Doğu Karadeniz Bölgesi’nin çilesidir fındık.

Eskiden, daha aileler parçalanmadan, gençler asgari ücretli bir işe girmek için şehre inmediği, tarlaların henüz pay edilmediği dönemlerde imece usülü toplanırdı fındık.

Ve para ederdi o dönem.

Kimi ev yaptırır, kimi fındığı satar düğününü yapardı, kimi de yıl boyu oluşan açıklarını kapatırdı.

Yıllar geçti artık o ‘altın’ diye bakılan fındık Karadenizli’nin elinde çakıl taşı kadar değersiz bir ürün haline geldi.

Bahçeler yaşlı, üretici yorgun..

Fındık dalda kalmasın diye girilmeye başlandı bahçelere.

Her yıl para edecek diye umulan fındık için şimdiden cepten para harcanmaya başlandı.

***

Öyle bir güne geldik ki artık Karadenizli gençler fındık bahçelerine girmez oldu.

Geçmiş yıllarda Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinden Karadeniz Bölgesi’ne fındık toplamak için gelen fındık göçerlerinin yerini son dönemde Gürcü tarım işçileri aldı.

İşsizliğin kol gezdiği, çalışanın da asgari düzey ve ücretle yaşama tutunmaya çalıştığı bir bölgede çaylıkların ardından fındıklıklarda da yabancı işçilerin olması düşündürücü.

Yerli işçilerin günlüğü 100 TL civarında, yabancıların ise 60-70 TL..

Bölgede sayıları 5 bini bulduğu tahmin edilen Gürcü işçilerin, bu sezon 10 milyon dolar tutarında bir kazancı ülkelerine götürmeleri bekleniyor. Bölgede genç nesilin bahçelere girmediğini belirten üreticiler ise, “Fındık zaten para etmiyor. En azından böylece maaliyeti düşürüyoruz” diyor.

Haksız da değiller.

***

Bu günlerde fındığı olan binlerce üretici bahçede ter döküyor.

Ne kadar zor, meşakkatli bir iş olduğunu belki tarımı yönetenler bilmez ancak bu yöre insanı çok iyi biliyor.

Fındık işi, alınterinin, emeğin, fedakârlığın zirveye ulaştığı çok zorlu bir iştir.

Bu çile öyle 10 TL’ye çekilecek bir çile değildir.

İnanın bu çile, fındık değil 10, 20 TL olsa dahi çekilmez.     

Ancak yıllardır bu halkın çektiği çile yanına kar kaldı. Bir türlü bu emeğin karşılığı tam olarak verilmedi.

Karadeniz insanı AK Parti iktidarına 16 yıl boyunca her seçimde deyim yerindeyse desteğini verdi de verdi.

Fındık fiyatı düştükçe bu insanlar oy oranını arttırdı.

Bu desteğin karşılığının alınma vakti geldi de geçiyor bile.

Karadenizlinin yüzü artık güldürülmelidir.

  *** 

Bakınız Ortahisar Ziraat Odası Başkanı Mustafa Bekar bu konuda neler söylüyor: “Fındık üreticisinin tek gayesi emeğinin sömürülmemesidir. Devlet serbest piyasanın yok edildiği, alıcısı tek olan bir piyasada emek sömürücülerinin eline fındık üreticisini bırakmamalıdır. Devlet fındık fiyatını 15 liradan hemen açıklamalı. Devletin güvencesi fındığı, fındık baronlarının eline düşürmekten kurtarmalıdır. Fındık üreticisi sabırla ve dört gözle devletin makul bir fiyat açıklamasını bekliyor. Aksi halde üreticinin alın teri gasp edilecek. Bu da üreticimizi daha etkili hak aramaya itecektir. Biz samimi ve gerçek uyarımızı yapıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza da ‘Fındık üreticisini koruyun’ diyoruz.”

***

Sonuç olarak fındık üreticisi her yıl aynı filmi izlemekten bıktı.

Ve şundan emin olun, en koyu AK Partili’sinden en azılı CHP’lisine kadar fındık üreticisi hükümetin fındığa hak ettiği parayı vermediğini söylüyor.

Artık bu işin ticareti yapanlar kadar üreticisinin de yüzü gülmelidir.

Artan maliyetler iyice hesaba katılmalı, sadece alıcıların çıkarları değil bu işin kahrını çeken üreticinin de alınteri düşünülmelidir.

Fındık üreticisi her yıl yalvaran konumdan çıkarılmalı, fiyatları kırmak isteyenlere de ‘Patron benim’ özgüveni verilmemeli.

Yani hükümet kendisine her koşulda sahip çıkan fındık üreticisine bu yıl ve bundan böyle lütuf değil, hakkı teslimi yapmalıdır.

Emin olun, Karadeniz’in cefakar insanları bunu hak ediyor.

Editör: Haber Merkezi