Geçen hafta Karadeniz’de Sonnokta’da Trabzon’daki dolmuşların kalitesizliği konusunda “Değiştirin Artık Şu Tenekeleri” başlıklı tespit içerikli haber yapıldı. Ertesi gün başka bir yerel gazetede ise Trabzon Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Ömer Hakan Usta’nın onlar teneke değil, ekmek teknesi şoför kardeşlerimiz o araçlarla çocuklarının rızkını kazanmaktadır karşı açıklaması geldi. Haberin çıkacağı gazete daha matbaadayken haberin muhatabının Sonnokta mensuplarını araması ilginç bir durum. Bu konu bir tarafa biz Trabzon’da dolmuşların yenilenmesi yanında dolmuşçu zihniyetini de konuşmak gerektiği kanısındayız.

Öncelikle Başkan Usta’nın bilmesi gerekir ki kimsenin gözü kimsenin rızkında değildir. Yaptığı açıklama dolmuşçu esnafına yönelik duygusal içerikli bir yaklaşımdır. İnsanların taşıma ücretini verip karşılığında kaliteli hizmet alma hakkı vardır. Trabzon’da en yaygın ulaşım aracını dolmuşlar oluşturuyor diye ne yolcuların kendilerine muhtaç olduğu zannıyla onlara saygı sınırları dışında davranmaya hakları vardır ne de yayalara ve trafikteki diğer sürücülere.

Üniversitede sık sık dışarıdan şehre okumaya gelen öğrencilerle sohbetlerimiz oluyor. Abartıya kaçmadan söylemek isteriz ki öğrencilerin şehre dair şikâyetleri arasında başı dolmuşçular çekiyor. Kendilerinin öğrenci tarifesi dışında bırakılması abesliği bir tarafa dolmuşçuların trafik kurallarına uymamaları özellikle de yayaya yol vermemeleri şikâyetlerinin asıl gerekçesi. Yalnız onlar değil, bu şehirde yaşayan kim olursa olsun yaya geçidinden geçse dahi, dolmuş tarafından ezilme riskiyle karşı karşıya. Yolun yalnızca kendilerine ait olduğu düşüncesine sahip dolmuş şoförlerinde yayalara yönelik öyle bir algı oluşmuş durumda ki yoldan karşıya geçtiğinizi gören şoför yavaşlamak yerine aksine üstünüze doğru sürüyor ve can güvenliğinizi tehlikeye düşürüyor. Üstelik bu yıl İçişleri Bakanlığı tarafından başlatılan Trafikte Yaya Önceliği Seferberliği kapsamında yapılan uyarılara karşın ne yazık ki dolmuşçuların yaya öncesizliği zihniyeti devam ediyor.

Yine trafik içerisinde dolmuşçuların diğer araçların yol hakkını gasp etmeleri ve yolcu kapmak uğruna tehlikeli sollamalar yapmaları bu şehirde her gün karşılaştığımız vakıadır. Bir de dolmuş şoförlerinin sürekli kornaya basmak gibi anlamsız alışkanlığı var ki gürültü kirliliğinin baş nedenidir. Evi yahut çalışma yeri dolmuş güzergâhlarında olanlar bunun sağlık üzerindeki olumsuz etkisini en iyi bilenlerdir. Dolmuşçuların yolculara, yayalara ve diğer sürücülere olumsuz tavırları karşı taraf yanında kendi psikolojilerini de kötü yönde etkilemektedir. Bu da hemen her gün gördüğümüz trafikteki karmaşanın ve kavgaların ayrı bir nedenidir.

Yolculara olması gerektiği gibi nazik davranan, trafik kurallarına riayet eden ve yaya geçidine geldiğinde önceliği yayalara veren dolmuşçular da var elbette. Ama bunların sayısı çok az olduğundan aynı şoföre bir daha rastlamak zor ihtimâl.

Kısaca söylemek isteriz ki yalnız dolmuşların yenilenmesi yeterli değil, dolmuş şoförlerinin zihniyetinin de artık değişmesi gerekir. Yolcuya kaliteli hizmet veren, saygılı ve kibar davranan, trafik kurallarına uyan, kornaya olabildiğince az basan ve yayalara öncelik hakkı tanıyan dolmuşçuların sayısının artması hem bizlere ve kendilerine olumlu yansıyacak hem de şehrin yaşanabilirlik derecesini yükseltecektir. Başkan Usta’dan temsil ettiği esnaf odasına dair bu yönde açıklamaların gelmesi beklenilmektedir.