Reçete’nin bu haftaki konuğu Enfeksiyon  Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Gürbüz Yuluğ:

Özel Medicalpark Karadeniz Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Gürbüz Yuluğ, Grip nedir, Enfeksiyon nedir. Hepatit nedir? sorularına cevap verdi.

Grip, Influenza adı verilen bir virüs tarafından oluşturulan, ani olarak 39°C üzerinde ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bitkinlik, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi belirtilerle başlayan bir enfeksiyon hastalığıdır. Özellikle çocuklarda, yaşlılarda ve kalp hastalığı akciğer hastalığı, böbrek hastalığı, şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olan kişilerde çok daha ağır seyretmekte ve ölüme kadar varılabilen ciddi sonuçlara yol açmaktadır. Soğuk algınlığı, ateş yükselmeden, hafif kırgınlık, burun akıntısı, hapşırma gibi belirtiler ile kendini gösteren, halsizliğe yol açmadığı için yatak istirahatı gerektirmeyen bir hastalıktır ve grip ile kesinlikle karşılaştırılmamalıdır.

GRİP NASIL BULAŞIR?
Gribe yol açan Influenza virüsü çok kolay ve hızlı bulaşır. Başlıca bulaşma yoları, öksürük ve hapşırık ile etrafa saçılan damlacıkların hava yolu ile bulaşması, hasta kişiler ile direkt temas edilmesi ve hasta kişilerin ağız-burun akıntıları ile temas etmiş eşyalar ile bulaşmadır.

TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Grip hastalığının tedavisi, ortaya çıkan belirtilerin tedavisi şeklindedir. Ateşin düşürülmesi, burun akıntısının giderilmesi, halsizlik ve kırgınlığın giderilmesi şeklinde tedavi düzenlenir ve yatak istirahatı önerilir.

GRİPTEN NASIL KORUNMALIYIZ?
Gripten korunmanın başlıca yolu vücut direncinin düşmesini engellemekten geçer. Bu nedenle mevsim özelliklerine uygun giyilmeli, bol sulu gıdalar, taze meyve ve sebze tüketilmelidir. Hastalar ile yakın temastan, ortak eşya kullanımından kaçınılmalıdır.

KİMLER RİSK ALTINDA?
Dünya Sağlık Örgütü, TC. Sağlık Bakanlığı tarafından, çeşitli gruplar gribin olumsuz etkileri açısından risk grubu olarak tanımlanmaktadır

RİSK GRUBU OLAN HASTALAR KİMLERDİR?

65 yaşından büyük kişiler, Şeker hastaları (diyabet),Astım hastaları, Kronik akciğer hastaları (Bronşit v.b), Kronik kalp ve damar sistemi hastaları (koroner arter hastaları), Bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler ( kronik kan hastalığı- hemoglobinopati- olanlar, kanser hastalığı, immunsupresif kullananlar),Huzurevi, bakımevi v.b ortamlarda yaşayanlar.

GRİP TEDAVİSİNDE ANTİBİYOTİĞİN YERİ NEDİR?
Grip olunca genelde antibiyotiğin kullanılmaması gerekiyor, çünkü; antibiyotikler virüslerde etkisizdir. Her ateşi olan kişinin, grip olduğunu zannederek antibiyotik içmemesi gerekir. Böyle bilinçsiz kullanımlarda antibiyotik etkisiz olduğu gibi bir de ağız florasını bozuyor. Antibiyotik kullanımına bağlı olarak mantar enfeksiyonu oluşabiliyor ve hatta mantar zatürreesine yol açabiliyor. Gripte istirahat ve gıdaya dikkat edilmelidir. C vitaminden zengin gıdalar alınması gerekir. Ama komplikasyon geliştiyse, kişinin ateşi düşmüyorsa mutlaka hekim kontrolünden geçmesi gerekiyor.

KİŞİYE UYGUN ANTİBİYOTİK SEÇİMİ NASIL YAPILMALIDIR?
Hastaya antibiyogram yapılması gerekiyor mutlaka. Hastanın boğazı ağrıyorsa boğaz kültürü, akciğerinde problem varsa balgam kültürü almak, enfeksiyon dışkıdaysa dışkıdan kültür almak gerekir. Kanda da enfeksiyon olabilir bu durumda da kandan alınmalıdır. Bu yapılmadan ezbere antibiyotik verilmemesi gerekiyor ama acil durumlarda tecrübeye dayalı ilaç verebiliyoruz çünkü uygunluk kültürü sonucu iki günde çıkıyor.

ENFEKSİYON NEDİR?
Enfeksiyon oluşumu, bakteri, virüs, mantar ya da parazit gibi organizmaların vücuda girmesi ve yerleşmesi sonucu meydana gelmektedir. Vücutta enfeksiyon oluştuğu zaman, doğal olarak enfeksiyonlu hastalıklarda gelişmeye başlar. Birçok organizma vücudumuzda yaşamaktadır. Bu organizmalar normalde zararsızdır ve hatta faydalı olanları dahi vardır. Fakat bulundukları bazı koşullar nedeni ile bazı organizmalar hastalık oluşumuna yol açabilmektedir.

ENFEKSİYON OLUŞUM NEDENLERİ NELERDİR?
Enfeksiyonlar bir takım sebeplerden dolayı oluşabilmektedir. Bakteriler, Virüsler, Mantarlar, Parazitler.

ENFEKSİYON BELİRTİLERİ NELERDİR?
Enfeksiyonun belirtileri, enfeksiyona sebep olan organizmaya bağlı olarak çok çeşitlilik göstermektedir. Fakat, sıklıkla görülen enfeksiyon semptomu ateş ve halsizliktir. Ayrıca, bazı enfeksiyon semptomları çok hafif seyrederek evde tedavi edilebilirken, bazı enfeksiyonlar ise şiddetli semptomlar gösterir ve tedavisi ancak hastanede yapılabilir.

EN YAYGIN GÖRÜLEN BELİRTİLERİ ŞUNLARDIR?
Ateş, İshal, Halsizlik, Kas ağrıları…

RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
Bulaşıcı hastalıklara sebep olan enfeksiyonların herkese bulaşma riski bulunmaktadır. Fakat, bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde, enfeksiyon oluşması riski çok daha fazladır. Enfeksiyon bulaşmasına sebep olan bazı faktörler şu şekilde belirlenmiştir; Bir organ nakli işleminden dolayı alınan ve bağışıklık sistemini baskılayan steroidler ya da diğer bazı ilaçlar, HIV virüsü taşıyan kişiler ya da AIDS hastaları, Bağışıklık sistemini etkileyen bazı ilaçlar ve bir takım kanser ilaçları. Yetersiz beslenme, İlerlemiş yaş, İmplant gibi tıbbi cihazlar.

TANI YÖNTEMLERİ NELERDİR?

Doktor bazı laboratuvar ve görüntülü tarama testleri yaparak, hastanın enfeksiyondan kaynaklanan semptomlarını anlamaya çalışır. Birçok enfeksiyonlu hastalık benzer semptomlar göstermektedir. Vücut sıvısından alınacak örnekler yardımı ile enfeksiyona sebep olan mikrop tespit edilebilmektedir.

YAPILMASI GEREKEN TESTLER NELERDİR?
Kan testleri, İdrar testleri, Boğaz kültürü, Dışkı örneği, Omurilikten sıvı alınması yöntemi. Görüntülü tarama testleri, Biyopsi vs. gibi

ENFEKSİYON TEDAVİSİ VE İLAÇ KULLANIMI NASIL OLMALIDIR?
Eğer enfeksiyona sebep olan mikrop tespit edilmiş ise Hekim bu sonuçlara göre en uygun tedaviyi uygulayacaktır. Enfeksiyon tedavisinde kullanılan ilaçlar şu şekildedir;

Antibiyotikler

Anti-viral ilaçlar (AIDS, hepatit B, hepatit C, uçuk ve grip tedavisinde kullanılır),

Anti-fungal ilaçlar (ağız, boğaz ve akciğerlerde oluşan enfeksiyonların tedavisinde kullanılır),

Anti-parazit ilaçlar .

ENFEKSİYON NASIL BULAŞIR?
Her enfeksiyonun bulaşması farklıdır. Bazı enfeksiyonlar Hepatit B, Hepatit C gibi kan yonu ile bulaşırken bazıları solunum yoluyla veya damlacık yoluyla bulaşır. Enfeksiyonlarda en çok bulaşma temas ile olmaktadır. Bu nedenle en önemli koruyucu önlem el yıkamadır.

HEPATİT- B (SARILIK ) NEDİR?
Karaciğer tarafından vücuttan atılan "bilirubin" maddesinin vücutta birikmesi sonucunda deri ve göz aklarının sarı bir renk almasıdır.

TÜM SARILIKLARIN NEDENİ AYNI MIDIR?
Hayır, değildir. Bilirubin maddesinin vücuttan atılması esnasında karaciğer tarafından suda eriyebilen bir şekle dönüştürülmesi gerekir. Bu dönüşümden önce ( bazı kan hastalıklarında olduğu gibi), bu dönüşüm sırasında ( karaciğeri etkileyen mikroplar, ilaçlar veya doğumsal enzim eksikliklerinde olduğu gibi) veya bilirubinin bağırsağa akması sırasında (safra yollarını tıkayan taş, tümör vb. olaylarda olduğu gibi) sarılık ortaya çıkabilir.

BULAŞICI SARILIK NEDİR?
Bulaşıcı sarılık veya tıp dilinde viral hepatit, ışık mikroskopu ile görülemeyecek kadar küçük, virus denen mikroorganizmaların oluşturduğu, karaciğerin yaygın iltihabi hastalığına verilen isimdir. Bu hastalığın, A, B, C, D, E ve G harfleri ile isimlendirilen en az 6 farklı virüsle oluştuğunu biliyoruz.

HEPATİT HASTALIĞININ KULUÇKA SÜRESİ NE KADARDIR?
Hepatit virüsleri; bulaşmayı takiben belirli bir kuluçka dönemi (A virüsü için 15–45 gün, B 45-120 gün ve C virüsü için 30–90 gün) sonrasında hastalık yaparlar.

HEPATİT NASIL BULAŞIR?
A ve E virüsleri dışkı ile atılırlar. A virüsü ile oluşan bulaşıcı sarılıkta hastanın dışkısı, sarılığın ortaya çıkışından 2 hafta öncesi ile 1 hafta sonrası çok bulaşıcıdır.

TAŞIYICI NE YAPMALIDIR?
B virüsü taşıyıcısı, hasta olmasa bile, kanı ve diğer vücut sıvıları ile hastalığı başkalarına bulaştırabileceğini bilmelidir. Kan vermemeli ve korunmasız olarak, bağışık olmayan veya aşılanmamış kişilerle cinsel ilişkiye girmemelidir. Panik göstermemeli, fakat düzenli doktor kontrolünde olmalıdır. Her 6-12 ayda bir karaciğer fonksiyon testlerini yaptırmalıdır. Alkol almaktan kaçınmalı, herhangi bir nedenle ilaç almak zorunda kalırsa bunu doktoruna danışmalıdır.