Çocukluk yıllarımızda radyoların, gençlik yıllarımızda televizyonların inandırıcılığı doruklarda idi.

Bir haberi radyodan duymuşsan, televizyondan işitmişsen o haber mutlaka doğruydu.

Hiçbir habere şüphe ile bakmazdık. İnanmak istemeyenlere de: “Koskoca radyo-televizyon yalan mı konuşa-cak” derdik. Bu anlayış yıllarca hiç değişmedi. Siyasi otoriteler sazı eline alın-caya kadar, bu anlayış ilahi bir güç gibi algılandı. Radyoları devlet kuruluşu değil, hükümet kuruluşu anlayışı yerleşince, Türkiye’nin en büyük hatibi Osman Bölükbaşı’ya da “Tırt” Osman unvanı takıldı. Böylece bütün den-geler alt üst oldu.

Kalbimize şüphe tohumları ekildi. Radyoların yerini televizyonlar almaya başlayınca doğrular, kıyısından, köşesinden tırtıklanmaya başladı. Bu iş günümüzde doruklara çıktı. O kadar ki, kanallar arasında bile çelişkili haberler yarışır oldu. Bir çoğu yandaş anlayışın ürünü gibi göründü. Birçok haberde patronların görüşü ağır bastı.

Çoğu kez ekranlara yansıyan haberlerden yüzde otuz yüzde elli abartı payı, fire düşme gereğini duyuyoruz. Septisizm ön plana çıkıyor. Seçilen konular da gerçeklerden uzak, inandırıcılığı kalmamış göz boyama amaçlı gibi görünüyor. “Laf olsun, torba dolsun” misali. Ekranlara bakıyoruz konu başlıkları önemli. Saatlerce dinliyorsun, izliyorsun içerik bomboş. Bir fındık kabuğunu doldurmayan görüşler. Türk milletinin aklıyla dalga geçiliyor gibi...isimlerinin başında Prof. ünvanı olanlar bile, o ünvanla örtüş-meyen fikirler beyan ediyorlar. İnsan üzülüyor. “Biz böyle değildik, bize ne oldu” diyecek duruma düşüyoruz.

Bazen kanalları açıyoruz, işin ciddiyeti ile örtüşmeyen konular izlemek zorunda kalıyoruz. Çoğu kanallarda işin uzmanları yerine, sokakta toplanmış gibi konulara bihaber, sözüm ona uzmanlar...

Son birkaç gündür “Aslan yürekli, çelik bilekli Türk Ordusu Suriye’de destanlar yazıyor... Dün akşam Afrin’le ilgili kumpas mağduru bir korgeneral Ahmet Yavuz konuşuyor. Nefes almadan izledim. Emekli bile olsa Şerefli Türk ordusunda böyle subaylar olduğu sürece Aslan Yürekli Mehmetçiğin sırtı yere gelmez. Allah yar ve yardımcıları olsun. Kalbimin büyük bir bölümü sizin sevginizle şanlı bayrağımızın şalgıyla dolu. Size güveniyorum. Yolunuz açık olsun, sevgili yavrularım...