Ligin başlamasına bir hafta kala Trabzonspor son hazırlık maçını İtalyan ekibi Cagliari ile yaptı. Elbette bu karşılaşma Trabzonspor’un performansı ve kadro yapısı için ölçü olmamalı.

Tabii ki yine de takımın bir nebze olsa eksiklerini, aksayan yönlerini görme fırsatı yakalamış olursunuz.

Ben Cagliari maçına bu pencereden bakıyorum. Oyunun ilk yarısında Trabzonspor’u istekli, arzulu, rakibe baskı kuran, koşan, pozisyon üretip, gol pozisyonu bulmaya çalışan bir görüntü içerisinde gördüm.

Yani ufak tefek eksikleri de olsa ortaya koyduğu oyunla lige hazırım dedi.

Yazın bu sıcağında bırakın koşmayı yürümenin bile zor olduğu hava şartlarında Trabzonsporlu futbolcular sahada basmadık yer bırakmadılar.

Mutlaka yine aynı sendrom bu maçtan sonra Trabzonspor için başlayacaktır.

O da Sosa-Yusuf aynı anda oynamazlar olacaktır.

Bizde futbolun ulemaları ve bilim adamları en iyi kendileri bildikleri için olacak ki aynı gaydeyi vurmaya devam edecektir. Ben şunu söylüyorum.

İyi bir Sosa, gerçek futbol kimliğini ve kişiliğini yansıttığında Yusuf ‘la da yan yana oynar Messi’yle de. Ne demek oynamazmış.

Dün akşam oynanan maçta dikkatimi çeken hususlardan birisi de, Trabzonspor’u bireysel olarak değerlendirdiğimiz zaman iyi oyunculardan kurulu bir kadrosu var.Buna Burak ve yeni transfer edilen oyuncuları kattığınızda iyi bir kadronun ortaya çıkacağını umuyorum.

Trabzonspor bu yapısı ve kadrosuyla futbol olarak performansını yukarılara çektiğinde ligin iddialı takımlarından birisi olacaktır.

En azından zirve yarışında mutlaka olacaktır. Yeter ki dışardan harici sesler, moral ve motivasyon bozucu olmasın.

Bütün camia ellerindeki enstrümanları iyi çalmalı. Bu sezon birliğe ve dirliğe çok ihtiyaç olduğu bir sezon olacaktır.

Başta yönetim kurulu olmak üzere bütün camiayı zor bir süreç bekliyor.