Gözünüz aydın!

Yok, Şehir Hastanesi oraya olur mu?

Yok, demiryolu yapımı gerçekleşir mi?

Yok, Yatırım Adası hayaldir.

Yok, turizm göletlerinin yapımı şart mı

Diye diye sonunda muradınıza erdiniz.

Evet, bundan sonra siyasetçisi, bürokratı, gazetecisi, vatandaş olarak bizler bundan sonra ne konuşacağız?

Yaşanan ekonomik krizden dolayı mega yatırım projeleri askıya alındı.

Bakın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan TESK Genel Kurulu’nda bu konularla ilgili neler demiş?

“Yüzde 100 e yakın hangi yatırım varsa, öncelikle onları bitirmeye, yüzde ellinin üzerindekileri yavaş yavaş bitirmeye ama ihalesi yapılmamış, henüz doğru dürüst başlamamış olanları da bir kenara koyuyoruz.”

Demek ki yukarıda belirttiğim yatırımlar bir kenarda günü ve zamanını bekleyecekler hayata geçmek için.

Hadi hepimize çok büyük geçmiş olsun.

Siz halen bir birinizin paçasından aşağıya çekmeye devam edin.

HAVA VE CAKA YAPILMASIN
Aynı durumdan belediyeler de mustarip.

Belediyeler de bildiğimiz kadarıyla yaşadıkları ekonomik sıkıntılar altında ezilip ayakta kalmaya çalışıyorlar.

Gerçeklerden yola çıkarsak, her geçen gün işin içerisinde çıkılmaz bir hal alıyorlar.

Şimdi şunu merak ediyorum.

Belediyelerin başlattıkları büyük projeler ne olacak?

Mesela Gülcemal’in akıbeti ne olacak?

Sıkıntı büyük.

Kimse kusura bakmasın.

Kimse havanda boş yere su dövmesin.

Biz böyle yaparız, böyle de ederiz diyerek hava caka atmasın.

Her şey ortada açık seçik şekilde görülüyor.

Cumhurbaşkanımız yatırımlarla ilgili böyle sözler söylüyorsa ki işte söyledi, bunun ötesinin berisinin olmadığını düşünenlerdenim.

Açıkçası ilk kez Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın ağzından yatırımlarla ilgili böylesine sözler döküldüğüne şahit olduk.

Onun için diyorum ki, sıkıntı büyük.

Herkes ayağını yorganına göre uzatmalı.

Devrin; atma, sallama devri olmadığını herkesten çok siyasetçiler bilmeli.

KİM GELİP YATIRIM YAPAR?
Arsin’de yapılacak Yatırım Adası’nın akıbeti de meçhule giden gemi gibi şuan.

Neden mi?

Başlamayan projeler deniyor ya…

Devlet kazmaya vuracaktı ya…

Proje ne başladı?

Ne de kazma vuruldu!

Şimdi diyeceksiniz ki TTSO ilgili makamlara şöyle bir teklif yapmıştı, “Bize verin biz yapalım. Dışarıdan yatırımcı bulup, Yatırım Adası’nı yaparız.”

Zira işin bam teli de burası.

Hani yatırımcı nerede?

Dışardan yatırımcı gelmiyor gardaş!

İçerde olanlar da kaçmanın derdindeler.

Hep beraber seslendirmiyor muyuz, dış güçler ülkemize ekonomik savaş açtılar diye.

Ekonomik savaş açanlar gelip, “İşte biz geldik” deyip yatırım yaparlar mı?

Zor dostum zor!

Tek yapılması gereken şey, Cumhurbaşkanımızın söylediklerine kulak verip söylenenleri uygulamaktır.

Yoksa, “Yaram çok derindir gardaş” şarkısını bozuk plak gibi dinleyip dururuz.

SORUMLU KİMLER?
Yeri gelmişken yazayım dedim.

Allah aşkına kör müsünüz?

Veya görüyorsunuz da görmemezlikten mi geliyorsunuz?

Sorumlu kim bilemem.

Ben sıkıntıya değinmek istiyorum.

Hemen hemen bütün herkesin yolu Trabzon-Rize istikametine düşmüş ve düşüyordur.

Trabzon Havaalanı’nı geçince o tarafa doğru müthiş yapılaşma, müthiş yerleşim alanlarının yapıldığını görmüşsünüzdür.

Akşam saatlerinde Şana sahil mevkiinden başlayıp, Arsin’e kadar uzanan yerde ne bir ışıklandırma var, ne de vatandaşların oturup soluklanacağı yerler yapılmış. Sağolsunlar olanları da yıkmışlar.

Yürüyüş yapmak isteyenlerin neyle karşılaşacağı ise meçhul.

O kadar yatırımın yapıldığı bu bölgeye neden böyle şeyler düşünülüp yapılmaz.

Acaba düşünülüp yapılmak isteniyor da birileri mi engel koyuyor?

Orda yaşayan insanların hakkı değil mi yürüyüş yapıp, bir yerde oturup denizi seyrederek çayını yudumlamak? O manzaranın keyfini çıkartmak.

Kimseyi suçlamak istemiyorum ama böyle de bir sorun var o bölgede.

Ben sadece o soruna parmak basmak istedim.

OLMASI GEREKENDİ
Doğru bir karar, sonuna kadar destekliyorum.

İnanıyorum ki mal sahipleri hariç, herkes benim gibi alınan bu kararı destekliyordur ve destekleyecektir.

Artık bundan sonra özellikle AVM’lerdeki mağazalarda kiralar döviz karşılığında değil, Türk Lirası karşılığında ödenecek.  

Türk lirası ile ödenecek kira, bırakın dövize karşı direnç gösterip dik durmasını, bu durumun mutlaka güzel yansımaları, mağazalarda satılacak mallarda da olacaktır.

Bundan böyle, birisi çıkıp da, “Benim kiram işte bu kadar dolar, o nedenle biraz pahalı satıyorum” diyemeyecek.

Veya dolar çıktıkça kiracılar başlarını iki ellerinin arasına alıp, ince ince hesap kitap yapmayacaklar.

Hal böyle olunca, mağaza sahiplerinin moral ve motivasyonu da zirve yapacak.