Çay; Doğu Karadeniz yamaçlarının vazgeçilmez süsü; hırçın denizimizi sakinleştiren, doyumsuz seyir manzarasıdır.

Köylümüzün yılda en az üç kez koyup kaldırdığı çilesi, geleceğini bağladığı bereketidir.

Doğu Karadeniz’in gurbetini küçülten, umudunu büyüten vatanıdır.

Kısaca o; bitkilerin kraliçesi, köylünün hazinesidir.

***

Toplanır bin bir emekle ve bilin ki her filizinde yağmur insanının silinmeyecek izleri vardır. Sonra, bohçalanır ve alın teriyle mühürlenerek alım depolarına uğurlanır. Artık yükünü alan kamyonlar, yamaçlardan sarkarak fabrikaların yolunu tutmuştur bile. Üreticiyse çoktan harcadığı çay parasını almak için, koyulur beklemeye.

***

Tirebolu’dan, Borçka’ya tüter fabrika bacaları. O sıkışık dönemin koşuşturmasına şimdi fabrika emekçileri de katılmıştır ve gökyüzü de tanıklık yapar bu kutsal emeğe.

***

Artık seksen milyon seveni için çay saati gelmiştir. Sahi çay saati diye bir vakit mi var?

Evet var, o saat; illaki kahvaltı vakti.

Ve tabii ki yorgunluk atma ve kafa dinleme vakti.

Konuk ağırlama ve nice kırk yıl hatır oluşturma vakti.

Ders çalışma ve sınavlara hazırlık vakti.

Köylerimizde üç öğün yemek vakti.

Sevdaların demlendiği aşk vakti.

Hüznün dağıtıldığı efkar vakti.

Mola vakti, dertleşme vakti.

Yolculukların süresini kısaltma vakti.

Bir olma, birlikte ortak değer oluşturma vakti.

Ve sebepli sebepsiz ikram vakti.

Ne “beş çayı” vakittir, ne de on çayı. Türkiye’de her vakit, çay saatidir.

Türk insanı bilir ki, elinde o büyülü içeceği varsa; sohbeti, dertleşmeyi, ufuklara dalıp dalıp gitmeyi, türkü mırıldanmayı, cesaretlenmeyi, öğüt vermeyi, sakinleşmeyi vb çok daha rahat başaracaktır.

Kısaca burası, 24 saat çay demlenen ve onunla birlikte sevgi ikram edilen bir ülkedir. Burası seksen milyonun insanın, tanıdık ya da tanımadık birbirlerine sundukları, belkide tek ortak değerin çay olduğu ülkedir. Burası çay parası verdirmemenin adamlık sayıldığı bir ülkedir. Burası “çay ülkesidir.”

Bu ülkede kahvenin kırk yıl hatırı varsa, çayınkini sormayın gitsin. Hele de odun ateşinde kaynamış suyun; bakır ya da porselen demlikte, Çaykur’un “Organik Hemşin” ya da “Altınbaş” çayıyla buluşarak demlenmişine ulaşabilirseniz çok şanslısınız. Çünkü dünyanın en güzel içeceği önünüzdedir artık. Bir de ince belli bir bardakla sunulmuşsa, günün bütün olumsuzlukları, avucunuzun arasından buhar olup uçacaktır.

Tavşan kanı keyifler için, bu ülkede çay saati sorulmaz. Dünyanın bir numaralı içeceğinin Türk çayı olması umuduyla, emeği geçen herkese selam olsun.