Bölücülük, inançta, fikirde, siyasette ve daha başka bir çok alanda söz konusu olabilir. Örneğin; giyimde, yemekte, yazma biçiminde ve alışkanlıklarda tabi-i olarak farklılıklar görülebilir. Yukarıda belirttiğim alanların bütününde tek düzenliği sağlamak mümkün değildir, gereği de yoktur.

Ancak insanları gruplara ayrıştırmak, dine,  vatana, devlete, insana, ülke ekonomisine, eğitime zarar verecek bir şekilde ayrımcılık yapmak asla tasvip edilemez. Zaman zaman görsel medyada böyle  bilerek bilmeyerek  hatalar yapılıp yayınlar yapılmaktadır.

Müslümanlar İslami esaslarında birleşmeleri, ülkenin geleceği için asla ayrılığa düşmemeleri gerekir.

“Parçalanmayın bölünmeyin” cümlesi, kesin bir emirle müminlere gruplara ayrılmamasını, birlik beraberlik içerisinde olmalarını istemektedir. Çekişmek, ağır bir şekilde tartışmak, ülke içinde kavgalı olmak, büyük bir tehlike meydana getirir. Dağılmayı, bölünmeyi ve parçalanmayı, birlik beraberliği, üretim gücünü ve kuvvetli ülke görünümünü kaybeder. Allah göstermesin bu durumlar düşmanların hakimiyetine girmeye sebep olur.
Ayetler ve hadisler bizim Türk milleti olarak, Kur'an-a ve sünnet etrafında bütünleşmemizi ayrılığa düşmememizi, hep birlikte Kur'a-a sarılmamızı istemektedir. Tarihe bakıldığında devletlerin bölünmelerini ve parçalanmalarını ve tarih sahnesinden nasıl silindiklerini biliyoruz. Bakınız yine tarihte, Etiler, Sümerler, Hitiler gibi geçmişte yaşanmış adını bildiğimiz, bilmediğimiz bir çok  milletin ve devletin bugün artık varlıklarından hiç kimse bahsetmemektedir.

Bu milletlerin ve devletlerin tarih sahnesinden silinmelerinin önemli sebepleri tefrika ve birlik olmamalarındandır.

Ağaç içine kurt girmeye görsün, ağaç ne kadar sağlam olsa bile içten içe kemiren kurt, sonucunda devletlerin ve milletlerin yok olmasına sebep olmaktadır.

Bir daha vurgulamak gerekirse devletleri yıkan unsurların başında bölücülük geldiğini görürüz. Atilla'nın ölümünden sonra kardeş kavgalarıyla zayıf düşen Hunlar ikiye bölündükleri, birliklerini koruyamadıkları içinde Çin cumhuriyetinin boyunduruğu altına girmişlerdir. Hun devletinin yerine kurulan Avar devleti belli bir süre sonra onlarda birliklerini koruyamadıkları için yıkılmışlardır.

Avarlar yerine kurulan Göktürk devleti de, bakıyorsunuz onlarında prensleri birbirine düştüğü için bozulmuş tarih sahnesinden silinmişlerdir.

İslam öncesi dönemde durum böyle olduğu gibi İslam sonrası dönemde de öyle olmuştur.

Yukarıda belirttiğim devler yanında Karahanlılar, Samanoğulları, Harzemşahlar  ve Gaznelilerde içteki bölücülükten birliğini koruyamadıkları için yıkılmışlardır.

Asil Türk milletine sesleniyorum bir vatandaş olarak birlik beraberliğe halel getirecek en ufak bir olumsuzluğa alet olunmamalıdır. Bölücülüğün ne olduğunu kısaca yukarıda gösterilen devletlerle anlaşılmaktadır.

“Girmeden tefrika millete düşman giremez, toplu vurdukça yürekler onu top bile sindiremez.”

***

Not: Türk milleti ve Trabzonlular geleceğimiz için lütfen evde kalalım.