AEK maçı öncesi teknik direktör Ünal Karaman gibi bizimde kafamızda bazı soru işaretler olmadı değil. Her ne kadar Yunan takımı Trabzonspor ayarında bir takım olmasa da bu tip maçların sonucunu önceden kestirmek zordur. Karaman’da düzenlediği basın toplantısında bunu ısrarla dile getirmişti.

Daha maçın henüz başında Trabzonsporlu oyuncuların forması dahi terlemeden kalesinde gördüğü şok gol ister istemez hepimizde tedirgin bir hava oluşturmuştu. Neyse ki yavaş yavaş oyun ritmini bulan Bordo-Mavililer maça ağırlığını koydu ve AEK kalesine olgun ataklarla yüklenmeye başladı. Abdülkadir Parmak yine iyi işler çıkardı.

Orta alanı iyi toparladı, düşmesine müsaade etmedi. Bu çocuk ahan da buraya yazıyorum sezon sonunda Avrupa’da iyi bir takıma transfer olur. Sosa’nın penaltı kaçırdığı maçta Abdülkadir Ömür’de AEK savunmasını başını adeta döndürdü. Genç oyuncu özgüvenle rakibinin üzerine gittiğinde karşısındakine sorun çıkaracağını gözler önüne seriyor. Nitekim dün akşamda öyle oldu. AEK’lı oyuncular ayağından topu almak için ecel terleri döktü ama nafile.

Gecenin yıldızı hiç kuşkusuz Ekuban oldu. Ganalı futbolcu sahanın her yerinde vardı. Golü kokladı, Yunan ekibini tek başına yıktı. Öyle ki Trabzonspor forması giydiği dün akşam ki ana kadar hayatında unutamayacağı bir akşama tanıklık etti, ettirdi. Her zaman diyorum iyi bir Ekuban Trabzonspor’un elindeki en önemli silah gücüdür. Bunu bir kez daha bizlere gösterdi.

Ünal Karaman Kasımpaşa maçının aksine ideal 11’le rakibin karşısına takımın çıkardığında nasıl bir sonuca imza atılacağının mesajını verdi. Önemli olan her zaman diyoruz ya kadro istikrarı. Başarının şifresi bu ve Karaman ısrarla bunun üzerine gitmeli ki camianın yüzü gülsün. Trabzonspor çok büyük bir avantajla Yunanistan’dan döndü. İkinci maç aynı disiplin, aynı coşkulu futbolla Akyazı’da da bu işi bitirip Avrupa’da aslanlar gibi yürümeye devam etmeliyiz. Ben başta Karaman olmak üzere tüm futbolcuları kutluyorum.