Genel Merkez tarafından yönetimi ile birlikte görevden alınan MHP Trabzon İl Başkanı Muammer Demeli, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yönetim Kurulu Üyeleri ile birlikte Genel Merkez’e yönelik sert açıklamalarda bulunan Demeli, üstü kapalı olarak Genel Başkan Devlet Bahçeli’yi de eleştirdi. Toplantıya Ortahisar İlçe Başkanı Burhan Bekar da katılırken ilçe başkanları ile yöneticiler de toplantıda hazır bulundu. İşte Demeli’nin çarpıcı açıklamaları:
  • 2 MİLYON KAYIP OY TARTIŞILIYOR
MHP’liler 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri arasında dramatik bir şekilde oylarının neden eridiğini tartışmaktadır. Ülkücüler 5 aylık süreçte partimizden giden iki milyondan fazla oyun neden gittiğini tartışıyor. MHP’liler 7 Haziran ve 1 Kasım seçim sonuçlarını tartışmalı, bu düşüşün sebebini araştırmalıydı ve öyle de oldu. MHP’nin 1 Kasım seçimlerinde aldığı oy sonucunda gidişatın hayır olmadığını herkes görmektedir. MHP’ye gönül vermiş milyonlar, bu gidişin iyi olmadığını sezmiştir.
  • TABANI YILGINLIĞA SEVK ETTİ
Bu gidişe dur demenin yolu Genel Merkez’imizin bir seçim muhasebesi yapmasından geçiyordu. Lâkin Genel Merkez her zamanki gibi böyle bir muhasebeye gerek duymamıştır. MHP’liler Genel Merkez’in, parti tabanında yaşanan hayal kırıklığına dur diyecek bir hamle yapmasını bekledik ancak bırakın bir hamleyi tabanı yılgınlığa sevk edecek açıklamalar geldi. Seçimden sonra yapılan toplantılarda, il başkanlarının veya MYK üyelerinin görüşleri alınmadı. Sahadan gelen il başkanlarına seçim sonuçları ile ilgili bir çift söz söyleme imkânı tanınmadı.
  • ÖNERİLERİME CEVAP ALAMADIM
Ben şahsen inisiyatif alıp, söz aldığım zamanlarda bile, yazılı ve sözlü hiç bir soru, talep ve önerime olumlu cevap alamadım. Genel Merkez yöneticilerimizin tabanı dikkate almayan, dinlemeyen ve istişare gereği duymayan yapısı korkarım ki partimizi daha kötü bir hale sokacaktır. Tüm yaşanan bu olumsuzluklar karşısında Trabzon’un da başını çektiği partimizin kıymetli delegeleri, tüzüğün gereğini yerine getirerek partimizi istişare için olağanüstü kongreye çağırmaya yönelik bir imza çalışması yürüttük.
  • ELLERİNİN TERSİYLE İTTİLER
Bu çalışmalar sonunda tüzükte belirtilen sayının yaklaşık iki buçuk katı sayıdaki delege arkadaşlarımızla birlikte parti yöneticilerimizi Türk’ün istişare meclisi olan Kurultay’a çağırdık. Ama ne yazık ki, partimizin yöneticileri bunu da ellerinin tersiyle ittiler. Bugün istişare etmeyeceğiz de, ne zaman edeceğiz? Esefle belirtmek isterim ki bizim bu gayretlerimiz birileri tarafından ‘ihanet’ ve ‘fitne’ olarak isimlendirildi. MHP’nin neden başarısız olduğunu anlamak için, kongre talep eden partinin üst kurul delegelerine yönelik Genel Merkez’imizin muamelesini görmek yeterlidir.
  • KAPATMAYLA SONUÇ ELDE EDEMEZLER
MHP yöneticileri daha bir yıl önce kendilerini seçen üst kurul delegelerini ve teşkilatlarını dinleme nezaketini göstermek yerine teşkilatları kapatma, yöneticileri ömürlerini verdikleri partilerinden atma yoluna gitmişlerdir. Bu gidiş, gidiş değildir. MHP delegesinin yarısının kongre istediği bir ortamda ihraç mekanizmaları ile parti kapatmalarla sonuç elde etmek imkânsızdır. Az buçuk siyasetten anlayan, Ülkücüleri tanıyan herkes bunu bilir. Ülkücüler zordan korkmaz. Bu hareketin nerelerden geldiğini bilenlerdeniz.
  • ÜLKÜDAŞLARIN LANETLENMESİNE...
Teşkilat kapatmak gönülleri kırmaktan, vicdanları yaralamaktan başka bir sonuç doğurmaz. Akla, hukuka ve vicdana uymayan kapatmalar artık son bulmalıdır. Ülküdaşlarımızın ‘muhalif’ adı altında lanetlenmesine, cadı avına tabi tutulmasına son verilmelidir. Birbirimize hakaret ederek MHP’yi ayağa kaldıramayız. MHP’de öncelikle sevgi iklimini yeşertmemiz gerekiyor. Nitekim bizler birbirine ülküdaşlık hukukuyla bağlı insanlarız. Hiçbir makam ve mevki bu hukukun üzerinde olmamalıdır, olamaz. Bu süreci yönetirken buna dikkat etmeliyiz.
  • HİZMET YOLUNU KAPATAMAZLAR..
Bizi görevden alabilirler ancak yüreğimizden MHP ve Ülkücü Hareket’in mührünü söküp alamazlar. Teşkilatımızı kapatabilirler ancak ülkemize ve ülkümüze hizmet yolunu kapatamazlar. Bize görevden el çektirebilirler ancak içimizdeki dava ateşini söndüremezler. Ülküdaşlarımızın sırf tüzükte var olan demokratik haklarını kullandıkları için uğradıkları haksızlık, yargıdan dönecek ve adalet elbet yerini bulacaktır. Makamlar geçici, dava adamlığı bakidir. Görevler geçici, ülküdaşlık hukuku bakidir.
  • MÜCADELEMİZ SON DAMLA KANA KADARDIR
Şahıslar geçici, MHP ve Ülkücü Hareket’in kurumsal yapısı bakidir. Hak yolundan ve hakikat yolundan sapmamak, adaletten ayrılmamak şaşmaz şiarımız olacaktır. Nereye kadar mücadele edeceğimiz, ettiğimiz ülkücülük yemininde bellidir. Mücadelemiz; son nefer, son nefes, son damla kana kadardır. Mücadelemiz; Milliyetçi Türkiye’ye, Turan’a kadardır. Yüce Allah ömür ve izin verdiği müddetçe MHP ve Ülkücü Hareket’in emrinde ve hizmetinde olmaya devam edeceğiz.
  • MHP BİZE BAŞBUĞ’UN EMANETİDİR
MHP bize Başbuğ’umuzun emanetidir. Bu emanete sahip çıkmak boynumuzun borcudur. Bu emanete teşkilat kapatarak,  kurumsal kimliğe zarar veren icraatlara imza atarak sahip çıkamayız. Ülkücü iradenin ‘kongre’ talebi partinin yeniden toparlanarak ‘yeni ufuklara doğru’ salim bir şekilde yol almasını sağlamak için bir başlangıç yapmaktır. MHP ikinci Ergenekon’unu yaşamalıdır. Başka çare yoktur. Bunun yolu Kurultay’da konuşmak, dertleşmek ve nihayet doğru bir istikamette karar kılmaktır.
  • MHP’NİN ŞANLI TARİHİNE KARA LEKE…
Ülküdaşları ile ‘kucaklaşma’ talebinde bulunan MHP delegesinin irade beyanına karşı geliştirilen anti demokratik ve parti geleneklerine aykırı tavır MHP’nin kurumsal kimliğine zarar vermektedir. MHP’nin şanlı tarihine kara bir leke olarak geçmektedir. Eğer gelecek nesillere teşkilatlarını kapatan, tabanını dinlemeyen bir parti mirası bırakmak istemiyorsak  bu uygulamalara bir son verilmelidir.

Haber / Hüseyin TERZİ
Editör: Haber Merkezi