31 Mart yerel seçimlerinde Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adayı olan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mazhar Yıldırımhan, Trabzon’a hizmet borcu olduğunu söyledi. “Bu şehrin köyünde doğduk, büyüdük. Yaklaşık 35 yıl bu şehirde yaşadık. Okuduk, çalıştık, hizmet ettik” diyen Yıldırımhan, şöyle konuştu:

Kimliğimizi, kişiliğimizi, duruşumuzu, azmimizi, vatan ve millet sevdamızı bu şehirde kazandık. Dünyaya bakışımızı, ufkumuzu, değerlerimize bağlılığımızı bu şehir besledi.

TRABZON ÖNEMLİ BİR KENT

Trabzon sıradan bir şehir değil. Tarihi derinliği, kimliği, gelecek ufku olan bir şehir. Medeniyetimize ait nüveleri tarih içerisinde hamurlaştırıp şekillendiren bir şehir. İnsanının kimlik kazandırdığı ve insanına kimlik kazandıran, yüksek aidiyet duygusu inşa eden bir şehir. Dedelerinin on yıllar önce çıktığı bu şehrin torunları hiç görmeseler bile bu şehre olan aidiyetlerini unutmuyorlar. Öncelikle Trabzon’da yaşayan herkesin, hepimizin bunun bilincinde olması gerekir. Trabzon ülkemizin çatı şehirlerinden biridir. Bir İstanbul gibi. Küçük İstanbul.

HİZMET BÜYÜK BİR ŞEREFTİR

Kökleri, şehir gelenekleri ve hafızası olan bir şehirdir Trabzon. Sosyal, siyasal ve sanatsal etkisi şehir sınırlarının çok ötesindedir.  Çatı şehirdir. Çünkü kuşatıcıdır. Ülkesini, milletini, bayrağını, ezanını, tüm değerlerini kuşatmayı ve kucaklamayı seven ve gerektiğinde fedayı can eden güzel insanların, çalışkan ve fedakâr insanların şehridir. Bir şehre sevda duymanın, aidiyet duygusu yaşamanın zevkini en güzel yaşatan bir şehirdir Trabzon. İnsanıyla, doğasıyla, deniziyle, yaylasıyla, ormanıyla. Böylesine güzel bir şehre ve onun güzel insanlarına hizmet etmek elbette büyük bir şereftir.

MARKA DEĞERİNİ YÜKSELTMEK

Bu şehirde taş üstüne taş koymak, elbette büyük bir kadirşinaslık olur. Tarihin bu kadar önemli kıldığı, Fatih'in bize emaneti bu güzel şehrin marka değerini her alanda yukarıya taşımak, fetih değerlerine sadık kalmak, çok önemli bir duyarlılık gerektirir. Bizi yetiştirip ülke hizmetine taşıyan bu şehre ve bu güzel insanlara her zaman hizmet borcumuz vardır.  İdeallerimiz, müktesebatımız, tecrübe ve birikimlerimizi her zaman şehrimizin ve halkımızın hizmetine sunduk ve bundan hiçbir zaman da imtina etmeyiz. Elbette her Trabzonlu da bundan imtina etmez.

POTANSİYELİMİZ VAR

Trabzon’u her açıdan geleceğe güçlü, yaşanabilir, müreffeh bir şehir olarak taşımak mecburiyetimiz ve sorumluluğumuz vardır. Bu, tarihin bize yüklediği bir misyondur. Trabzon’u geçmiş ve gelecek vizyonu ile kavramak, halkıyla kucaklaşmak ve yüksek idealli bu şehri halkına unutturmamak idarecilerin en temel görevi olmalıdır. Güç birliği, akıl birliği, ideal birliği kısır çekişmelerin, sen ben tartışmalarının, bencilliğin önünde olmalıdır. Bunu yapan şehirler her alanda başardılar. Biz de zaman zaman başardık ve güzel işler yapıldı. Bizim her zaman başarma potansiyelimiz var. Onun için her zeminde mutlaka birlik ve ortak akıl vurgusunu yapıyorum.

BAŞARI ORTAK AKILDA

Trabzonspor olgusunu oluşturan ruh Trabzon üst kimliğidir. Bu başarılı kimliğin gölgesini sadece spora değil şehir, şehir kültürü, ekonomi, ticaret, üretim vs. her alana yaymalıyız. Başarı ortak hedeflere ortak akılla yürüme becerisinden geçiyor. Bireysel düşünme kişiyi kazandırabilir ama topluma fayda sağlamaz. Trabzon’un her zaman sinerjiye, samimiyete, muhabbete ve ortak akla ihtiyacı vardır. Nirengi noktası bunlardır. Bunlar sağlanınca her türlü hizmetin kapısı açılır ve bereketi olur. Bunlar olmazsa hizmetin bereketi olmaz. Mutsuzluk, didişme, eleştiri, beğenmeme gibi her türlü olumsuzluk şehre hâkim olur. İhtiyacımız olan şey bizi huzurlu ve mutlu edecek ortamdır. Güven, samimiyet ve dayanışmadır.

SORUNLARI İYİ BİLİYORUZ

Hepimiz sorunları biliyoruz. Beklentileri, imkân ve fırsatları biliyoruz. Bütün bunları güçlü bir dayanışma, kurumlar arası işbirliği ile yöneterek ve halkla kucaklaşarak aşabiliriz. İcraatı olan ama halkla kucaklaşmayan, paylaşmayan veya icraatı zayıf ama sadece halkla ilişkiler çalışması yapan değil hem halkla kucaklaşan hem şehrin tüm paydaşlarını sürece ortak eden, hem de güçlü icraat ortaya koyan iyi bir ekip anlayışı şehirlerin temel ihtiyacıdır. Şahsen benim arzum ve idealim budur.

SORUMLULUKTAN KAÇMAYIZ

Şehrimizi büyük bir aidiyet duygusu ile seviyoruz, insanımızı seviyoruz. Her zaman hizmet etmekten onur duyuyoruz. Bundan sonraki süreçte imkân ve fırsat verilirse inşallah çok daha güzel hizmetler yapmak nasip olur. Bunca birikim ve tecrübeden sonra kenara çekilmek bize rahatlık sağlayabilir ama halkımıza haksızlık olur diye düşünüyorum. Bu her insan için böyledir. O nedenle bize takdir edici irade ve halkımız bir sorumluluk yüklerse biz asla bu sorumluluğu üstlenmekten kaçınmayız.

Editör: Haber Merkezi