AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, seçim sonuşları ve itirazlara ilişkin açıklama yaptı. Yıldırım'ın açıklamalarından satırbaşları:

Bildiğiniz gibi 31 Mart seçimleri Türkiye’de ve İstanbul’da gerçekleşti. Seçimlerden hemen sonra iki açıklama yapıldı. 

Seçim gecesi önce CHP adayı rakam vererek kazandığını ilan etti. 29 bin 500 civarında oy farkıyla kazandığını ifade etti.

Biz de aynı gece 11’i 25 geçe eldeki bilgilere göre biz kazandığımızı söyledik.

YSK Başkanı Sadi Bey bir açıklama yaptı, 27 bin 880 oyla İmamoğlu'nun önde olduğunu ifade etti. İlk bilgilerle beraber seçim esnasında seçim tamamlandıktan sonra ortaya çıkan anormallikler, şaibe ve yolsuzluklar gündeme geldi.

Seçimleri ikiye ayırmak lazım. İdari işler ve seçim sonuçlarına göre itirazların değerlendirildiği yargısal süreç. Şu anda yargısal süreç devam ediyor. Çeşitli yerlerde itirazlarda bulunuldu.

Örneğin, 2014 seçimlerinde AK Parti 84 itiraz yapmış. 77'si ret, 7'si kabul. CHP 45 itiraz 4 kabul 41 ret. Toplamda 191 itiraz 19'u kabul edilmiş 172'si reddedilmiş. 2019 seçimlerinde ise toplam 522 itiraz 485'i ret 13'ü kabul edilmiş 24'ü de kısmen kabul edilmiş. Herkes itiraz hakkını kullanmış ve kullanmaya devam ediyor.

29 BİN OLAN RAKAM 12 BİN SEVİYESİNE ÇEKİLMİŞTİR
Bu itiraz süreci seçim kültürümüzde her zaman olmuştur. İlk itiraz 1946'da olmuştur. Bu yarı serbest seçimdir. Bu itirazı da CHP yapmıştır. İtiraz kültürü CHP'ye yabancı değildir. 2014'te de CHP Ankara seçimlerini AYM ve AİHM'e dahi götürmüştür. Biz milli iradenin sandıkta iç edilmesinin önüne geçilmesine çalışıyoruz.

Başta 29 bin olarak açıklanan rakam 12 bin seviyesine çekilmiştir. oylar  sandıkta iç edilmiştir, bu kadar açıktır. Bizim oylarımız karşı adaya  yazılmıştır. Bugüne kadar oyların yüzde 10'u sayılabilmiştir. Oyların tamamı sayılsaydı, CHP rıza gösterseydi seçimin sonucu böyle olmayacaktı. Seçimin bu şekile dönüşmüş olması tatsız bir şey.

KARARI VERECEK OLAN YSK'DIR
İstanbul gibi memleket büyüklüğünde bir şehri  yönetecek başkanın şaibeler ve sakatlanmış bir seçim sonucuyla başkan olması  doğrusu pek hoş bir şey olmaz. Başkanın güçlü şekilde göre yapması ve hizmetleri yerine getirmesi bütün İstanbuluların arzusudur. Seçimde yapılan usulsüzlükler, yanlışlıklar, şaibeler, oy hırsızlıklarıyla sınırlı değil. Daha birçok yanlışlar var.

Seçimin kazanıldığının kararını veren yer YSK'dır. Belediye Başkanıyım diye kart bastırır, Anıtkabir defterine bu ünvanla imza atarsan, YSK'nın vereceği kararı etkilemekten başka ne iş yaparsın? Hukuk devletinde baskılarla hakimleri, karar vericileri etkilemek mümkün değildir. Hepimize düşen, sonucu sükunetle beklemektir. Dış ülkelere mesajlar göndermek, dış ülkelerin Türkiye'ye baskı yapmasını sağlamak, bunlar bizim milletimizin canını sıkmaktadır. 

YAPILAN SAHTEKARLIKTIR
Seçmen nakli herkes yapıyor siz de yaptınız diyorlar. Bu sahtekarlıktır. Kendi iradenizle seçmen nakli yapmıyorsunuz. Bilgisayarın başında oturduğunuz yerde bu seçmen girişlerini yapıyorsunuz. MHP ilçe  başkanının evine 6 seçmen yazılmış, haberi yok. Kepazeliğin geldiği yere bakın. Bu önceden planlanmış bir iş.

Seçmen ağırlığının CHP yönünde değiştirilmesi için planlanmış bir iş. Sahtekarlığın son kullanım tarihi olmaz. Sahtekarlık  başta yapılmışsa sonuna kadar devam eder. Bu tıbbi ilaç değil. Seçmenin iradesini  ve oyunu çalmak bir miada bağlı değildir. Son kullanım tarihi de olmaz. Bunu  İstanbulluların takdirine sunuyorum.

TRİBÜN TRİBÜN DOLAŞACAĞINA BENİM GİBİ BEKLESİN
Seçimlerin bu hale gelmesini körükleyen rakip adaydır. Bu itiraz süreci her seçimde olmuştur. İki örnek var elimizde Mansur Yavaş soyadı gibi yavaş hareket etmiş, süreçlerin tamamlanmasını beklemiş ve kendisine belediye başkanı olduğuna dair belge verilmiştir. Ben tebrik ediyorum, sorumluluk taşımak bu. Keşke Sayın İmamoğlu da bunu yapsaydı. Tribün tribün dolaşacağına, meydan meydan  dolaşacağına, adının altına belediye başkanı yazacağına, sakin, oturup benim gibi  sonuçları bekleseydi.

BU SEÇİM BAŞLI BAŞINA MUNDAR OLMUŞ BİR SEÇİMDİR
Sayımlarda o kadar yanlış, hile ve özensizlik olduğunu gördük ki insan hayrete düşüyor. Bu seçim başlı başına murdar olmuş bir seçimdir, murdar bir etin de kavurması olmaz.

Sonuç ne olursa olsun kararı YSK verecektir. YSK'nın kararı da herkesi bağlayan bir karar olacaktır. Sayın İmamoğlu tek güvendiğim kurum YSK'dır açıklaması yapmıştı. Bakıyorsunuz bu günlerde de o kararını açıklamasını değiştirmeye çalışılıyor. Sayımların kasten uzatıldığını söylemek maksatlıdır. Bu seçimde organize bir kötülük yaşanmıştır. Onlarca delilden bahsedebiliriz. Bunların örnekleri de numuneleri de elimizde var. Bu süreci tırmandırarak, bağırarak, çağırarak haklı pozisyona geçeceğini sananlar yanılgı içindedir.

3 PUSULA YERİNE 2 PUSULA
Bazen şu da söyleniyor, gözünüzü dört açsaydınız da hile olmasaydı. İyi tamam buna itirazım yok. Ama bu hırsızlığı şaibeyi yolsuzlukları haklı gösterir mi? İtiraz etmesek 29 binden 12 bine kadar çalınan oyları geri getirmesek gitmişti o oylar. Biz bize verilen ya da rakip adaya verilen oyların yerine gitmesine mesulüz. Burada organize bir kötülüğün olduğunu ortaya konuluyor. Seçimden sonra bizi yüzlerce insan aradı. Sandıklarda 3 tane pusula verilmesi gerekirken iki tane pusula verildiğini söylüyor insanlar. Bu da üzerinde durulması gereken bir durumdur. Bu da somut bir şüphedir. Onlarca delilden bahsedebiliriz. Usulsüzlükten bahsedebiliriz. Bizim amacımız itiraz süreçlerinin sağlıklı bir şekilde işlemesi.

GÜLER'DEN BÜYÜKÇEKMECE AÇIKLAMASI
AK Parti İstanbul Milletvekili Abdullah Güler, Büyükçekmece'deki iddialara yönelik şunları söyledi:

Büyükçekmece'de askıya çıkan seçmen listeleri yapılan inceleme sonucu  yapılan soruşturma sonucu 12 kişi hakkında işlem yapılmış 2 kişi tutuklanmıştır.  Bu iki kişi Büyükçekmece'de çalışan iki işçinin nüfus müdürlüğünde göreve başlamıştır. Bu kişi bugüne kadar şifresiyle 7 bin 853 işlem yapmıştır. 24 Haziran seçmen listesinde yer alan 3 bin 155 kişinin seçmen statüsünü düşürmüştür. Büyükçekmece'de seçmen olması hukuken mümkün olmadığı halde sahte numaratajla vererek arsa, inşaat, bina için yeni mesken oluşturarak sahte 7 bine yakın işlem gerçekleştirdiği ortaya çıkmıştır.

137. maddeye dayanarak yaptığımız itirazımız, olağanüstü itiraz yoludur. Seçimlerin sonuçlarını doğrudan etkileyen olayların yaşanması halinde itirazcıya 137. madde olağanüstü itiraz yoluyla seçimlerin yenilenmesi hakkı tanıyor. Yapılacak işlemlerin sonrasında Büyükçekmece seçmen listesinde seçmen olarak hukuken tanınması mümkün olmayan kişiler var. Sahteciliği savcılık soruşturmasında ve idarei soruşturmada yer alıyor.

O seçmenlerin 31 Mart'ta oy kullandığı anlaşılırsa seçim sonuçlarını doğrudan etkileyen usulsüz bir olaydır. İtiraz konusu ana başlıklarından biri bu. Usule uygun olmayan kamu görevlisi sıfatı taşımayan kişilerin oy verme işlemlerini yürütmesi oy sayım işlemlerinde gerekli dikkati özeni göstermesini beklemek tuhaf kaçar. Bölgede zihinsel engelli ve mahkum olan kişilerin de yer aldığını itiraz dosyamızda arz ettik.

MALTEPE İDDİALARI
Maltepe'de bin 89 sandıkta başlayan sayım CHP itirazı üzerine durduruldu. Biz açık şeffaf bir şekilde devam etmesi için YSK'ya tam kanunsuzluk talepli itirazda bulunduk. YSK bizi haklı buldu. Şöyle bir talep geldi bin 89 sandık var hızlandıralım. Sadece bizim iyi niyetimizle 5'er tane daha sayım tasnif heyeti kuruldu, ilk günlerde. Bir gün çalıştı bu heyet. CHP'nin yetkilileri bir kargaşa çıkararak bu tasnif heyetlerinin kaldırılmasını istedi ve kaldırıldı. Perşembe'den bugüne kadar süre içerisinde. Burada seçim kurulları tek heyetle devam etti. Baktılar sayımın bitmesi lazım, mazbata mazbata diye tutturuyorlar. Alelacele oldu bitti ile yeniden tasnif heyeti kurdular.

Editör: Haber Merkezi