Dayısı ‘Hadi lan Arnavut oğlu. Sen ne anlarsın kemençeden’ dedi. İçinde heves uyandı. Aldı eline fındık çubuğunu başladı türküler çalmaya. Rumları araştırdı karşısına Yunan kemençe virtüözü Matthaios Tsahouridis çıktı. Onu örnek aldı kemençe gece kulüplerine girdi..

Karadeniz müziğinin parlayan isimlerinden Ekin Uzunlar ile bu hafta oldukça keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Baba tarafından Selanik göçmeni, anne tarafından Trabzon Çaykaralı olan Uzunlar ile 8 yaşında kemençe ile tanışmasının hikayesini, ilk profesyonel sahnesini aldığında hissettiklerini, örnek aldığı sanatçıyı konuştuk. İstanbul’da üniversitede yaşadığı zorluklardan, geleceğe dönük aklındaki projelere kadar anlatan Uzunlar’la, taklit ettiği sanatçılardan, ailesinin Rumca bilmesinden dolayı o kültürün müziğini çok iyi almasına kadar hakkında tüm merak edilenleri ve müzik camiasında karşılaştığı her şeyi konuştuk. 

  • Aslan Kar: Seni tanımak isteyenler için EKİN UZUNLAR böyle kısaca anlatır mısın ? Nerede doğdu ? Nasıl bir çocukluk dönemi yaşadı?

Ekin Uzunlar: İstanbul’da Bakırköy’de doğdum. Baba tarafı Selanik göçmeni olup anne tarafı Trabzon Çaykaralı. Tamamıyla anne kültürü ile büyümüş bir çocuk. Kemençe ile 8 yaşında tanıştım… Sünnet hediyesi olarak dayımın aldığı bir kemençe ile… Aldıkları günün ikinci günü ben şarkı çaldım kemençede. Tabi dayım o sırada dalga geçiyor benimle. Ya hadi lan Arnavut oğlu sen ne anlarsın kemençeden falan derken içimde bir heves vardı bunu istiyordum. Tabi Ahmet abimiz vardı bizim köyde benim hem asistanımın babası oluyor o beni biraz şey yaptı ben kemençe tabi küçüksün ya küçük olduğun içinde bir şeyin farkında değilsin kemençeyi tarlaya fırlatıyorum. Gidiyor alıp geliyor yapıştırıyoruz, tekrar çal at falan öyle bir serüven oluştu. Ondan ben bunu öğreneceğim dedim. Tabi Tam olarak söylersek profesyonel hayatıma 14 yaşında başladım. Yazları ve kışları annemle hep buraya gelirdim. Başka yerlere gitmiyorduk. Bizim ailenin kuralıdır yaz ve küçücük bir tatilde herkes köye gelir biz köyde 20-30 kişi oluruz. Zaten 5-10 haneyiz. Ben de o kültürle büyüdüğüm için bizim evde türküler söylenirdi. Rumca bizim ana dilimiz. Çaykara’da Rumca konuşuluyor. Bu kültürün bozulmaması ve yozlaşmaması için biz gençler olarak hala devam ediyoruz da bu kültüre 

  • Aslan Kar: Rumca konuşuluyor hala değil mi Çaykara’da ?     

Ekin Uzunlar: Benim teyzem var mesela 65 yaşında, dayılarım büyüktür,  nineler var hala Rumca konuşurlar. Türkçeyi bile zor şey yaparlar hele ki çocukların duymasını istemediği şeyleri Rumca konuşuyorlar 

  • Aslan Kar : Kemençe kimlerin kültürüdür ?

Ekin Uzunlar: Kemençe kimin kültürüdür biliyor musun, bana göre çalanındır. Rebab nerden gelmiş, bağlama nerden gelmiş, keman nerden gelmiş bunun köküne neden iniyorsun ki senin benim  diye bir şey yok ki?

  • Aslan Kar: Zıtlaştırıyor değil mi bu tartışma?

Ekin Uzunlar: Aslında 100 kişi bunu demiyor aradan çıkan bir kişi bunu söylediği zaman insanları birbirine düşürüyor. Gerek yok hepimiz güzel çalıyoruz. Ben gittim üniversite de konuştuğum zaman bunu duyan gençlerden hiçbir zaman ya biz önceden ordaydık da kemençe bizimdi. Böyle diyen biri yok. Adama çalıyorum adam ne kadar güzel kemençe çalıyorsun diyor, aynı kültürü yaşıyoruz.

  • Aslan Kar: Nerede ilk sahneye çıktın?

Ekin Uzunlar: Yanlış hatırlamıyorsam aklımda 2 tane sahne var. Birincisi Uzungöl’de Turan Topçuoğlu’nun yeri var. Bir de Cumapazarı Kestandüzü Şenliği’nde sahne aldım.

  • Aslan Kar : Nasıl bir Duyguydu ? 

Ekin Uzunlar: İnanır mısın çok hatırlamıyorum ama insanların bana olan ilgisi o gün gözümün önünde. Ben orda aslında küçücük 14 yaşında bir çocuk bildiğin kemençe çalıyor ve yeteneğinin farkında değil. O çocuk, o festival alanı bir anda nasıl doldu biliyor musun. Yani annem anlatıyor bana kısa videoları var bende, sosyal medya hesabımda da paylaşıyorum. Küçüksün, düşünsene kemençe elimde kemençe benden büyük bir kemençe, kravat uzun, gömlek kocaman.

  • Aslan Kar : Kemençe bir sevda yani ?

Ekin Uzunlar: Fındık çubuğu vardı, tutardım fındık çubuğunu şarkı söylerdim. Kemençem vardı, kemence almazdım elime. Kendime fındık çubuğundan odun yapar böyle birbirine sürterdim, annem söylerdi kemençe taklidi yapardın diyor 

  • Aslan Kar : Kimi mesela taklit ederdin o zamanlar?

Ekin Uzunlar : O dönem ben mesela Fuat Saka’yı çok dinlerdim. Fuat Saka’nın kemençesi, Cemal Berber vardı. Ona bayılırdım. Yani taklidine kadar ağzım yüzüm hareketlerim hep oydu. Çünkü sevda var. Bir de kızılötesi telefonum vardı o telefonla onu 2 saat boyunca o festivalde çektiğimi biliyorum, çekerdim o küçücük ekranda çalışırdım. Dayım o zamanlar cd yoktu kaset vardı. Dayım gitti Sümela Manastırı’na gezmeye. Orada bir Rum dayıma bir kaset verdi. Rum bir adam o kasetin içerisinde vardı 20 şarkı. Her gün onu dinlerdim ve bizim ailede Rum müziklerine karşı sempati duyuluyordu. yani bizde de öyleydi. Açıyorduk, anlıyor ya teyzemlerde mesela şurada diyor ki “sevdayi aradi, evini yakti” falan oda bize tercüme ediyordu öyle bir hastalık başladı sonra ben girdim Rumları araştırdım. Rum kemençesi sonra önüme Matthaios Tsahouridis çıktı. Müzik doktoru bu adam ve kemençe virtiözü Yunanistan da bir numaradır.

  • Aslan Kar : Ne zaman Tanıştın bu adamla ?

Ekin Uzunlar : 8 sene önce tanıştım Yunanistan da hatta beni evinde ağırladı. Kesinlikle ve kesinlikle onun bana bir şey göstermeden onun yolundan ilerledim sonra kendi yolumu ayırdım sonra Ekin Uzunlar tarzını oluşturdum sonra Trabzon dan gençler idol seçtiler beni 

  • Aslan Kar: Yeterince destek görüyor musun?

Ekin Uzunlar: Bir şekilde çekemeyen bir grup da oluyor o gruplar tabii ki de benim yaptığım işi benim kadar beceremedikleri için bana taş atıyorlar.. Taş atanlara nazaran daha çok çalışıyorum düşün altımda arabam var arabamı yeniliyorum basıyorum sürekli basıyorum gaza çünkü niye biliyor musun artık arkadan gelmeye çalışacaklar ama konuştukları için yola odaklanamıyorlar sonra ben gidiyorum Antalya bodrum, bodrumda oturan adam bile kemençe çalıyor. A kemençe böyle çalınıyor muydu diyor bana..Adam şunu diyor ha uşak ha riv riv riv adam benimle böyle konuşuyor bu beni rahatsız ediyor. 

  • Aslan Kar: Günlük konuşma, az öncede söyledik günlük konuşmaları şarkı haline çeviren de var değil mi? 

Ekin Uzunlar : Bizde bunu kültür olarak insana tanıtmaya çalışıyoruz bakın kemençe böyle çalınır, orjinali budur diyip bi yöre şarkısı çalıyorum ama benim yaptığım stil budur diyerek kendi stilimi çalıyorum.

  • Aslan Kar : Kemençe İle Pop’da mı Çalıyorsun ?

Ekin Uzunlar :  Her şeyi, yabancı müzikleri de çalabilirim.

  • Aslan Kar : Kemençe ile başladın müzik hayatına sonrasında şarkı söylemeye nerde karar verdin ? Kim seni yönlendirdi şarkı söylemelisin diye ?

Ekin Uzunlar :  Annem, ben türkü söylüyorum zaten şöyle kendimce evde türküler söylüyorum annem dediki bana sesinde bir farklılık var farkında mısın dedi ? Bak çok güzel bir sese sahip değilsin eyvallah ama sesinde farklı bir tanı var sonra bitane şarkı çaykara dağları ilk şarkımdır bunu yaptım insanlar sevmeye başladı reklam yok hiç bir şey yok attım bi anda paylaşılmaya başladı millet beni 45 yaşında 50 yaşında bir adam sanıyor beni görünce o sen misin falan oluyor . Ses tonu biraz kalın benim farklı bir buğu olduğunu söylediler o zaman baktım eyvallah gittim bide sensiz geceler yaptım baktım üstüne koyuyorum bi alışamadı gönlüm bi üstüne 

  • Aslan Kar : Alışamadı gönlüm  ? O zaten efsane bir şey..

Ekin Uzunlar : Milletin çok hoşuna gitti sonra bi duy sesimi yaptım zaten duy sesimi beni bi çıkardı trabzonda arabalarda tvlerde radyolar da tüm kanallarda en son daha 15 gün oldu 8 ocakta attığım hediye 

  • Aslan Kar : Ekin Uzunlar kimi örnek alıyor sanat camiasında ? Örnek aldığın bir sanatçı var mı ?

Ekin Uzunlar : Hiç kimseyi örnek almıyorum hiç kimseyi de taklit etmedim.

  • Aslan Kar : Taklit amaçlı değil örnek aldığın duruşuyla yapmış olduğu şeylerle örnek aldığın biri vardır illaki ?

Ekin Uzunlar : Resul Dindar’ın karakterini kişiliğini çok severim yani çok düzgündür yıllardır 4,5 – 5 yıldır yanında kemençe çalıyorum onun yanı sıra kendi singellarımı yapıyorum albümüm yok biliyorsun albüm yapmıyorum 

  • Aslan Kar : Trabzonlu sanatçılardan örnek aldığın var mı ?

Ekin Uzunlar : Fuat Saka , önemlidir benim içim karakterleri.

  • Aslan Kar : Volkan Konak ? 

Ekin Uzunlar : Volkan abi de aynı şekilde siyasi görüşlerini atıyorum bi kenara arkadaşlar siyasi görüşleri ne olursa olsun beni ilgilendirmez 

  • Aslan Kar : Sence sanatçı siyaset yapmalı mı ?

Ekin Uzunlar : Yapmamalı

  • Aslan Kar : Yapmamalı Değil mi ?

Ekin Uzunlar :  Bence yapmamalı ya siyaset değilde sanatçı insancıl olmalı doğacıl olmalı 

  • Aslan Kar : Her kesimden sanatçı dinleyenler var 

Ekin Uzunlar : Ben sağ sol yaparım bi şekilden sonra bişeysini bitirir çünkü gündem değişiyor nerden nereye gideceği belli değil bi anda bir şey oluyor o tarafa dönülüyor yani insanlara sanatımızı söylememiz gerek çok şey var dağlar gidiyor ormanlar yıkılıyor bombalar patlıyor ülkemiz kötü hale gidiyor bunun için mücade veriliyor güçlü bir milletiz yani 

  • Aslan Kar : Albüm çıkarmayı neden düşünmüyorsun ?

Ekin Uzunlar : Albümü bi 5-10 sene düşünüyorum . Aslında albüm bitti abi artık kimse almıyor indiriyor para kazanamıyorsun ki albüm aslında küçük bir diploma oluyor sosyal medya geniş zaten instagramımız var yakında geliyor bi single çatlatıyoruz Youtube’ye 

  • Aslan Kar : Yeni jenerasyon albüme ihtiyaç duymuyor ?

Ekin Uzunlar : Ben duymuyorum açıkçası niye tek bi parça alıp onun üzerinde uzun uzun süre çalışıp onu atıp onu daha değerli kılmak varken neden 20 şarkıyı heba edeyim ki. 20 tane şarkıyı 20 sene boyunca yaparım tabi karadeniz müziği hala 2, 3 yıldır popülerliğini götürüyor Çok popüler şuanda her yerde kemençe çalabilirsin İstanbul ‘da kimse de seni yadırgamaz bundan 5-6 sene önce çalsaydım 

  • Aslan Kar : Abes karşılanırdı değil mi ? Artık bakıyorum karadeniz müzikleri eğlence kulüplerinde de çalınmaya başlandı. 

Ekin Uzunlar :  Duy Sesimi’yi bile remix yaptılar kulüplerde çalıyorlar bir kaç kere yolladı arkadaşlarım bana çektilerde bunlar artık insanların hoşuna gidiyor bak ben en çok yorumları da şöyle yorumlar görüyorum Karadenizli değilim keşke Karadenizli olsam bee…

  • Aslan Kar : Eskiden Karadeniz müziği yapanlar utanırdı çekinirdi değil mi ?

Ekin Uzunlar : Ben bile İstanbul ‘da zor çalıyordum millet dalga geçiyordu benimle üniversitede.

  • Aslan Kar : Son Olarak Neler Söylemek İstiyorsun ? 

Ekin Uzunlar : Ne söylemek istiyorum yeni projeler geliyor bizi bol bol paylaşsınlar biz utanacak çekinecek birşeyde yok bizleri konserlerimizde yalnız bırakmasınlar güçlü bir milletiz kötü günler geçiriyoruz o günleride elimizden geldiğince milletçe atlattık atlatmaya da devam edeceğiz burdan bizi dinleyen herkese çok teşekkürler yeni yeni projerle görüşmek üzere Son Noktaya sizlere ve hepinize çok teşekkür ediyorum…

*****************************************

Haftanın işletmesi 

Hoşbeş Cafe

Haftanın işletmecisi

Erman Değirmenci 

MAHALLE ARASI MEKAN AKIMI! 

Yeni bir mekan ve hizmet anlayışının, harika lezzetlerle buluştuğu yer Hoşbeş Cafe.

Trabzon’un Karşıyaka mahallesinde Hoşbeş Cafe mottosunu görüp durduğunuzda kendinizi İstanbul Nişantaşı’nda hissedebilirsiniz. Yüksek standartlardaki zevkli dekorasyonu, benzersiz menüsü ve mutfağı ile bir mahalle cafesi Hoşbeş. İşletme sahibi Erman Değirmenci, ‘Neden Karşıyaka’ sorusuna ise “Mahalle aralarında insanların tatlı yiyebileceği, ailelerin rahatlıkla günlerini yapabileceği bir akım başlattık” diyor. Mekanda her Cuma saat 20.00’da canlı müzik de var..

Aslan Kar’ın önerisi: 2 kişilik serpme kahvaltı + sınırsız çay = 29TL  

Adres: Karşıyaka Mahallesi 24 Şubat Caddesi 807 nolu sokak 

İnstagram: hosbescafe    facebook: HosbesCafe