Bize gelen istihbarat bilgiler neticesinde Trabzon’da birkaç eğitim kurumunda bazı eğitimcilerin, idarecileri tarafından baskıya uğradıklarından dolayı zor durumda kaldığını anlatmaya çalışmıştık.

Bize gelen bilgilerden ve bazı şikayetlerden yola çıkarak bizde köşemizde bu durumu uyarı niteliğinde yorumlamıştık, kimseyi lekelemeden, karalamadan, çamur atmadan.

Ki hiçbir sendikaya çamur atmamaya çalışırken ve sendika ismi vermemişken ne yazık ki bazı sendika üyeleri konunun muhatabı olmamalarına rağmen olayı kendi üzerine çekerek bir eğitimciye yakışmayacak şekilde haksız yere ithamlarda bulundular.

Öncelikle şunu söylemeliyim ki evet bir önceki yazımızda iddia sahibi haber kaynaklarımızın isimlerini ve çalıştıkları kurumların isimlerini vermedik. Yine vermeyeceğiz.

Tüm meslektaşlarım çok iyi bilir ama basın yayın işleriyle çok fazla haşır neşir olmayanlara hatırlatmak isterim ki gazeteciler, bazı zaruri durumlarda haber kaynağının ismini vermez, veremez, vermemeli. Haber kaynaklarını satamaz.

Hele ki bu haber kaynağı devlet memuru ise. İsminin ve çalıştığı kurumunun adının verilmemesini istiyorsa. 

Çok şükür ki bugüne kadar doğruluğuna inanmadığımız hiçbir olayın üzerine gitmedik.

Bundan sonra da gitmeyeceğiz, ne iftira attık ne de karalama kampanyası yaptık.

Yanlış veya hata yapabiliriz ama bile bile asla basın ahlak yasasına ters düşecek hiçbir davranışın içerisine girmedik. 

Hata yaptığımızda da özür dilemesini de biliriz.

Hakkımızda bilip bilmeden haksız yere ağır ithamlarda bulunan ve iftira atan birkaç kendini bilmez ve kimliğini saklayan sözde eğitimcileredir sözümüz çiğ yemedik ki karnımız ağrısın.

Konunun özüne gelecek olursak personeline baskı yapan bazı idarecilere gerekli uyarılar yapıldı; konu ilgili merciler tarafından takip ediliyor.

Siz iftira ve karalama kampanyası yapmakla kalın, biz ise işimizi yapmaya devam edelim.

Özellikle sosyal medya hesabından bir siyasetçi edası ile ahkam kesen sayıları az da olsa birkaç eğitimciye de diyeceğimiz o ki madem bu kadar siyasete meraklısınız, öğretmenlikten istifa edin siyasetçi olun.

Anlamamakta ısrar eden ve bizim anlatmak istediğimizi şahsileştirmeye çalışanlara şunu kalın harflerle belirtmek isterim ki ister Eğitim Bir Sen’li ister Türk Eğitim Sen’li ister Eğitim Sen’li olsun, hangi idareci sırf kendi sendikasından değil diye öğretmenine baskı yapıyorsa hem şehrine hem de ülkesine kötülük ediyordur. Çünkü psikolojik baskı altında olan bir öğretmenin öğrencisine bir faydasının dokunması çok zordur.

Son olarak hakkımızda haksız yere ağır ithamlarda bulunanları, iftira atanları ruz-i mahşerde buluşmak üzere sizleri Allah’a havale ediyorum.