1966 yılında, Kırmızı-Beyaz formalı Trabzonspor’un  Sarı Mehmet’in golüyle 1-0 kaybettiği  Konyaspor ,1967 yılında ise bu kez Bordo-Mavi formalı  Trabzonspor’un 0-0 berabere kaldığı  Galata maçlarıyla  Hüseyin Avni Aker’de başladığı yolculuğu , tam 50 yıl sonra yine bir Konyaspor maçıyla son buldu dün akşam..
13  yaşında bir çocukken iki karşılaşmayı da  Avni Aker’in tribünlerinde  izlemiş birisi olarak neler geçti aklımızdan neler.
‘Bilet arkada ‘ deyip büyüklerin arasına sıkışarak içeri, giripte çim sahayı görünce öyle bir sevinç kaplardı ki yüreğimizi..
“Bu maçı da seyredeceğiz’ diye.
Az mı tırmanmıştık,  omuz omuza çıkıp kale arkası duvarından.
2. ligde 3-0 kazandığımız Sivasspor maçıydı. Ayakkabımın biri  düşüp seyircinin birinin  kafasına vurmuştu da , o da kızgınlıkla kaptığı gibi fırlatmıştı sahaya. Kaybolmasın diye  kollamaktan 3 golün hiçbirini görememiştim!
Daha sonra  kısa  süren futbolculuk devrimiz başladı orada.
İlk kez  16 yaşındayken o yıllarda Amatör Kümede yer alan KTÜ takımıyla ayak basmıştık Avni Aker’in çimlerine..
Daha doğrusu  tozuna, toprağına, çamuruna..
Yomraspor’u 3-1 mağlup etmiştik de, iki gol atmıştım..
***
Derken gün geldi, Trabzonspor O’nu, O, Trabzonspor’u Efsane yaptı.
100 binlik bir şehrin  aslan yürekli Fırtına’sı , 10 milyonluk İstanbul’un takımlarını geride bırakarak, şampiyonluk bayrağını  göndere çekince,  Hüseyin Avni Aker’de gururla dalgalandırdı onu..
Hem de defalarca..
Hem öyle bir yerdi ki  Avni Aker,değil puan almak , orada iki farkla yenilenler dahi,’ucuz kurtardık’ diye sevinirdi.
Ve  uçakla bile Trabzon’un üzerinden geçmeyecek Avrupa ‘nın kibirli  devlerini de konuk etti Avni Aker..
Liverpool’lar, İnterler, Barcelonalar, Aston Villalar daha neler neler aldı orada boylarının ölçüsünü..
 Hatta ,‘Top ağırdı ondan yenildik’ demişti de Liverpool’un efsane manajeri Bob Paisley, kargaları bile güldürmüştü.
Ve tabi, 96’daki malum Fenerbahçe maçında da kahrolmuştuk orada.
Hangi maç olursa olsun, o nesil  Avni Aker’e girince  hala bir 10 dakika o maçı canlandırırdı gözünde..
Demek hepsi geride kaldı ha..
***
“Bu akşam ölürüm beni kimse tutmasın” diyor ya bir şarkı..
O durumdayız.. 
Maç ne olmuş, kim yenmiş, kim yenilmiş , bana ne ya...
Bu akşam  hüzün doluyuz hüzün..
İnanması zor ama..
Hüseyin Avni Aker artık olmayacak..
***
Demek  hafta sonları Kavakmeyden artık çoluk, çocuk, kadın, erkek, yaşlı genç dolmayacak..
Daha da kötüsü,  çocuklarımız, torunlarımız  Avni Aker’i bilmeyecek.
İş mi bu ya..
Orhan  Gencebay’ın dediği gibi..
Gerçekten  Batsın bu dünya!