İnsan’da yaşa bağlı bir takım fiziksel ve ruhsal hastalıklar oluşur. Algılamada yetersizlik,hareketlerde kısıtlanma,yaratıcı düşüncelerde azalma ve buna bağlı yaratıcılık yeteneğinin azalması gibi.

Durum böyle olunca Avrupa’nın en yaşlı ligini oluşturan Türkiye Süper Futbol liginin kalitesi de bu ligi oluşturan futbolcuların yaşları ile açıklayabiliriz. Bakmayın bazı futbol entellerinin seslendirdiği “ligin kalitesi arttı” söylemlerine. Bu algı, oluşturulmak, yaygınlaştırılmak isteniyor. İsteniyor ki her şey onların istediği gibi güzel gözüksün.

-Siz bize inanın, biz bu futboldan anlarız.

-En iyi biz biliriz.

-Bakmayın Avrupa’da ya da Dünyan’nın her hangi diğer bir ülkesinde oynanan çabuk,tempolu heyecanlı ve genç yeteneklerin yer aldığı ve her hafta ortalama 60 bin seyircinin izlediği futbol müsabakalarına.

Hafta programında süper ligde oynanan diğer maçlara baktığımızda, bugüne kadar oynan her maçın temposu tam oyuncuların yaşları ile ilgili düşük ve yavaş. Şiddeti düşük paslar. Rahat pozisyonlarda isabetsiz şutlar, yardımlaşma ve topsuz oyun göstermelik. Rakipten top çalma için anlamsız, yalancı koşular ve bir de bunlara ilişkin tutulan ve yorumlanan sayısal bilgiler.

Trabzonspor –Osmanlıspor maçında izlediklerimiz diğer maçlardan farklı değildi. Fark var ise, o da futbolcuların bireysel yeteneklerinin oyuna yansıması oldu. Yani yetenekli oyuncular sahada yer alınca oyun biraz daha seyredilir oluyor.

Futbol yeteneklerinden emin olmadığım ve sezon başından beri takımda yer aldığı sürece olumlu bir katkısı olmayan Bero’nun ilk onbirde yer alması, Rıza hoca tarafından açıklanması gereken bir soru olarak tahta’da yer almaktadır. Oyunda kaldığı sürece savunmaya yönelik bir katkı sağlayamadığı gibi yaptığı 4 anlamsız faulle topun rakibe geçmesini sağladı. İkinci devre yerine yer alan Sosa ile hücum gücü daha organize olmaya başladı. Trabzonspor hala savunma yerleşmesi problemini çözememiş gözüküyor. Kendisi de dönemin en iyi savunma oyuncularından bir olan Rıza hoca’nın bu problem karşısında çaresiz kalacağını sanmıyorum. Yenilen bütün gollerde, savunmanın adam paylaşması ve yerleşmesi ile topa çabukluğu yetersizdi. Savunmanın bu yetersizliğinin bir an önce giderilmesi elzem olarak değerlendirilmelidir.