Tek tek, tarih tarih hatırlatmaya gerek yok.

An geçmiyor ki Türkiye yeni güne deprem haberiyle uyanmasın.

Uyanamayız; çünkü ülke fay hatları ile aynı yerleşkeyi paylaşıyor.

Peki, yaşanan depremlerden ders çıkartıp bundan sonrasını planlayabiliyor muyuz?

Cevabı; hayır.

Bunu ben demiyorum, konunun uzmanları diyor.

Planlamış olsak bu durumla karşı karşıya da kalmazdık zaten.

***

Deprem Tehlikesi Haritası göz önüne seriyor ki Türkiye’de birçok il ve ilçenin durumu oldukça sıkıntılı.

Özellikle Doğu Karadeniz’de Trabzon ve Rize’nin sahil kesiminde deprem riski diğer kesimlere oranla afaki boyutta.

Ancak biz önümüzdeki enkazı görüp sıkıntıya çözüm üretmemiz gerekirken aksine doğaya karşı gelmeye inatla devam ediyoruz.

Bilinçsiz deniz dolgusu ve plansız HES projelerine küresel iklim değişikliği de eklenince doğal olarak olası bir depremin felaket boyutunu el birliğiyle arttırıyoruz yani.

***

Elazığ’da önceki akşam 250 kilometre uzakta yaşanan deprem Trabzon’u zangır zangır sallıyorsa yanı başımızda yer alan bir fayda eş değer bir sıkıntı şehri nasıl etkisi altına alır varın siz düşünün.

***

Tehlikenin boyutu çok ama çok büyük.

Ancak tehlikeyi asıl tetikleyen; önümüzdeki bu uyarıcı işaretlerden ders almadan halen doğaya karşı gelişimizdir.

Umarım bir gün doğa hesabını görmek için fatura kesmeye kalkmaz.

İşte o zaman o faturayı hiç birimiz ödeyemeyiz. Sözün özü; artık ders alma vaktidir.

Bundan ötesi yok.