Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda psikolojik taciz (mobbing) maalesef olanca şiddetiyle devam etmektedir. Yapılan araştırmalarda öğretmenlere psikolojik tacizin çok sık yapıldığı ve yaygın olduğu tespit edilmiştir. Alo 170’de, Milli Eğitim Bakanlığı, Mobbing şikayetinin alındığı ikinci kamu kurumu olarak yer almıştır.

Okul idarecileri öğretmenlerin özgüvene dayalı davranışlarını bir itaatsizlik olarak görmekte, öğretmeni kontrol altına almak için çeşitli haksız davranışlara, kaba yöntemlere başvurabilmektedir. Öğretmeni herkesin yanında aşağılama, ders saatlerini azaltma, yapacağı etkinlikleri kısıtlama, suç olmayan şeyleri suçmuş gibi göstererek sudan bahanelerle hakkında soruşturma açma, görevi olmayan işleri vererek süresinden önce tamamlamasını isteme, giyimini özel hayatını dedikodu masasına yatırma gibi bir okul idarecisine yakışmayan tutum ve davranışlarla öğretmenlere karşı yıkıcı, sinir bozucu taktiklerle saldırmaktadır.

Öğretmenlerin çoğu bu saldırılar karşısında maalesef sadece acı çekmekte, yapılanlara sessiz kalmaktadır. Yine öğretmenlerin bir çoğu kendisine yapılan haksızlığı, çalışma hayatının olağan uygulamaları olarak kabullenmektedir. Yapılan haksızlığa baş kaldırmak demek artık o çevrede, ilçe milli eğitimin nazarında hatta Bakanlıkta sorunlu öğretmen damgasını yemek demektir. Bu damgalanmayı göze alabilen öğretmenler ise haklı oldukları konularda bile haksızlığa maruz kalmakta bir çoğunun yaptığı haklı şikayet, muhakkiklerin taraflı tutumu ile örtbas edilebilmektedir.

Şikayet eden öğretmen artık o okulun baş belası olarak damgalanmakta, yapılan psikolojik taciz(mobbing) şiddetlenerek uygulanmaktadır. Muhakkiklerin taraflı tutumu karşısında gözü korkutulan öğretmen, bir daha hakkını arayamamakta, bunu gören diğer öğretmenler de sinmekte ve okul idarecileri de çok büyük bir iş yapmış edasıyla, katı, acımasız yönetim tarzlarını uygulamaya devam etmektedirler.

Öğretmenler arasında bir araştırma yapılsa çok büyük oranda antideprasan ilaçları kullandıkları görülecektir. Okulda yaşanılan sorunlar ister istemez aileye de taşınmaktadır. Öğretmenler arasında yaşanılan mobbing vakaları da az değildir. Mobbingi sadece idarecilerden kaynaklanan sorun olarak görmemek gerekir. Öğretmenler de birbirlerine mobbing yaparak okul mesaisini çekilmez hale getirebilmektedir.

Yapılan araştırmalar göstermiştir ki; her 100 öğretmenden 70’i çalışma hayatı boyunca en az bir kere (en az 3 ay süreli) mobbinge maruz kalmaktadır.

Geleceğimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimizin; kendi meslektaşlarına veya okul idarecilerinin bir başka öğretmene karşı kötü davranmasının, psikolojik taciz uygulamasının önüne geçmek zorundayız.

Öğretmenlerimizin ruh ve beden sağlığını korumak ve kollamak, onurlu çalışma hakkını gözetmek, deneyimli birikimli insan kaynağımız olan öğretmenlerimizin verimli, huzurlu ve sağlıklı ortamlarda çalışması için çaba sarf etmek başta Bakanlığımız olmak üzere hepimizin öncelikleri arasında yer almalıdır.

Yetkisi ve bilgisi olduğu halde mobbinge karşı göz yumanlar da psikolojik tacizi (mobbingi) yapanlarla aynı derecede suç işlemiş sayılmalıdır. Unutmamalıyız ki Mobbing milli bir meseledir ve mobbing sonucunda kaybeden bütün millettir.