Bilindiği gibi geçen yıl marketlerde poşetler ücrete bindirildi. Öne sürülen sebep ise güya naylon tüketimini en aza veya bir miktar aza indirmekti. Fakat bu konuda bir sürü spekülatif yorumlar getirildi.

Başta, “Market sahiplerine 25 Kuruş’tan rant sağlanacak(!)” vs. Tabii bu miktarın marketler için devede kulak olduğunu da biliyorduk. Şimdi ne oldu doğrusu meraktayım. Marketçi arkadaşlara sordum.

“Ne oldu acaba naylon poşet yayılımında bir azalma oldu mu?” dedim.

Arkadaş güldü, “Abi gözünü seveyim beni güldürme “ dedi.

Ben de sırıtıp ayrıldım. Ha, afaki olarak fikir bir miktar doğru gibi, ama sonuç ne doğrusu merak konusu.

Neyse ben kameti burada keseyim de gelelim benim önerime. Eskilerde naylonlar ayyuka çıkmadan bakkallar, mağazalar kağıt torba kullanırdı.

Diyorum ki bizim Büyükşehir Belediye Başkanımız önder olsa da şu memlekette de bir doğru ve iyi şeye ön ayak olsak, esnafa kağıttan torba kullanmaları konusunda bir kolaylık, teklif, fikir sunsa belki esnaf ta buna uyar.

Ha, bunu birkaç yıl önce yine dillendirdik ama bir yerlerden “N’apıyorsun arkadaş, birileri bu naylon poşetlere bir sürü yatırım yapmış(!)” demez mi. İmalatından pazarlamasından vs.

Ben de dedim ki; “E bana ne, onlarda dursun kâğıt torba pazarlasın, imal etsin falan filan.”

Yok, “Seni birileri topuğundan vurursa öp te başına koy” demez mi?

Eee, Bu mu bu memleketin hali bilmem?

Toparlıyorum; İşte ancak bu şekilde naylondan bir miktar tasarruf olur.

Zira ufak tefek kilo malzeme ve hazır poşetli gıdaların ihtiva ettiği kılıflar zaten dünyayı tutuyor. Hoş bu da bir teklif, fikir, kimsenin kafasına silah dayamadık. Tabii Büyük Şehir belediye sayın başkanımız Zorluoğlu daha iyi bilir.

Diğer bir konu ise dün ülke basınında da yer aldı sayın iç işleri bakanı şu aşırı Arapça levhalardan şikâyet etti, tedbirlerden bahsetti.

Trabzon’a bakınca bazı yerlerde insanın yüzü kızarıyor. “N’oluyor yahu Arap ülkelerinde miyiz?” demeden edemiyoruz.

Sayın başkanımız Zorluoğlu bu işe de bir el atsa esnaf temsilcilerini mi topar, cezai müeyyide mi uygular yoksa yabancı levhaları aşırı vergiye mi boğar bilmem.

Bu konuda Trabzon mutlaka ülke gündemini aşmalı diye düşünüyorum.

Burası Trabzon. Elbette bazı spekülatif “Arap ve Suriyeli” konularına bağlı şikâyet etmiyorum. Bana ne herkes hayatını yaşar beni rencide etmesinde.

Fakat bu konuda esnaf arkadaşlarla da sohbet edince “Onlar olmazsa biz alışverişte topu atarız” demezler mi?

O zaman demek ki her zahmetin bir rahmeti var. Var da... Biz de bu arada kaybolup gürültüye de gitmeyelim dedim. Mesele bu.