Kolaycılığa alışan topluma bulunulacak en akıllıca vaatte bulunmuş geçmişte Millî Savunma ve Millî Eğitim Bakanlığı yapan AK Parti Milletvekili İsmet Yılmaz, Sivas Belediye Başkan Adayı Hilmi Bilgin’e oy isterken.

Demiş ki:

“Hilmi Bilgin’e desteğinizi bekliyorum. Hilmi Bilgin’e vereceğiniz destek, yarın ruz-i mahşerde (Mahşer günü) beraat (kurtuluş) belgelerinizden biri olacak diye düşünüyorum.”

Gelen tepkiler üzerine sözlerinin çarpıtıldığını belirten İsmet Yılmaz, “Biz emaneti ehline verin diyoruz. O zaman doğru bir iş yapmış olursunuz.  Bir hayra vesile olan onu yapmış gibidir. Bu aday halk için hizmet ettiğinde onun yapacağı hizmetlere vesile olacak, onun yapacağı hayırlardan size de pay düşecektir demek istedik.” dedi.

***

Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki; Dini siyasetin diline bulaştırmayı artık bir kenara bırakmalıyız. Din kendi alanında siyaset kendi kulvarında var olmalılar. Her ikisinin birlikte bu ülkede yürüyemeyeceğini 15 Temmuz’da gördük.

En büyük din âlimi, cemaat lideri diye yine bu dili kullananlar tarafından topluma empoze edilen FETÖ’nün bu ülkenin başına ne çoraplar ördüğünü hep birlikte izledik.

Toplum bu dilden anlasa da, oy getirisi yüksek olsa da, kazandırsa da, yüceltse de güzel ülkemiz Türkiye’ye bu kötülük bir daha yapılmamalı.

Ama görmekteyiz ki, geçmişte kullanılan ‘Bakara, Makara’ türünden söylemler ile bugünkü ‘Cennet’e belge’ vaadi arasında değişen hiçbir şey yokmuş.

Yazık!..

Hem yüce İslam’a, hem Türkiye’ye, hem AK Parti’ye hem de insanlığa.

İsmet Yılmaz’ın bu ülkede Milli Savunma, Ulaştırma, Milli Eğitim Bakanlığı ve hatta TBMM Başkanlığı görevlerinde bulunduğunu düşündükçe daha da yazık…

***

Her fırsatta bir ‘Dava’ partisi olduğunu söyleyen, çatısı altına girenin kendisine ‘Nefer’ dediği bir parti olan AK Parti’nin de böyle bir dile ihtiyacı yok zaten.

24 Haziran seçimlerinde Sivas’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yüzde 72 oy çıkmış.

Kaldı ki yüzde 1 bile çıksa, böyle bir dil kullanmaya gerek yok.

Böyle olunca ne oluyor biliyor musunuz, belki de size oy vermeyi düşünen kesime, “Siz önce kendi içinizde beslediğiniz hırsız, arsız, namussuz, ihaleci ve menfaat gruplarının nasıl cennete gireceğini hesap edin” sözlerini söyleme hakkını verdiniz.

İşte bu yüzden İsmet Yılmaz’a en büyük tepkiyi (partizanlığı bir kenara koyup), yine AK Partililer göstermeli.

Çünkü bir oyla cennete gitmek imkânsız ancak atılan bir oyla sandığa gömülmek mümkün.

Elbette İsmet Yılmaz böyle dedi diye yüzde 72’lik Sivas’ta AK Parti’nin yenilgi yaşaması ihtimal dâhilinde değil belki ancak siyaset bu ya neyin ne olacağı belli olmaz.

Akşam yatmışsın koltukta sabah kalkmışsın koltuk yok…

Bu yüzden elimize, dilimize, gözümüze ve belimize sahip olmalıyız.  

Editör: Haber Merkezi