Türkiye’de özellikle Karadeniz’de denizlerimizde balık stoklarının şu an ne durumda olduğunu anlamak için uzman olmaya gerek yok.

Artık Karadeniz’de bundan 30 yıl önce mevcut balık türlerinin kala kala ancak üçte biri kaldı. Bunun da en büyük sebebi Karadenizde son yirmi yıl içinde hızla arkan Gırgırİğrip balıkçı motorları, gittikçe artan kapasiteleri, ağlarının derinlik ve alan artışı artı bir de deniz altında pireyi bile tesbit eden radarlarıdır.

Artık Karadeniz’in kapalı bir havza olduğunu düşünürsek bu denli av kapasitesinin denizlerimizde yaptığı tahribatı görmemezlikten gelemeyiz.

Bendeniz yıllarca Yomra Balıkçılık Kooperatif başkanlığı ve Doğukaradeniz Balıkçılar Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmam bir tarafa, yıllarca bu denizlerde balığın bol olduğu yıllarda profesyonel olarak balıkçılık yaptığım için bu denizlerin özellikle kıyı balıkçılarının çilesini çok iyi bilirim.

Şimdi av mevsimi başladı.

Bu yıl hamsi ve palamut yok gibi gözüküyor.

Vaka denizler biraz soğusun o zaman belki muhtemelen şartlar değişebilir. Fakat gösterge ve işaretler bu yıl avın kıt geçeçeği kanaatindeyiz.

Bundan ençok etkilenen de klasik kıyı balıkçıları dip ağı, mezgit saçma ağları ve Molozma avcıları olacaktır.

Zaten denizlerde ölçüm metre ile değil kulaçla isimlendirilir.

Sizin 24 metre dediğiniz eski gırgır ağ derinlik tahditi 16 kulaça tekabul eder ki bu mevsimlerde molozma ağları da ancak 15 kulaçtan yatıya bırakılır.

Eğer bu Gırgır motorları 18 metreye inerse bu demektir ki 12 kulaca inecekler.

Yani sizin anlayacağınız kıyı balıkçığı kâmilen ölmüş, balıkçılığın ölüsünü bırakın bu ağlar dibi sarıp toplanırken altta mevcut tüm deniz habitatını da toplayıp yukarı alacak yani tüm deniz dibini katledecekler.

Zaten buraya kadar katlettiler, geri kalanı da bitirecekler. Karadeniz zaten can çekişiyor.

Mevcut av Marmaradan Karadenize geldiği için hamsi ve Palamut bir nebze de Lüfer var. Geçen yıllardan durmadan Gırgırların sarıp tuttuğu 5-6 cm boyundaki Barbunyaları ve Mezgitleri bu sütünlarda ifşa ettim. Bunu tutan da satan da Tarım il müdürlüğü ve Su ürünleri yetkilileri de resmen günahkârdırlar. Hatta alanlar dahi suçludur.

Bir memleketin milli servetinin imha edilmesine Dünya’nın hiç bir ülkesinde bu kadar göz yumulmaz. Şikâyet etmedik ne vali, ne belediye, ne su ürünleri ne Tarım İl Müdürlüğü ne de Sahil Muhafaza ekipleri kaldı hepsi de kulak ve gözlerini tıkadılar.

Arkadaşlar, yetkililer, Allahınızı severseniz bu ülke denizlerini bu Gırgırlar bitirdi mahvettiler şimdi kendileri de elleri koyunlarında kaldı.

Bana kalırsa, daha da beter olsunlar. Yine kollaştıracağım, buralarda yetkililere sunacağım resimlerini çekip ifşa edeceğim yenilmesi mümkün olmayan kasa altlarında insanlara sahtekârca satılan 5-6 cm’lik Barbun ve Mezgitleri göstereceğim. Bakalım yetkililer ne yapacak. Bir de 18 Metereye indiklerinde artık denizler mahfolmuştur.

Hadi hayırlı avlar(!)

Balıkçılara “Vira bismillah(!)” diyen sayın Cumhurbaşkanımıza da keyfiyet arz olunur.