Elbette takımın teknik kadrosu, oyuncu kadrosu ile birlikte yönetimin de morali son olaylar saiki ile fevkalade bozuktur. Bir ekibin ayakta kalması veya durması için en önemli amil başta moraldir.Bunun da ilk kaynağı yönetimdir.Bizler idmanlarda saha kenarında bir kulüp yöneticimizi gördüğümüz de bacaklarımızın gücü iki misli olur daha bir azim ve gayretle idmanda mücadele ederdik. Yöneticilerimize saygılarımız ana ve babalarımıza saygılarla eşdeğerdi.
    Burada da Trabzonspor madem şu anlarda bir moral krizi içerisindedir, saygı ve sevginin kulüp içinde adeta dibe vurduğu bir anda yönetici arkadaşların bu önemli maç arefesinde, saha kenarındatakım oyuncuları ile yakından ilgilenmeleri gerekir.Hatta taraftarın ve basının idmanlara girmesini engelleyip onları adeta bir düşman gözü ile görmek yerine bu önemli ve prestij maçında yanlarına çekmek gerekir. Biliyoruz ki genel kurula günler kala yönetim veya yönetimi teşkil etmeye çalışanlar bu günlerde takımı moralize etmekten çok kendi statülerini muhafaza edip kimleri nereye kimlerle getirmenin gayreti içinde olduklarını biliyoruz. Oysa
psikolojik formasyon bunu gerektirmez. Oyuncularla bütünleşme zamanıdır. Bir öğretmenin öğrencisini azarladıktan sonra ona karşı bir kin ve husumet içerisinde olmadığını belirtmek için akabinde ondan bir bardak su veya bir hizmet isteyerek onun gönlünü alması gibidir.Bu gibi cemiyet hayatında kırgınlıklar, küskünlükler veya dalaşma olur. Hele bu zamanda elbette olur zira ortada eskisi gibi saygı ve sevgi kişilere şahıslara değil artık sevginin putu para olmuştur. Pay edememek,edenlerle bir olmak, edemeyenleri dışlamak baş konu olmuştur. Bunları en azından bu hafta bir kenara itmek gerekir. Biliyorsunuz ki, yönetim,başarı, para, itibar herşey topun üç direk arasından ağlarla birleşmesine bağlıdır. Bana göre bu durumda bu takımın moralmen toparlanması hiç te kolay değil, fakat Fenerbahçe maçının moralize bir ekiplealınması daha kolay.
  Zira rakibimiz bu maçı almak zorunda, altlardan çıkıp, kurtulmak zorundadır. Bir de bizim bu durumda oluşumuz onların gevşeme moduna girip Trabzonspor’u adeta “Çantada Keklik” görmesi Trabzonspor için fevkalâde bir fırsattır. İşte bu fırsatları üst üste koyan bir Trabzonspor bu hafta sonu oynanacak Fenerbahçe maçından galibiyetle ayrılması işten bile değildir. Bu günlerde toparlanabilmesi için Bordo-Mavili ekibin böyle bir galibiyete ekmek su gibi ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç için de az bir gayretle maçı götürmek işten bile değildir. Bu hafta herşeyi bir kenara bırakıp formanın prestij ve menfaatini düşünme haftasıdır.