Şiddet, bireyin fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik yönden zarar görmesiyle ya da acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfi engellenmesini de içeren, her türlü tutum ve davranıştır. Özel ve kamusal alanda sık sık meydana gelebilmektedir.

Bilim yuvası olan okullarımız, hem eğitim çalışanları hem de öğrencilerimiz için güvenli alanlar olmalıdır. Eğitim ve öğretim tüm paydaşlarla Türkiye’nin geleceğini yetiştirmeye, yönlendirmeye çalışmaktadır. Bu paydaşlardan biri olan öğretmenin itibarı olduğu yerden çok daha yükseklerde olmalıdır.

Öğretmenlerin emeğini yok sayan, itibarını örseleyen, eğitimdeki etki alanını daraltan, eğitimin aktörünü neredeyse bir figürana dönüştüren, bu mesleği her türlü haksızlığa ve saldırıya açık hâle getiren anlayış eğitimdeki şiddetin yegane nedenidir.

Öğrenciler için var olan öğretmenlerin en büyük sevinç ve gurur kaynağı, öğrencilerinin başarı ve mutluluğudur. Okullarda oluşturulan sevgi ve saygıya dayalı beraberliğe başta aile olmak üzere tüm çevre katkıda bulunmalıdır. Dünyanın en onurlu mesleğini yapan öğretmenlere saygı duyulmalı, itibarının artırılması için önlemler acil olarak alınmalıdır. Okullarda çetelere ve şiddete tahammül edilmemelidir.

Toplumda son dönemlerde artan eğitimciye karşı şiddet konusunda psikolojik danışmanlık hizmetlerinin etkin hale getirilmesi, disiplin yönetmeliklerinin yetersizliklerinin giderilmesi, okullarda güvenlik önlemlerinin alınması gibi düzenlemeler yapılmalıdır. Öğretmene verilen değer konusunda öğrenci ve aileleri bilinçlendirme toplantıları da önemli adımlar olabilir.

Son dönemlerde eğitim kurumlarında eğitimcilere karşı öğrenci veya velilerin uyguladığı şiddette sınır kalmamıştır. Sözlü hakaretlerden sonra darp hatta öldürme kastıyla hareket edilmekte olması, şiddetin vardığı noktanın en açık göstergesidir. 2018-2019 eğitim öğretim döneminde savcılığa intikal etmiş binin üzerinde eğitimciye şiddet dosyası bulunmaktadır. Dosyaların akıbetine bakıldığında yapanın yanına kar kalan bir durum gözlenmekte, eğitim çalışanları da hep mağdur olmaktadır.

En son Diyarbakır’ın merkez Kayapınar ilçesinde bir öğretmenin okul bahçesinde veli ve iki oğlu tarafından darp edildiği anlar güvenlik kameralarına yansımıştır. Başta insanlığımızdan utanmış olup bu ve buna benzer hareket edenleri nasıl olup da eğitemediğimizi düşünmekteyiz.

Öğretmene ve kamu çalışanlarına yönelik şiddet hadiseleri üzerine ciddi, idari ve hukuki tedbirler ivedilikle alınmalıdır. Şiddet vakaları konusunda önleyici ve caydırıcı tedbirleri hayata geçirecek mevzuat düzenlemeleri zaman kaybedilmeksizin hayata geçirilmelidir.

Şiddete başvuranları kınıyor, yetkilileri gereken tedbirleri ivedilikle almaya ve kamuoyunu daha duyarlı davranmaya davet ediyoruz. Başta görevi başında şehit edilmiş eğitim çalışanları olmak üzere aramızdan ayrılmış tüm eğitim çalışanlarını rahmetle anıyoruz.