Yalanı çuvalla taşıyanlara şaşmamak elde mi!

İsterseniz bazı hatırlatmalar yapalım. Yerel seçimlerden önce hem kadın hem de sakallı ve sakalsız liderler “Türkiye kesinlikle bir ay içinde İMF’nin kapısına kapaklanacak” diyorlardı.

Ne oldu?

Trabzon’un evladı Berat Albayrak ekonomideki sıkışıklığı usta manevralarla aştı, yabancı mahfillerle bizim muhalefet de tabi ki bu işe şaştı.

Yine kadın, sakallı ve sakalsız grup ve yanlarına yama yaptıkları tutuklu ile beraber “ABD'den ruhsat almadan Türkiye Suriye topraklarında kuş lastiği kullanamaz” diyorlardı.

Ne oldu?

Önce Fırat Kalkan'ı, sonra Zeytin Dalı yakın zamanda da Barış Pınarı harekatlarıyla dosta güven düşmana endişe verdi.

Yalanlar durmadı. “Türkiye ABD istemediği halde S-400 alamaz. Alırsa ben kendimi Ankara'da asarım” diyenler bunlar değil miydi?

Hatta kadın nüveli oluşumun sözüm ona iyi çekirdekli üyesi “Bunlar S-400'leri Saray'ı korumak için aldı” demez mi? Şaştım kaldım. Sen hava savunma sistemi nedir bilmez misin? Bu sistem dünyanın en gelişmiş teknolojisi. Bu sistemle hem Yunanistan, hem İsrail hem de Sudiler'le Birleşik arap Emirlikleri'nin uykuları kaçtı. Hatta bizi dinlemeyip Kıbrıs açıklarında doğalgaz arayan Batılı şirketler bugünlerde tası tarağı toplayıp yalla tornistanla topukladı.

Yalancıda yalan bitmez. Yatar kalkar bir yenisini sallar.

Geçenlerde FETÖ'nün ağzıyla “DAEŞ'e Türkiye destek vermişti” diyen adaleti bir kadın ismi zannedip peşine düşen, sağlığımızı bir zamanlar batırmaktan sorumlu kişi “Bağdadi’nin öldürülmesinde Türkiye baş aktördü” diyen Tramp'ı duyunca şaşırmış. Hatta yakın çevresine “ABD bizi iktidara getirecekti, bu sözlerle iktidar umudumuz baltalanıyor” diye yakınmış.

Umudunu yitirme be arkadaş. Al yanına Yarkadaş emperyalizm yolunda yürüyün yoldaş yoldaş...

Doğu Perinçek'in ifadesiyle “Türkiye çıkarları neyi gerektiriyorsa onu yapıyor.” Eskiden büyük devletlerin başkanlarıyla beş on dakika görüşmek için kırk takla atılan günleri unutanlar, doğaldır bu gerçekleri görmez. Büyük devlet başkanlarıyla Cumhurbaşkanı'mızın yaptığı telefon görüşmeleri kadar bunlar hanımlarıyla konuşmuş değillerdir.

Ekranlara çıkan uzman, gazeteci, akademisyen kılıklı birçok zevat da angaje oldukları kadın, sakallı, sakalsız ve tutuklu grup gibi çuvalladılar. Seçim sonrası Dolar 10-12 bin bandına çıkacaktı.

Bunlara inanıp 7 bin liradan 70 bin dolar alan bir arkadaş “şimdi yandım anam” şarkısını söylüyor.

Ne oldu?

Berat'ı damat diye aşağılayan külliyatsız zevat, ağlıyor cevat cevat.

Ekonomi çökecekti, fukaralık artacaktı, biz de bu yolla iktidara gelecektik umuduyla avunanlar artık umutsuz bir vaka olduklarını esefle yüzlerine maske yaptılar. Bakan onları artık iyi tanıyor.