Vay be!
Görüntüleri ve fotoğrafları görünce, memlekete çok üst düzey bir isim geldi de bizim mi haberimiz olmadı dedim.
Öyle fotoğraflar, öyle görüntüler vardı ki.
Yemin billah, Trabzon’a gelen bakanlara böyle bir karşılama yapılmamıştır.
Ne karşılamaydı!
Ne ağırlamaydı!
İnşallah diyorum Zorluoğlu’nun Trabzon görevi bittiğinde, uğurlaması da aynı şekilde ihtişamlı üst düzey olur.
Hatırlayanlar bilir iki dönem önce de Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu Trabzon’a ilk ayak bastığında böyle karşılanmıştı.
Sonrası malumunuz.
Temennimiz Zorluoğlu’nun, Gümrükçüoğlu’nun yaşadığı süreci yaşamamasıdır.
Dip not: Yaşayıp yaşamamak tamamen Murat Zorluoğlu’nun elindedir.

GÖREV KUTSALDIR

Fotoğraf çektirmek için adeta bir birleriyle yarıştılar.
Havanın yağmurlu ve soğuk olmasına rağmen kimler yoktu ki  Murat Zorluoğlu’nu karşılama programında.
Bilinen isimler zaten ön saflarda yerlerini tutmuştular.
Ya bilinmeyenler?
Onlar da  Zorluoğlu’nu karşılamayı kendilerine  görev addederek, ön saflarda yer tutunmaya çalıştılar.
Dedim ya, bu görevdi!
İsterseniz gitmeseydiniz.
Eeee, karşılama sonrasında, kimler vardı kimler yoktu mutlaka incelemeye alınacaktır.
Veyahut çekilen fotoğraflar masa üstüne koyulacaktır.
O nedenle, kimse kazaya uğramak istemediği için görev kutsal diyerek, havaalanının yolunu tutmuştur.

REİS OLMAK KOLAY MI?

İster sevin, ister sevmeyin.
İster kızın, ister kızmayın.
İster kabul edin, ister etmeyin.

Kim ne düşünür, kim ne yapar, kim ne der bilemem.
Benim bildiğim Reis’in büyük ve müthiş bir lider olduğudur.
Aksini iddia eden olabilir mi?
Ön yargılı olanları ayrı tutuyorum.
Reis için büyük lider oluşu dışındaki söylemler benim için sadece teferruattan ibaret olur.
Reis’in nasıl bir lider olduğunu Cumartesi günü Zorluoğlu’na yapılan karşılamada bir kez daha gördük.
Buna bir kez daha şahit olduk.
Evet Reis sıfatı almak öyle kolay olmasa gerek.
Kimseye de durup dururken süs olsun diye de Reis sıfatı verilmiyor.
Reis lider oluşunun hakkını dibine kadar veriyor.
Kolay mı o kadar kitleleri peşinizde sürüklemek?
Kolay mı bir seslenişinize bütün herkesin karşılık vermesi?
Kolay mı, evet kolay mı?

SONUNA BAKINIZ!

Yazmamayım diyorum ama gözü çıksın klavyenin rahat durmuyor ki!
Zorluyor yazmamız için.
Yine de yazalım hatırlatalım istedik.
Bu kadar erken veda edilmemeliydi.
Bu kadar erken terkedilmemeliydi.
Bu kadar erken yalnızlığa itilmemeliydi.

Demek ki bütün yapılanlar şahsa değil koltuğa yapılmış.
Hani ekiptiniz?
Hani bir bütündünüz?
Hani ayrı gayrınız yoktu?
Eski padişah öldü, yaşasın yeni padişah mı diyeyim sizler için.
Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu için ne yazık ki finali yapamadınız.
Ama öyle ama böyle, ne olursa olsun iki dönem Trabzon’a belediye başkanlığı yapan  Orhan Başkan Trabzon’dan böyle uğurlanmamalıdır.

O KOLTUK YOK MU O KOLTUK?

Ne olursa olsun hayat hep devam ediyor.
Bir gün geliyor oturduğunuz o koltuk altınızdan gidiveriyor.
Sonrasında denizden çıkmış balık gibi oluyorsunuz.
Oturulan koltukların geçici olduğu, bir gün o koltuklardan kalkılacağı maalesef koltuğa oturunca nedense hep unutulur.
Dedim ya, hayat devam ediyor.
Önemli olan koltuktan güç almak değil, önemli olan koltuğa güç vermektir.
Yine önemli olan konumuz ne olursa olsun, ilk yapmanız gerekenlerden birisi de insanları sevmeniz ve sarıp sarmalamanızdır.
Böyle olunursa, kalktığınız koltuk anlam kazanır.
Böyle olunursa, saygıyı görür sevgiye mazhar olursunuz.

Koltukta otururken, belki çokça şakşakçınız olup, onların etkisiyle çevrenizi göremeyebilirsiniz.
Ancak koltuk gidince, her şeyi daha yalın görme fırsatını yakalarsınız.
Haliyle etrafınızı saran şakşakçılarda gemiyi ilk terk edenler olur.
Çünkü onlar için sizin artık bir hükmünüz yoktur.
Ve yine diyorum ki hayat devam ediyor, görevdeyken her daim yarını da düşünmekte fayda var.

SADECE GAZETECİLİK REFLEKSİ

Cumartesi günkü manşetimiz “Şerif İYİ’ye Göz Kırptı” idi.
Yaptığımız bu haber siyasi çevrelerde çokça karşılık buldu.
Neden mi?
Siyasi kulis ve dedikoduların cirit attığı bu günlerde elimize ulaşan resim önemliydi.
Fotoğraf karesinde Beşikdüzü Belediye Başkanı Orhan Bıçakcıoğlu’yla İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın vardı.
Hele de Beşikdüzü Belediyesi için Ak Parti’nin adayının kim olacağı tartışıldığı ve karar verileceği bu günlerde böyle bir fotoğrafı görmezden gelmek olamazdı.
Hemen şunu belirteyim, yaptığımız tamamen haberciliktir.
Haberimizde asla önyargılı değildik.
Bıçakcıoğlu’nu zor durumda bırakalım da, onun yerine şu olsun gibi düşünce içerisinde olmadık, olmayız da.
Biz elimize gelen fotoğrafı gazetecilik refleksiyle haber yaptık.
Zira fotoğrafın arkasındaki hikayeyi de Nokta Atış’ta bugün sizlerle paylaştık.

SAHİ SUÇ MU?

Aslında topa girmek istemedim.
Ne var ki konu gazetecilik olunca bir iki cümlede ben olaya yorum katayım dedim.
“Gazeticilik Suç Değildir” diye pankart astılar ve o astıkları pankartın arkasında basın toplantısı yaptılar.
Sahi gazetecilik suçtur diyen mi oldu?
O ki gazetecilik suç değildir diyorsunuz, yerel bir gazeteyi neden düzenlediğiniz basın toplantısına almazsınız?
Bakın arkadaşlar sapla sapanı ne olur ayıralım.
Gazeteciliği suç olarak göstermeyelim.

En önemlisi Berivan Bila olayını gazeteciliğe endekslemeyelim.
Neden tutuklandığı, ne yaptığı açık seçik ortada.
Kimler gazeteci, kimler gazetecilik yapıyor bunu da iyi ayırt etmek lazım.