Avrupa her fırsatta burnunu Türkiye sınırlarına sokmaya bayılıyor.

Bunu yaparken de başımıza “Demokrasi kahramanı” kesilmeyi de eksik etmiyor.

Türkiye’de insan haklarının olmadığını ileri süren (çoğunun) eli kanlı devletler, toprakları üzerinde yaşayan vatandaşlarımıza da çeşitli şekillerde ayar vermeye çalışıyorlar.

Avrupalılar, Türk siyasetçilere, “İç siyasi malzemelerinizi topraklarımıza sokmayın” dese de Türkiye siyasetinin göbeğine kadar girmeyi kendilerine hak görüyorlar.

Türkiye’de iktidara savaş açmış ya da karşı duruş göstermiş ne kadar muhalif çevre varsa Avrupa’nın desteğini görmüş.

Ülkenin güvenliğine, geleceğine, polisine, askerine, siviline kasteden her ne kadar terör grupları varsa Avrupa kucak açmış..

Öyle ya da böyle bu terörist unsurlar elini kolunu sallayarak dolaşabileceği, finans ve insan kaynağı desteği görecek bir ortamı her ne hikmetse Avrupa’da buluyor.  

Avrupa’da Türk siyasetçilere ‘Propaganda’ yasak ama Avrupalı aktivistler, gazeteciler, Sivil Toplum Örgütü temsilcileri Türkiye’deki seçimler için iktidar karşıtı ‘Hayır’ kampanyaları yürütebiliyorlar.

Avrupa Birliği üyesi ülkelerin büyükelçileri, Ankara’nın göbeğinde düzenlenen iftar programında CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye, “Cumhurbaşkanı seçilirsen Erdoğan’ı yargılayacak mısın?” diye sorabiliyor.

Siyasi partilere yönelik getirdiği toplantı yasağına rağmen Almanya, Köln’de terör destekçisi, ‘HDP’ye destek mitingi’ için bir çırpıda izin veriyor.

Türkiye’den gelen tepkiler üzerine de, mitingde HDP sözcülerine konuşma yasağı getiriyor.

Daha nicelerini nice seçimlerde uygulamadı mı bu Avrupa?

Peki, Avrupalılar Türk siyasetiyle neden bu kadar yakından ilgileniyor?

Neden sürekli burunlarını Türkiye’nin iç işlerine sokuyorlar?

Gerçekten insan hakları ve demokrasi savunucusu oldukları için mi?

Gerçekten Türkiye’de her şeyin iyi olmasını istedikleri için mi bu kadar telaş?

Velev ki öyle diyelim...

Farz edin ki, Türkiye diktatörlükle yönetiliyor, bundan Avrupa’ya ne?

Hadi diyelim ki; Türkiye’de insan hakları ihlalleri had safhada demokrasi ise hak getire…

Bundan elin Hans’ına ne kardeşim?

Türkiye’deki iktidarın ancak ve ancak halkın sandığa atacağı oyla değişeceğini bir türlü kabul edemeyenler bu kez radarları 24 Haziran seçimleri için kurdular.

İnanın belkide muhalefet bile onlar kadar etkin çalışmıyor.

Elbette ülkede çıkan her sorunu “Batının oyunu” diye tanımlamak kolaycılıktan başka bir şey değildir.

Elbette, her sıkışıldığında, “Batı Türkiye’ye operasyon çekiyor” algısı oluşturmak kabak tadı verebiliyor ancak Batılı devletlerin yaptıklarının da Türkiye’nin hayrına işler olmadığını görmek gerekiyor.

***

İşte tam da bu noktada 24 Haziran seçimlerine giderken Recep Tayyip Erdoğan’ın en büyük avantajlarından biri de “Batının Türkiye ilgisi”dir.

Büyükelçiler “Erdoğan’ı yargılayacak mısın” diye sordukça kararsız olduğu her hallerinden belli olan AK Parti seçmeni, “Tayyip Erdoğan’ı inadına başkan yapacağız” diyor.

Ve Muharrem İnce’nin o büyükelçilere şöyle ağız dolusu, “O konular bizim iç meselelerimiz. Sizin bu konuya ilgi duymanız manidardır” cevabını vermesini isterdim.

İnce bu cevabı vermediğinden ya da veremediğinden, “Muharrem İnce çok sempatik. Belki de ilk kez CHP’li birine oy vereceğim” diyenlerin oyunu ‘Yargılanması istenen’ Tayyip Erdoğan’a yöneltecektir.  

Avrupalı dostlar(!) “Türkiye’de seçimi Erdoğan kazanmamalı” dedikçe, 15 Temmuz’da sağcısı solcusu ile tankın altına yatarak destan yazan Türk milleti, “Batı ne diyorsa tersini yapacaksın arkadaş” deyip Tayyip Erdoğan’a abanacaktır.

Avrupalıların Türkiye nefreti böyle devam ederse, AK Parti’ye tepkili olan, “Milletvekili aday listelerini beğenmedim. Belediye başkanı AK Partiliyse ben değilim” diyen binlerce küskün seçmenin oyunun belki son bir kez daha Tayyip Erdoğan’a gitmesine neden olacaktır.

Onlar, “Türkiye, Türklere bırakılmayacak kadar değerlidir” dedikçe, diğer tarafta memleket sevdalıları (AK Partilileri sevmeseler dahi), “Türkiye, Türk’ten başka hiç kimseye bırakılmayacak kadar değerlidir” diyecektir.

Yani Baatı’nın haddi olmayan her çıkışı Recep Tayyip Erdoğan’a bir oy kazandırıyor.

İyi iftarlar…

Editör: Haber Merkezi