düşünmeye davet ediyorum ben.

-Neden mi?

Bireysel silahlar halk sağlığını tehdit ederler; ölüm yaralanma ve sakatlanma. Ülkemizde her yıl ortalama 4500 kişi bireysel silahlardan çıkan mermiler sonucu hayatını kaybetmektedir. Dünyada halk sağlığı çalışanları ve tıp otoriteleri diğer toplumsal sağlık problemleri ile mücadelede başarıya ulaşmış yöntemlerin kullanılmasıyla bu sorunun da çözülebileceğini ileri sürmektedir. Dünya Sağlık Örgütü , şiddeti önleme programında; ateşli silahlara erişimin kısıtlanmasını alınacak ilk üçüncü önlemler kapsamında önermektedir.

Öte yandan bireysel silahlanmaya ilişkin pek bilinmeyen, ABD.de gerçekleştirmiş olan ve gözlerden uzak tutulan bir araştırmayı paylaşmayı toplumsal bir borç biliyorum.

“Bir grup bilim insanı Ohio eyaletinde bir yıl boyunca işlenmiş tüm cinayet vakalarını en ince detaylarına varıncaya değin incelemişler. SONUÇ; Ateşli silahlarla öldürülenlerin % 61’inin silahın bulunduğu konutun içinden, akrabalardan veya yakın aile dostlarından… olduğu saptanmıştır.” Yani bireysel silahlanmanın donattığı kişinin, bir cinnet ortamında birincil hedefine taşıdığı kişi , büyük bir olasılıkla aileden biri veya birkaçı oluyor.

Somutlarsak; Silah salt öldürmek için kullanılan bir araçtır. İnsana ölmeyi veya öldürmeyi çağrıştırır. içinde ateşli bir silah barındıran insanların yaşadığı bir evde, intihar etme olasılığı ,silah taşımayan insanların yaşadığı bir evle mukayese edildiğinde 5 misli daha fazla olduğu gözlenmiştir.

Evdeki silah bazen şeytana dönüşür ve Beni Kullan diye haykırmaya başlar. Hiç kimsenin bu şeytani çağrıya yanıt vermeyeceği… Güvenliğin; her tür özendirmeden azade, salt hukuk devletinin denetiminde gerçekleşeceği günlerin özlemiyle, güzel bir hafta diliyorum…