Hayalleriyle yaşayanlar, ona tapınmaya başladığında kendilerini kaybederler. İnsanlar elbette geleceklerine dönük hayal kurmalıdır. Herkes hayallerini zorlamalıdır lakin kimse hakikati de horlamamalıdır.

 Hayal gücü yeni keşiflerin anahtarıdır çünkü. Fakat hayallerini gerçekleştirmek için bir gayret sarf etmeden hayallarine seccade serenlerledir benim derdim.

İnce ince yasemince işlerden anlamam. Meselelere içinden bakarak bir değerlendirme yapmayı yeğlemişimdir her zaman.

Bu memlekette yeni yeni, yerli ve milli kimlik tesir sahasını geliştirdi. Küresel dinazorların kelepçeleri tam sökülmeye yüz tutmuşken içimizden çıkan ama ruhuyla her dem bize yabancı kalmış kişiler telefonlara sarılmış bize kıble göstermeye yelteniyor. Kimi ince ince kimi iyi kötü analizler yaparak yani yaprak sarması şiyaseti güderek margarinli yemeği zeytinyağılı diye yedirmeye çalışıyor bize.

"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini" farkındayız. Bu hançerin kabzası olanlar, bize gelecek hayatın iyiliklerinden nasıl bahis açar?

O eski plaklarda çalınan uzak diyarların marşlarının bizi sürüklediği menzili biliyoruz. Bizim uyandığımızın ayırdında olamayanlar, o ecnebi melodisini kulaklarımıza ninni diye doldurmak istiyor. Bilmiyorlar ki en gür sesiyle milli ve yerli kösler bizi çoktan sabah namazına kaldırmış.

O selalar okunduğu tarihte değişti her şey. İçimize bir dedektör yerleşti artık. Döşenen mayınları bulacak hassasiyet hücrelerimize sindi. O malum avcıların avları artık avcı oldu.

Milletimiz kabuğunu kırmış, başını çıkarmış, uçmaya hazırdır. Uzaktan yönlendirmelerle ne ince ince yasemince işlere düçar olur ne de kötüyü iyi diye satanlara eyvallah der.

Kökü derinlerde olan bir milletin evladıyız. Tarihimiz büyük tecrübeler barındırıyor. Maceralara düşecek kadar cahil değiliz artık.

Demirdağları eritip özgürlüklere yelken açmış bu büyük millet, bundan böyle kağıtların ekonomisinden madenlerin cevherine önem verecek bir yola evrilecek. Sarı paranın yeniden egemenlik kazandığı bir döneme giriyoruz. Bas bas paraları yönet dünyayı üçkağıdını milli ve yerli beyinler bütün boyutlarıyla biliyor. 

Bizi yönlendirmek isteyenler "dönülmez akşamın ufkuna" yelken açmışlar. Onlar için "artık vakit çok geç" gibi görünüyor.

Yeni dönemde devlet bu vatanın hakiki erleriyle yeniden doğan bir âtiye uyanacak.