Ulaştırma Bakanlığı Hopa-Borçka arasını 20 km kısaltan, Cankurtaran gibi aşılması zor doğa koşullarını enterne eden çift tüplü iki tünelin bu ay içinde devreye sokulacağını duyurdu. Aslında tüneller çoktan bitmişti de viyadükler meselesi büyük bir gecikmenin yaşanmasına sebep olmuştu. Şimdi bu sıkıntının da aşıldığını yani bağlantı yollarının da tamamlandığı açıklandı.

Kış şartlarının kapımızı çaldığı şu günlerde böylesine elzem bir projenin hayatiyet kazanması bölge insanı açısından sevindirici bir gelişmedir. Dört yıllık bir rötarla da olsa böylesine büyük bir yatırımın yaşam koşullarını çok rahatlatacağı gerçeğinden hareketle emeği geçenlere teşekkür etmek gerekir.

Başta Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere projede imzası bulunan Ulaştırma Bakanlığı’nı ve Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü’nü, onun değerli Bölge Müdürü Selahattin Bayramçavuş’u tebrik ediyorum.  5 bin küsür metre iki dev tüneli bütün müçtemilatlarıyla tamamlayıp devreye sokmak alkışlanması gereken başarılardır.

Evet biz kalem erbapları halk adına düşünce üreten kişileriz. Zamanı gelir acımasız şekilde eleştiri yaparız. Ama zamanı geldiğinde de siyasi bağnazlık yapmadan yapılanları taktir etmesini bilmeliyiz.

Bölgeden gelen bazı talepleri yine bu yazı vesilesiyle gündemleştirmek istiyorum. Muratlı Barajı yapılalı 10 yılı geçti. Bu on yıl boyunca bu baraj Türk ekonomisine büyük katkılar sağladı. Memlekete para akıtan her bölge bizim için çorak kalan yerlerden daha kıymetlidir. Yalnız bu barajın mağdur ettiği köylerin mağduriyetini gidermek adına söz verilip de bir türlü atılmayan adımlar var. Mesela Borçka-Güreşen Köyü arasında tasarlanan köprü çok gecikti. İki seçimdir söz verilen ama bir türlü gerçekleşmeyen bu talep hala yerine getirilmiş değil. Köprünün yapılması için bir hamle ortaya konmuş olsa da tatmin edici bir çalışma söz konusu değil. Karayolları 10. Bölge Müdürü Selahattin Bayramçavuş’un bu talebe duyarsız kalmadan hamle yapmasını hemşehrileri bekliyor. Zira Güreşen Köyü nüfusunun yüzde sekseni Rize’den “mısır” üretmek için o bölgeye 70 yıl önce yerleştiğini sanırım biliyordur. Sonra çay tarımı ortaya çıkınca onlar da artık çayla uğraşıyorlar.      

Biz aracıyız. Civar köylerle 10 bin nüfus barındıran köylerin aracısıyız. Çayeli kökenli Emin Külünk’ün şahsında Külünkoğlu ailelerinin de aracısıyız. İstanbul Milletvekili Metin Külünkoğlu da bu köprü meselesini takip ediyor. Artvin Milletvekili İsrafil Kışla zaten bu köprüyü tamamlamadan bölge insanıyla sağlıklı iletişim kuramaz. İnsanlar “bir seçim iki seçim bu iş ne biçim” diye soruyor.