Trabzon Lisesi’nden mezun olup severek kazandığı Yeditepe Üniversitesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü’nden mezun oldu. Üniversite öğrencisi iken hiç boş durmadı. Alanında isim yapmış pek çok tasarım firmasında görev aldı. Mezun olmasının ardından İstanbul’da kalmadı memleketi Trabzon’un yolunu tuttu. Ve denenmemişi denedi. Genç yaşta Trabzon’da İstanbul’da hem mektepte hem de işin mutfağında öğrendiklerini hayata geçirmek için şehrin ilk özel moda tasarım mağazasını açtı.

Burcu Karanis’le modaya ve Trabzon kadını ve giyim tarzına dair keyifli bir sohbet yaptık. Söz Karanis’in..

Aslan Kar: Burcu Karanis kimdir? Kendinden biraz bahseder misin?

Burcu Karanis: Burcu Karanis Trabzon doğumludur. Beş kuşaktır bu işi yapan ailenin beşinci kuşağı olarak bu işe devam etmektedir. Kendisi Yeditepe moda tekstil tasarım mezunudur.

Yani beş kuşaktır devam ediyor.

Evet beş kuşaktır devam ediyor. Biz aslına Vakfıkebirliyiz; 1930’da Hacı Hüseyin Karanis ile Vakfıkebir’de başladı. Daha sonra Hacı Mustafa Karanis, Ahmet Faik Karanis, Faik Karanis son ve beşinci kuşak olarak ben bu işe devam ediyoruz. Yani konfeksiyon geçmişimiz baya eskiye dayanıyor. Ben Yeditepe Üniversitesi’nde moda tekstil tasarım okuyarak bu işin butfağına biraz daha girip daha farklı boyuta döndürüp işi günümüze adapte ettim diyelim.

Bu mesleğe ailenin yönlendirmesi ile mi başladın yoksa hayalin miydi?

Yok aslında yönlendirme değil. İçinde doğunca ona doğru sürükleniyorsun. Babam avukat olursa bende avukat olurum gibi bir şey.

Yönlendirme olmadı yani.

Yok yönlendirme olmadı. Çocukluğumdan beri çizim yapıyorum müzik de var aynı zamanda. Hem resim hem müziği beraber götürdüm ama özellikle lisede mesela tercih edip seçmedim sonra üniversite zamanı gelince ben moda tasarımı okuyacağım dedim herkes de tamam dedi bi yönlendirme yok ne istersen onu yap dediler tabi işin içinde mutfağında olunca ister istemez o yöne doğru kayıyorsun gibi bir şey oluyor.

Tamamıyla kendi hayalindeki mesleği yapıyorsun.

Evet tamamen kendi hayalim.

Peki neden Trabzon’u tercih ettin?

Buralıyım, ailem burada ve Trabzon’u seviyorum. İstanbul’da da uzun süre kaldım, okurken çok büyük firmalarda çalıştım tasarımcılık yaptım ama buraya gelip kendi memleketimde bu işi yapmak daha güzel daha keyifli. Ben daha çok keyif aldığım için geldim.

Peki Trabzon’da moda nasıl?

Tartışılır. Yani aslında moda dediğin zaman her yerde tartışılır. Sadece Trabzon’da değil yani moda dediğin zaman İtalya’ya Paris’e falan gideceksin ama bizim oralarla çok alakamız yok. Bizde daha çok şık olmak güzel giyinmek moda bununla alakalı. Gündemdeki şeyi takip etmek çok fazla moda olmuyor. Bu sene mesela püsküller tüller moda bunları bir şekilde takip ediyorsun ama hani dediğim gibi modadan ziyade trend daha çok bizim yaptığımız bu, evet bak bu ürün çok satılıyor bunu daha çok tercih etmeliyim fikri daha yaygın.

Gelen müşterileri siz mi yönlendiriyorsunuz?

Mutlaka. Gelen her müşterinin bir fikri oluyor beğendiğim şu tarz bir şey var deyip gelen var ya da tamamen size bırakıyorum diyen var. Benim yaptığım şey onların hayalindeki beğenilerini yönlendirip kendi istediklerini bulmalarını sağlıyorum. Benim aklımda şöyle bir şye var ama nasıl bir şey bende bilmiyorum deyip gelenler var. Birkaç örnekle çizimle görselle bunu destekleyip beraber karar verip bir tasarım yapıyoruz. Sen bana geliyorsun diyorsun ki benim nişanım var şöyle bir şey istiyorum diye ben senin ne istediğini anlamaya çalışıyorum öncesinde seni anlamaya çalışıyorum seni anladıktan sonra yönlendirip tasarımımı yapıyorum.

Modacı aynı zamanda psikolog da diyebiliriz aslında.

Tabi. Herkesin fikri başka zevki de başka kimi çok daha klasik kupları beğenirken kimi daha farklı değişik kesimleri beğeniyor. Yani kimin neyi beğendiğini bilemezsin benim içinde uçsuz bucaksız bir derya.

Bir Hayal dünyası yani

Tabi. Benim için sonsuz. Çünkü her şeyden tasarım yapabilirsin. Bana verebileceğin herhangi bir nesneden bile tasarım yapabilirim. O kadar uçsuz bucaksız bir derya ki karşındakini doğru anlamak onun ne istediğini bilerek ona ilerlemek daha önemli.

Peki Trabzonlular nasıl giyiniyor?

Bence güzel giyiniyorlar. Belli başlı markaların çoğu Trabzon’da olduğu için gidip oradan aldığın zaman iki ürünü kombinlediğin zaman güzel giyinmiş oluyorsun. Bizde bir tane kazak alayım da altına bir pantolon giyeyim diye bir şey yok. Herkes sabah çıkarken özenerek giyinip çıkıyor.

Erkek kadın aynı şekilde diyebilir miyiz?

Yani erkekler çok değil. Onlar yeni yeni genç nesil, daha büyük orta yaş grubu onlar genelde klasik kaldılar takım elbiseler falan arada bir kaybolan grup var bir de genç nesil var. Ben genç nesilleri daha çok beğeniyorum mesela kısa paça pantolonları bir yaşa kadar kabul ettirebiliyorsun ondan sonrası kabul etmiyor onun gibi düşün.

Peki erkeklerin bu kısa paça pantolon giymelerini enteresan giyinmelerini nasıl karşılıyorsunuz?

Ben kesinlikle çok beğeniyorum.

Peki Trabzon buna açık mı sence?

Açık. Fazlasıyla açık, çok fazla görüyorum çünkü özellikle üniversite yaş grubunda çok çok fazla var ve çok beğeniyorum.

Peki tasarımlar, yani her sanatçı hayal dünyasıyla birlikte söz yazar sizin hayal dünyanız var mı tasarım yaparken?

Olmaz mı. Her şeyden etkileniyorsun zaten yani sabit bir şey yok. Bir kişiden etkilenebiliyorsun bir bardaktan bile etkilenebilirsin. Görmüş olduğun mimari bir şeyden her şeyden renkten sesten bile etkileniyorsun bazen, duymuş olduğun bir şey aklına başka bir şey getiriyor o an bir müzik duyuyordun oradan bir yere gidip bir anı yakalıyorsun anıyı da bir şeye bağlayabiliyorsun. Öyle uçsuz bucaksız bir derya ki nereden ne çıkacağı belli değil.

İlhamı nereden alıyorsun genelde tasarımlarında?

Değişir. Yani yaptığın konuyla alakalı birazcık. Mesela yaz koleksiyonunu yaparken bir konu buluyorsun o an ne ile daha fazla haşır neşir olduysan aslında o çıkıyor. Yani şu benim anı benim çıkış temam olmalı ben bundan etkilenmeliyim diye bir şey yok. Normal günlük yaşantında bir şeyden etkileniyorsun o sende yer yapıyor ve onun üzerinde devam ediyorsun onun üzerinde araştırmaya başlıyorsun onun üzerine eskizler ortaya çıkartıyorsun sonra kalıba döküyorsun zaten kumaşlar falan derken ürün çıkıyor.

Dışarıda gördüğün insanları eleştiriyor musun giyimleri konusunda?

Yok. Hiç eleştirmiyorum.

Farklı bir şey isteyenler mesela farklı bir tasarım?

Yok. Yani ilginç bir olayla karşılaşmadım. Genelde buraya gelenler ne istediğini ve beni bilerek geliyorlar. Belki cadde üstü bir dükkan olsa çok farklı şeylerle karşılaşabilirim. Herkes hazırlıklı geliyor o yüzden heralde çok farklı şeylerle karşılamıyorum.

Bayanlara doğru alışveriş sırları verebilir misin?

Vücutlarına göre giyinsinler. Neye izin veriyorsa vücutları ona göre giyinmeliler. Basen problemi olanlar basenlerini çok öne çıkarmamalılar, göğüs problemi olanlar göğüslerini çok ön plana çıkarmamalılar. Vücutlarını tanıyarak giyinmeleri gerekiyor.

Peki Trabzon’da büyük alışveriş merkezleri mi Kemeraltı mı?

Tabi ki Kemeraltı. Ben Kemeraltı çocuğuyum. Bence cadde alışverişi cadde esnaflığı bunlar daha güzel şeyler. Dediğim gibi Kemeraltı’nda büyüdüm ben Karanisler konfeksiyon dedin mi herkes bilir bizi Kemeraltı’nda bu yüzden kesinlikle Kemeraltı. Sokakta gezmek alışveriş yapmak daha güzel. Girdiğin dükkanda alışveriş yaparken çok insanla karşılaşıyorsun farklı şeyler yaşıyorsun ama alışveriş merkezlerinde çok olmuyor bunlar. Alışveriş merkezleri çok soğuk geliyor bana.

Kadınlar yaş ilerledikçe modayı daha mı çok takip ediyorlar?

Yookk. Yedisinde ne ise yetmişinde de o. Dikkat ettikleri kısım şu ; giyim kuşama dikkat ediyorlar tabi ama çocukken süslü olan biri yaşlanınca da süslü oluyor ama biraz daha dikkat ettikleri konu bakımkonusu oluyor; saç makyaj dolgular falan o tarz şeylerde dikkat ediyorlar. Yoksa giyimde eskiden özenmezdim de şimdi özeniyorum diye bir şey yok. Ya hep özeniyor ya hiç özenmiyor.

Peki modayı kendin mi yaratıyorsun yoksa takip mi ediyorsun?

Modayı tabiki tabip ediyorum ama Trabzon şartlarında kendimiz yaratıyoruz. Müşteri odaklı bir çalışma sistemimiz olduğundan dolayı modayı kendimiz yaratıyoruz ama diğer türlü modayı tabi ki takip ediyorum.

Senin için en güzel giyinen sanatçı kim?

Hande Ataizi. Tek geçerim. Tshirt kalem etek giysin her şeye bedel. Ezelden beri Hande Ataizi’ni çok beğeniyorum o yüzden hiç başka birini düşünmedim.

Hande Ataizi’nin modacısı mı olmak isterdin?

Öyle de bir hayalim yok aslında.

Mesela bir ünlünün modacısı on kişilik bir liste yapmış en başa kimi koyarsın?

Hiç düşünmedim. Türkiye’de giyimini beğendiğim tek kadın diyebilirim hande Ataizi için. Mesela birini görürsün beğenirsin ama her seferinde dikkatini çekmez fakat hande Ataizi’ni her gördüğümde beğeniyorum. Her zaman güzel.

İşte benim stilim ve o tarz programlar hakkında ne düşünüyorsun?

Eğitici kısmı güzel fakat kavga kısmı kötü. Bir yere kadar seyredebiliyorsun sonra seyredemiyorsun.

2017 nin moda renkleri neler?

Trabzon’da 2017 nin moda rekleri diye bir şey var çünkü mesela geçen sene hardal sarısı çok modaydı ama bir tane bile hardal sarısı bir elbise dikemedik. Trabzon’da vazgeçilmeyen renkler var pudra, bebe mavisi, şarabi bordolar, siyah, beyaz bunlar her zaman Trabzon’da sabit kalan sürekli renkler.

Niçin böyle peki?

Kısıtlı alanla alakalı bir şey bu. Az şey görüyorsun ve gördüğün şeyi beğendiğin için onun üzerinden devam ediyorsun. Çok fazla seçenek olsa tercih edilir.

Yönlendirme yaptığınızda nelerle karşılaşıyorsunuz?

Trabzonlular öneriye açık ve çok memnun kalıyorlar. Gelenlerin mutlaka bir fikri oluyor ama öneriye de açık oluyorlar. Renk kartelâmızı açıyoruz mesela bordodan başlayıp leylakla sonlandırabiliyoruz. Farklı sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Bir şekilde orta yolu mutlaka buluyoruz.

Son olarak genç bir girişimcisin ve Trabzon’da kendinden söz ettiriyorsun giyim konusunda modayı düşünenlere ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersin gençlere?

Yapsınlar okusunlar. İnanılmaz destekçi olurum. Zaten çok sayıda stajyer geliyor bize de. Lisede olup moda tasarımı okuyanlar geliyor okul konusunda alabilecekleri kurs ve eğitimler konusunda hatta İstanbul’da staj yapmaları konusunda inanılmaz destek veriyorum.

Çeviri: Onur Sarı