SONNOKTA SELAHATTİN ÖZCAN - ÇAYKUR Genel Müdür Vekili Yusuf Ziya Alim gazetemize konuştu. Alim’in açıklamaları şöyle: “Bu yıl sezon başlarken çay toplanmayacak, dalda kalacak diye gündem oldu, dört ilin valisi toplantı yaptı. Ama biz her zaman çayın dalda kalmayacağını söyledik ve sonunda da öyle oldu, çay toplandı.

Yurtdışından gelen işçiler gelemediği için bu sene yılsonu itibarı ile 500-600 Milyon gibi bir para üreticilerin cebinde kalmış olur. Bu para ülke dışına çıkmadı. Aynı zamanda yabancı işçiler çayı toplarken odunsu kısmına kadar iniyor ve gelecek sezon çay verme konusunda sıkıntı yaşanabiliyordu, bunun da önüne geçildi. Bu yıl çayı tamamı ile vatandaşımız kendisi topladığı için hem kalite hem de verim açısından faydalı oldu.”

ÇAYKUR Genel Müdür Vekili Yusuf Ziya Alim, Sorumlu Yazı İşleri Müdürümüz Selahattin Özcan ile bir araya geldi

YERİ AYRI
“Genelde Ocak, Şubat ve Mart aylarında fazla çay satışımız olmaz. Bu açıdan koronavirüs salgınının ilk etkisi biraz da bizim ölü sezonumuza geldi diyebiliriz. Ancak bu seneki satışlara baktığımızda hem bayilerimizin stokları hem de bizim satışımız baya olumlu fark etti. Belki de tarihte ilk kez ilk üç ayda 42-43 Bin ton satış yaptık. Bu da şunu gösteriyor ki her markete giden bir ekmek alırken çayını da alıyor. Millet olarak çay olmazsa olmazımız ve yeri ayrı. Kurum içerisinde koronavirüs salgını ile alakalı herhangi bir sağlık sıkıntısı da olmadı, inşallah bundan sonra da olmaz.”

MAĞDURİYET YOK
“Çayın normalde bir kanunu var ancak güncelleme meselesi tartışılıyor. Her çay sezonu bu konu gündeme gelir ama sezon bittiğinde konu kapanır. Ancak şunu söyleyebilirim ki çay üreticisi bir mağduriyet yaşamıyor. Kanun belki eski ve güncellenmesi gerekli ama ortada bir sorun olduğunu düşünmüyorum.”

MEMNUNİYETSİZLİK VARDI
“Randevu sisteminden memnun olmayanlar vardı. Yüzlerce kişi gelerek ‘Bu sistemi istemiyoruz’ dediler. Gelen talepleri topladık. Baktık ki üretici iki dönüm çayı bile olsa kendi toplamak istiyor. Bu anlamda isteklerini yerine getirdik ve üç gün çay toplama süresi verdik. Bu kez de başka vatandaşlar, ‘Neden üç gün oldu, ben her gün çaylığıma gideceğim’ diye tepki gösterdi. Böyle durumlarla karşı karşıya kalabiliyoruz. Ancak biz her zaman gerçek üreticiden yanayız.”

NAKLiYEDE BiRAZ SORUN YAŞADIK!
“Bu yıl nakliyede biraz sorun yaşadık. Nakliyeciler genellikle aldıkları parayı doldurma işini yapana vermek istemiyor, o yüzden sıkıntı oluştu. Bazı fabrikalarda sıkıntı yaşadık ama onu da çözdük. İnşallah seneye her köy ve mahalledeki doldurma işini yapanlarla bu iş çözülür. Tabi ki üreticinin kabul etmesi durumunda olur bu.”

BENCE GEREKSiZ
“Dışarıdan çay ithal edenler oluyor ama bu bence gereksiz. Türkiye’de çay her türlü istenildiği gibi üretilebilir, damak tadına göre ayarlanabilir. Sağlıklı ve kaliteli en doğal çay ülkemizde yetişiyor. Çayı dışarıdan getirip de fazla para kazanılacağına da inanmıyorum. Ancak her ne hikmetse bu yola da başvuranlar oluyor. Şu da var ki Türkiye’nin çayı Türkiye’ye yeterli. Ülkemizde yetişen çay tüketimimizi karşılar. Çayımız aslında bölge için bulunmaz bir nimet ama kıymeti bilinmiyor.”

TRABZON'DA YER BAKIYORUZ
“Mağazalarımıza giren vatandaşımız tüm çeşitleri görebiliyor. Aynı zamanda bu ürünleri tatma şansı da var. Farklı farklı çayları aynı yerde detaylı şekilde sunuyoruz. Marketlerde bazı çaylar var ama bizim mağazalarımızda bütün ürünlerimiz mevcut. Erzurum’da, Kayseri’de ve İstanbul Sarıyer’de mağazalarımız yakın süreçte açılacak. Mağazalarımızda günlük cirolar da iyi durumda. Biz aslında Rize mağazamızın ardından ikinci şehir olarak Trabzon’u düşünüyorduk. Trabzon’da yer belirlemeye çalışıyoruz, bu mağazamızın bir bölümünde fındık da olacak.”

ARAŞTIRMA SÜRÜYOR
“Yurtdışında bir Japon matcha çayını bulmuş. Matcha çayı bir iki yıllık çalışma sonucunda ortaya çıkartıldı. Bu çayı en çok da yiyeceklerde kullanıyorlar. Yeşil çaylı makarnalar var. Biz de bu konuda çalışmalar gerçekleştirdik ve araştırmalarımız sürüyor.

BüTÇEDEN YAPMADIK
“Çalışmalarımızı yaparken kurum bütçesinden de yapmadık. Paketlemenin taşınmasıyla orada doğan hurdalarla ve atıl kalmış malzemeleri değerlendirdik. 7500 metrekare ambar yaptık, Hayrat’ta 2000 metrekare, Muratlı’ya 1000 metrekare olacak şekilde.”

GiRiŞiMDE BULUNDUK
“Baz istasyonlarından faydalandık. Bunu söylerken birileri diyorlar ki, ‘Bunu hep söylüyorsun ama hastalıkla ilgilendiriliyor’. Ancak hastanelerin üzerinde bile baz istasyonları var. Biz de bu girişimi kullandık ve baz istasyonu girişiminde bulunduk. Önce bölgelerden başladık ve daha sonra fabrikalarımıza da taktık. Oradan gelen paralarla da yavaş yavaş işlerimizi çevirmeye çalışıyoruz.”

YIKIP AĞAÇLANDIRDIK
“Ziraat Bahçemizi de genişletiyoruz. Gelen vatandaşımız beş dakikada bahçeyi gezip bitirmesin diye orada da çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Aslında 60 dönümlük arazi var ama hizmete kazandırılmamış durumdaydı. Mesela o alandaki lojman bize hizmetten çok yük oluyordu. En iyisi bu lojmanı yıkalım ve otopark yapalım dedik. Şimdi o otoparkı gören hayran kalıyor. Yine aynı bölgeden bir yol açtık parka. Bazı yapılar vardı onları tamamen yıktık ve yerlerini ağaçlandırdık.”

Editör: Haber Merkezi