Ekranlardan ferasetli anneler ve babalar gördüm Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde.

Ne anlamlı cümleler kurdular.

“HDP Kandil'dir. Başlarım sizin Kürtlük davanıza. Memlekette benim dilime dinime kimse bir şey demiyor. İsteyen istediği gibi yaşıyor” diyordu anne ve babalar.

Ekranlarda kendilerine gazeteci, analist, yorumcu, forumcu denen nice ucube tiplere bakınca bu anne ve babaların ferasetine hayran olmamamak mümkün mü!

İsterseniz bir bakalım ferasetin ne olduğuna...

Hani ferasetsizler de öğrensin kavramın tılsımlı hakikatini.

Arapça frs kökünden gelen firâsat “(göz veya kavrayışta) keskin olma” sözcüğünden alıntıdır.

Feraset kelimesini, okumadan alim sözler söyleyenler için de kullanırız. Diplomasına bakılmadan kişinin müşahhas bilgiden bağımsız meselelere içsel bir nazarla bakabilmesidir.

Ferâseti (Aslı firâsettir) sözlükler: “Anlayışlılık, çabuk seziş. Çabuk sezme ve anlama kàbiliyeti. Keskin anlayış, sezgi.” şeklinde tariflendiriyor.

Firaset/firâset kavramlarını zihin uyanıklığı, bir şeyi çabukça anlayış yeteneği.

Bir kimsenin ruhsal, zihinsel halini ve yeteneklerini yüzünden, duruşundan, tavrından vb. anlamak.

Firasetin bir çeşidi de sebebini anlamadan ve ilham eseri olarak vücuda gelen seziştir.

Diğer çeşidi de kesbîdir. (kesbî: çalışmakla kazanılan, sonradan elde edilen, doğuştan olmayan).

Çeşitli huy ve mizaçları bilmek neticesinde ortaya çıkar.

Memlekette bol bol uzman var da feraset sahibi insan bulmak öyle kolay değil. Hele mürekkep yalamış lakin bu milletin kimyasıyla hesaplaşmasını tamamlamamış kişilere ifrit oluşum bitmiyor.

Somut bir kişi var adı sevilay.

Giysisinden kaymak yalayan olduğu belli olan bu zevat ve bunun gibiler yıllarca hükümete yanlış adresler gösterdiler.

Şükür ki Soylu bir adam geldiğinden bugüne bu yalayıcılar kenara itildi.

Evlatlarını terörün adresinden isteyen anne ve babalara selam olsun.