5 yılda adeta tarih yazan Avrasya Üniversitesi, üniversite okumak isteyen gençlerin önüne inanılmaz fırsatlar getiriyor. Rektör Aşan “Mezun olmaktan gurur duyulacak bir üniversite olma yolunda dev adımlar atıyoruz” diyor

ASAN:
“Aynı anda iki bölümden mezun olup diploma almak.. Meslek lisesi mezunlarını sınavsız kabul etmek.. ABD Başkanı Obama’nın da yaptığı gibi iki yıllık yüksekokulun ardından üniversite mezunu olunan model ve daha fazlası Avrasya Üniversitesi’nde var”
ASAN:
“Birçok aile çocuğunu ABD’ye Cambridge Üniversitesi’ne göndermek ister. Bu kadar başarılı bir üniversite ama nasıl başlamış. Trabzon gibi küçük bir şehirde tek bir bina ile başlamış. Ama çok farklı bir yapılanma içine girilip, bizim bilim köyünde söylediğimiz gibi sanayi ve iş çevreleri ile entegre bir sistem kurulduktan sonra bu kadar büyüdü. Ve şu anda Cambridge’de yaşamak da bir ayrıcalık. Biz istiyoruz ki Avrasya da böyle olsun. Onun için Bilim Köyü Projesi’ni hazırladık.”



Hiç tartışmasız Trabzon’un Cumhuriyet tarihinde eğitime yatırım olarak kazandığı en büyük eser, Avrasya Üniversitesi olmuştur. En önemli farkı ise bir devlet yatırımı değil, bu şehre son derece önemli hizmetleri olan Ömer Yıldız’ın mütevelli heyeti başkanı olduğu, adeta tırnakları ile kazıyarak bu şehre kazandırdığı büyük bir eser olması..
5  yılda inanılmaz hamleler yapılarak tarih yazılmıştır.
Her geçen gün gelişen, büyüyen, büyük hamlelerin altına imza atan üniversite; hem yatırımları hem ortaya koyduğu model hem de eğitimdeki kalite çıtası ile Türkiye’nin konuştuğu bir üniversite olmayı başardı.
Son bir yıldır rektörlüğünü ise son derece önemli bir isim olan Prof. Dr. Aşkın Asan yapıyor..
Her yönü ile kendini iyi yetiştirmiş; siyaseti de, eğitimi de, dış dünyayı da bütün kodları ile çok iyi bilen, sadece Avrasya için değil Trabzon için büyük bir kazanç olduğu gerçeğini ortaya koyan bir eğitimci Aşkın Asan..
Riyad Eğitim Fakültesi İslami İlimler Bölümü’nü bitirdi. Yüksek lisansını, 1992’de ABD Texas Tech Üniversitesi’nde Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri alanında; doktora eğitimini 1998’de Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde tamamladı. 1998 yılında KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Bölümü’ne yardımcı doçent olarak atandı.
 2002-2004 yılları arasında Dubai Ajman University of Science and Technology’de görevlendirildi. 2004’te bilgisayar ve öğrenim teknolojileri alanında doçent oldu. Sultan Qaboos Üniversitesi Öğretim Teknolojileri Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalıştı.
Dekan Yardımcılığı ve Bölüm Başkan Yardımcılığı görevlerini yürüttü. Araştırma projeleri yürütücülüğü yaptı.
Çoğu uluslararası olmak üzere 30’un üzerinde makalesi yayımlandı. 23. Dönem’de Akdeniz Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Başkanı ve İKÖPAB Türk Grubu Üyesi oldu.
Dönemin Başbakanı bugünkü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunduğu  fikirler sonrası  Erdoğan tarafından da keşfedildi. Bunun üzerine 26 Eylül 2011 tarihinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Bakan Yardımcılığı görevini yaptı.. Şimdi 2015 yılı itibariyle Avrasya Üniversitesi Rektörü olarak büyük başarıların altına imza atmaya, Avrasya’ nın başarı çıtasını her geçen gün yükseltmeye çalışıyor.
Trabzon’un önemli bir kazanımı olan Rektör Aşkın Asan ile Avrasya Üniversitesini konuştuk. Biz sorduk o cevapladı..
Gördük ki Trabzon’dan sadece Türkiye’ye değil dış dünyaya da eğitim alanında bir büyük marka doğuyor.
Özellikle çocuklarına üniversite eğitimi aldırmak isteyen veliler ve üniversite mezunu olmak isteyen gençlerin okuması gereken bir söyleşi bu..

MESLEK LİSESİ ÖĞRENCİLERİNİ SINAVSIZ KABUL EDİYORUZ

Meslek liseleri daha önceleri katsayı nedeniyle öğrenciler tarafından az tercih edilen yerlerdi. Şimdi o katsayı problemi de ortadan kalktı. YÖK’ün yaptığı çok önemli çalışmalardan biri de sınavsız geçiş hakkı. Mesela meslek lisesinde adalet bölümünde okuyorsunuz. Üniversite sınavına hiç girmeden bizim iki yıllık meslek yüksekokulu adalet programına gelip, iki yıl zarfında da hazırlanır dikey geçiş sınavıyla hukuk fakültesine de girebilirsiniz. Bu çok büyük avantaj. Biz de Avrasya Üniversitesi olarak bu sınavsız geçiş hakkının üzerinde çokça durduk. Öğrencilerimizi bilgilendirmek için şu anda bir ekibimiz okul okul dolaşarak bunu anlatıyor. Meslek lisesi öğrencileri Avrasya Üniversitesi’nin kendi alanlarındaki bir bölümüne sınavsız geçiş yapabilir. İki yıl sonra da dikey geçişle üniversiteyi bitirebilirler. Bu amaçla bizi tercih ederlerse dikey geçiş sınavı için iki yıl boyunca ücretsiz dersler veriyoruz.

OBAMA MODELİNİ UYGULUYORUZ

Biz sunumlarımızda örnek olarak ABD Başkanı Barack Obama’nın durumunu da kullanıyoruz. Ülkemizde de yeni başlayan bir trend. ABD’de öğrencilerin büyük bir çoğunluğu direkt üniversiteye girmez. Yüksekokullara giderler. Çünkü avantajlı. Hem bir meslek sahibi oluyorsun hem de iki yıl okuyorsun. Obama da öyle yapmış. Amerika’da yaşayanların birçoğu aynısını yapıyor. İlkokul, ortaokul liseyi bitirince iki yıllık okula gidiyorlar. Obama da Occidental College isimli özel bir koleje gidiyor. Oradan Kolombiya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler’e geçiş yapıyor.  Oradan da Hukuk Fakültesi’ne geçiş yapıyor. Yani Avrasya’da artık Obama modeli var. Meslek lisesi öğrencileri üniversite sınavına girmeden iki yıl programlarımıza giriyor. Hem okuyacak hem de dikey geçiş sınavıyla geçiş yapacak. İki yıl daha okuyup üniversiteden mezun olacak.


10 BÖLÜMLE BAŞLADIK 54 BÖLÜME ULAŞTIK

Avrasya Üniversitesi ilk eğitime başladığı günden itibaren git gide büyüyor. İlk yola çıktığımızda 10 bölümle başladık. Şu anda 54 bölümle eğitim öğretime devam ediyoruz. Tabi bu artarak sürecek. Çok farklı bölümler ve programların açılması ile ilgili YÖK’e şu anda bir takım başvurularda bulunduk. Mevcut fakülteleri de göz önüne alarak çok detaylı bir analiz yaptık. Türkiye’nin hem ara elaman ihtiyacına, hem gelecekte hangi bölümlerin ön plana çıkacağına, sadece Türkiye’de değil genel olarak parlayan mesleklere bir de istihdam edilmesi kolay mesleklere baktık. Bu çok önemli. Öğrencilerimiz kendi kapasitelerini bilemeyebiliyor. Bir yola çıkmış olabiliyor ama bu yolun sonu değil. Bizim zamanımızda bir bölüm belirlediğimizde kaderimiz olurdu. Şimdi böyle değil. YÖK’ün bu anlamda olumlu çalışmaları var. Üniversite kapısına adımı attığı günden itibaren sadece seçtiği bölüm değil, farklı alanlara da yönelebilir öğrenci.

AYNI ANDA 2 BÖLÜMDEN MEZUN OLUNABİLİR

Bu konuda öğrencilerimizi bilgilendirmemiz gerekirse neler söylersiniz?
Avrasya Üniversitesi’nden örnek verirsek diyelim ki öğrenci İktisat Bölümü’nü kazandı geldi. İktisadı okurken keşke psikoloji okusaydım düşüncesine kapıldı. 1. sınıf derslerinde çok başarılı olup, sınavlarda yüksek başarı gösterdiği takdirde bizde çift diploma hakkı var. Yani hem iktisat fakültesinden mezun olabilir hem de çift ana dal programıyla psikolojiyi de bitirebilir. Bu konuda bazı üniversiteler bölümleri kısıtlamış ama bizim üniversitemiz bütün bölümlerin kapılarını birbirine açtı. İşletme okuyan bir öğrenci Türk dilini de bitirebilir. Sadece çift ana dal değil yan dal programlarımız da var. Belli bir alanda eğitim görürken İngiliz Dili Edebiyatı’nı da seçmek isterse yan dal yapıp sertifika alabilir. Bunların hepsi 1. sınıftaki başarıya bağlı. Düşük puanlı bir bölüme giren öğrenci başarılı olursa mühendislik mimarlık da dahil istediği başka bir bölüm bitirebilir ve iki diploma ile mezun olabilir.


DÜNYADA YÖNELİMLER DEĞİŞTİ

Öğrenci tam burslu işletme bölümünü kazandı. Hiç para ödemeden orayı okuyor. İnşaat mühendisliğinde de çift ana dal yapar. İnşaat mühendisliği direkt kazanıldığında fiyatı daha yüksek ama öğrenci çift ana dal yaparsa yılda 10 bin lira ödeyerek iki fakülteden de mezun oluyor.  Hem işletme hem inşaat alanında bilgisi olan biri ilerde çok büyük bir inşaat firması bile kurabilir. Şimdi dünyada yönelimler, üniversitelerin fonksiyonları değişti. Eskisi gibi değil. Artık insanlar öğrencilerin hangi bölümlerden mezun olduklarından ziyade hangi dersleri almış, hangi yan alan dersleri almış, çift ana dal da herhangi bir beceri kazandı mı, sertifikası var mı ona bakıyor. Belli bir bölüme girip farklı bir bölümden de dersler almış bazı şartları sağlamışsa işverenini gözünde o kişinin değeri de artıyor. Çoğunlukla bu özellikler aranmaya başlandı.




İNGİLİZCE EĞİTİM VEREN FARKLI BİR TIP FAKÜLTESİ AMAÇLIYORUZ
Tıp fakültesi, bilim köyü gibi çok önemli projeleriniz var?
Projelerimizin bazılarını açıkladık. Bazı sürprizlerimizi de yakında açıklayacağız. Trabzon’da tıp fakültesi ile ilgili bir çalışmanın mutlaka yapılması gerekiyor. Şu anda sadece KTÜ’de uzun yıllar eğitim veren çok köklü bir tıp fakültemiz var. Gurur duyacağımız bir fakülte. Avrasya Üniversitesi’nin kuracağı tıp fakültesi biraz daha farklı olacak. Diğerinin aynısı olsun mantığı ile hareket etmiyoruz. Hocaları ve öğrencilerinin yüzde 70’inin yabancı olduğu uluslararası bir tıp fakültesi kurma amacımız var. Bu yönde YÖK’e de başvuru yaptık. Yerimiz de maketimiz de hazır. Alt yapı ve fizibilite çalışmalarını tamamladık. Geriye kalan YÖK’ün ve Sağlık Bakanlığı’nın destek vermesi. Bazen Türkiye verileri ile hareket ediyorlar. Bu da sağlıklı bir değerlendirme olmuyor. Uluslararası bir üniversitenin ne yapması gerekiyorsa onu yapmak istiyoruz. Eğitim dili de İngilizce olacak. Bunun için çaba göstereceğiz. Siyasi desteklerimizi de alıp inşallah yakın gelecekte de bu hedefe ulaşmak istiyoruz.


YAYLALARIMIZI BİLİM ÜSSÜ HALİNE GETİRECEĞİZ
Şehrimiz ve köylerimiz belki de dünyanın en güzel yerleri. Ben dünyanın birçok yerini görmüş biri olarak bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Biz yaylalarımızı bir bilim üssü haline nasıl getirebiliriz, onun peşindeyiz. Bilim köyümüzde yer bilimleri, biyoloji, eczacılık, sağlık sosyoloji, arkeoloji, mimari alanlarında arge projeleri; bilişim, mimarlık, ziraat alanlarında gelişim projeleri planladık. Burası çoğunlukla yüksek lisans, doktora seviyesindeki çalışmalara bir üs olacak bir merkez. Yeri de istiyoruz yayla da olsun. Onun için zaten ismi bilim köyü. Bu  proje ile doğal ve kültürel yapı korunacak. Gelen araştırmacılar doğal yapıyı inceleyip eğer onu bozan etkenler varsa araştırıp dünyayla paylaşacaklar. Yine sürdürülebilir turizme de çok büyük desteği olacak. 24 saat açık bir yer olacak. Sadece yaz döneminde değil 12 ay boyunca aktif çalışan bir bilim üssü şeklinde planladık. Dünya ile entegre bir bilim köyü olsun istiyoruz. Bunun da alt yapı çalışmalarını tamamladık. Başvurularını yaptık. Vakıf üniversitesi olmamızdan kaynaklanan bazı sorunlar önümüze sunuluyor ama bu sorunlar vız geliyor bize.

DAHA BÜYÜK DESTEĞE İHTİYACIMIZ VAR
Bu çalışmalın karşılığındaki desteği Trabzon’dan görüyor musunuz?
Projelerimizi hayata geçirirsek 4 katrilyon direkt Trabzon’un bütçesine katkı sağlayacağız. Yaptığımız çalışmalar 12 ay devam edecek ve Trabzon’u gerçekten bir bilim üssü haline getirecek projelerdir. Bize güveniyorlar, dinliyorlar, destek veriyorlar ama bunun daha kuvvetli olmasını istiyoruz. Destekleri olmazsa Avrasya Üniversitesi zaten bu aşamalara gelmezdi ama şu anda projelerimizin çok daha büyük desteğe ihtiyacı var. Etkilerini inşallah biz kendi çocuklarımızın torunlarımızın hayatında göreceğiz. Eğitimde sonuçlar daha uzun vadede alınabiliyor.


MEZUNU OLMAKTANGURUR DUYULAN BİR ÜNİVERSİTE OLACAĞIZ

Avrasya’yı  bu kısa sürede Türkiye’deki vakıf üniversiteleri arasında nereye koyuyorsunuz?
Avrasya Üniversitesi 5 yılını tamamladı. Gelişiminin derecesi tamamladığı yılla da orantılıdır. Daha bebek ama çok sağlıklı, geleceği çok parlak. Stratejik bir çalışma yapıyoruz şu anda. O çalışmamıza göre misyonumuzu, vizyonumuzu tekrardan belirledik. Biz diyoruz ki Avrasya Üniversitesi örencileri bu üniversiteden mezun olmaktan gurur duyacaklar çok yakın bir gelecekte. Beş yıl içinde bunu sağlamış olacağız. Mezunu olmaktan gurur duyulan bir üniversite haline geleceğiz.


ULUSLARARASI ÜNİVERSİTE HALİNE GELDİK
Avrasya’yı artık bölgenin dışına da taşıdınız?
Biz misyon ve vizyonumuzu yeni baştan tasarlarken, on yıl sonra nerede olmak istiyoruz sorusu üzerinde şekillendirdik planlarımızı. Trabzon son yıllarda sadece Arap ülkelerinin değil birçok ülkenin dikkatini çeken bir il. Türkiye’de en güvenilir, en güzel illerden bir tanesi. Uluslararası tanınır olması için de elimizden gelen tüm çabayı yaptık. Uluslararası belli başlı kurumlar var. Bunlar üniversiteyi ele alıp, programını inceleyip daha sonra diyorlar ki bu üniversite benim kaliteli üniversiteler listemde yer alacak. Rektör olur olmaz yaptığım en önemli çalışmalardan biri bu alanlara başvurmak oldu. Uluslararası Üniversiteler Birliği; sistemimizi, derslerimizi, ders içeriklerimize kadar incelediler. Bize iki gün önce kabul mektubu geldi, üye olduk. Ülke bazında İngiltere’nin Youcam akreditasyona başvurduk. Oradan da akreditasyon aldık. İngiltere’nin diplomalarını tanıyan ülkeler bizim de diplomalarımızı otomatikman tanıyacak. İki çok önemli kurumdan akredite aldık. Avrasya Üniversitesi artık uluslararası bir üniversite. 5 yılda buraya gelmek kolay değil.

MALEZYA’DA BİLE BROŞÜRLERİMİZ VAR
Geçen dönem uluslararası öğrenciler ile ilgili bir çalışma başlattık. Şu anda 58 yabancı öğrencimiz var. Bu dönem daha da artırmayı düşünüyoruz. Uluslararası ofisimizi daha sağlam hale getirdik. Sadece belli dönemlerde gelip öğrenci bizde okusun değil, 4 yıl bizim öğrencimiz olsun yoluyla hareket ediyoruz. Birçok ülke ile iletişime geçtik. Mesela, Yunus Emre Kültür Merkezi enstitüleri var. Dünyada sayıları 41- 42 civarında. Biz onlarla da bir protokol imzaladık. Şu anda gitseniz Malezya’daki Yunus Emre Kültür Merkezi’ne bizim üniversitemizin broşürlerini ve bilgilerini orada bulursuz. Oralara kadar yaydık bilgilerimizi.


CAMBRiDGE ÜNiVERSiTESi iLE ÇOK BENZiYORUZ
Birçok aile çocuğunu Cambridge Üniversitesi’ne göndermek ister. Bu kadar başarılı bir üniversite ama nasıl başlamış. Trabzon gibi küçük bir şehirde tek bir bina ile başlamış. Ama etrafında çok farklı bir yapılanma ile bizim bilim köyünde söylediğimiz gibi sanayi ile iş çevreleri ile entegre bir sistem kurulduktan sonra bu kadar büyüdü. Ve şu anda Cambridge’de yaşamak da bir ayrıcalık. Biz istiyoruz ki Trabzon böyle olsun. Çalışmalarımız tüm hızıyla sürüyor. Çalışmaları yaparken de istihdam boyutunu da düşünüyoruz. Bir de Trabzon’un ihtiyacı ne ona bakarak hareket ettik. Bizim projelerimize destek olunduğunda Trabzon Avrasya ile çok daha refah, çok daha gelişmiş bir şehir olacak hiç kuşkusuz.




Editör: Haber Merkezi