Yakın mücadele sporlarında, sporcuların kendi normal siklet gruplarının içerisinde yapılan yarışmalarda bir takım üstünlükler sağlandığına inanılmaktadır.

Sıklet sporlarında hızlı kilo düşme olayı çok defa başvurulan bir yöntemdir. Tabii ki bu yöntemin bilimsel bir yanı yoktur. Hatta yıllar yılı gerek antrenör yetiştirme kurslarında gerekse sporcu yetiştirme derslerinde sporculara defaatle bu yöntemin yanlış olduğunu söylememize rağmen, sporcuların zaman zaman bilinçsiz davrandıklarını görmekteyiz.

Mücadele sporlarında, başka bir yanlış uygulama ve anlayış sporcular arasında yaygındır. Sporcular; normal kilolarının altında düşmekle zannediyorlar rakiplerine karşı daha avantajlı ve daha üstün olabileceğine inanmaktadırlar.

Bilimsel verilere göre, vücut kilosunun azalmasının en uygun şekli, en bilimsel yöntemi, dengeli beslenme ve düzenli idman yapmayla olur.

Bilindiği gibi, beslenme başlı başına bir bilimdir. O halde beslenmeyi diyet uzmanlarının kontrolünde yapılması sağlık açısından çok önemlidir.

Başka bir yanlış uygulama da; sporcular kilo düşüşlerini düzenli çalışarak değil, müsabakalara bir- iki gün kala fin hamamına(sauna) girerek ve daha önemlisi, saunada vücudu aşırı zorlayarak hedefledikleri kiloya düşmektedirler.

Kilo düşme bilimsel verileri uygulayarak, yüksek düzeydeki sporculara ve onları antrene eden teknik direktörlere yukarıda da belirttiğim gibi kurslarda önemle anlatmamıza rağmen ve kilo düşmek sporcunun fizyolojik yapısını bozduğunu hatta verem ve benzeri hastalıklara davetiye çıkardığını kendilerine devamlı anlatılmaktadır. Kilo düşmenin bir başka olumsuzluğu da sporcuyu kesinlikle başarısızlığa ittiğini tecrübelerimizden bilmekteyiz.

Fin hamamında(sauna) vücudu aşırı zorlayarak, terletmek vücudu maksimum baskı altında tutarak büyük ölçüde enerji,(kalori) kaybetme ve de kaslarda, karaciğerde depo edilmiş olan glikozun aşırı kullanılmasına vücut zorlanmaktadır.

Bu durumda kesinlikle maç kaybetmeye sebep olmaktadır.

Maksimum zorlanmadan kaynaklanan terlemeler glikoz depolarının bitmesini, biten enerjinin tekrar yerine konması için en az 24 saat kadar bir zamana ihtiyaç vardır.

Bu zaman uzmanlara göre bazen 48 saati bulabilmektedir. Vücuttaki terleme neticesinde sadece glikoz kaybı değil, kaybolan su (dehidrasyon) performansı etkileyen bir başka önemli sebeplerdendir.

Aşırı egzersiz ile vücuttaki su kabı büyük ölçüde azalmaktadır. Bu da hücre aralarında bulunan sıvının kaybı da denilebilir.

Vücudun dehidre olması, ısının düşmesine neden olmakla kalmaz, deneyim ve gözlemlerimizden de bildiğimiz gibi sporcularda aşırı halsizlik, isteksizlik, sinirlilik vb. haller meydana gelir. Bu da maç sonuç olarak bütün bu bilimsel veriler sadece sporcuların maç kaybetme ile sınırlı olmayıp aynı zamanda sağlıklarını negatif etkileyerek tehlikeye düşürmektedir.